Giriş
(16)

Durabiliyor musunuz?

sekizdokuzon
Birkaç saat hiçbir şey yapmadan, yapacaklarınızı düşünmeden, kaygılanmadan öylece durabiliyor musunuz?Teşekkürler.
Birkaç saat hiçbir şey yapmadan, yapacaklarınızı düşünmeden, kaygılanmadan öylece durabiliyor musunuz?

Teşekkürler.
+1
sekizdokuzon
(11 saat)
Hayır tam bir fomocuyum
0
grimavi
(11 saat)
Duramıyorum. Aşırı bir kaygı hali yaşamıyorum. Ama hiçbir şey yapmadığım zamanlarda dahi yapmam gerekip yapmadığım şeyler zihnimi meşgul eder.
0
dediysem dedim
(11 saat)
Evet, mükemmel bir kafa boşaltma ve dinlenme oluyor ama süre daha az.
0
kisa
(11 saat)
Duramıyorum. Acaba yapmam gereken ama yapmadığım bir şey var mı diye de düşünüyorum.
+1
rock n roll
(11 saat)
Hayır, belki müzik dinleyip yürürken bir tık sakinleşip uzaklaşabiliyorum ama bomboş duramam.
0
mutekebbir
(11 saat)
evet zaten o kadar fazla yapiyorum ki bunu herhangi is yapmak cok zor geliyor
0
ala09
(11 saat)
maalesef duramıyorum. yani kaygılanma veya endişe vs yok ama olmuş bitmiş, artık değiştiremeyeceğim şeyler hakkında hep bir düşünme, hep bir pişmanlık ve kendine sinir olma durumu yaşıyorum. hiçbir şey düşünmesem bile beş dakika, geçen hafta, geçen sene, 5 sene, 10 sene önceki utanç verici anlarım aklıma geliyor. keşke susmak istediğimizde çenemizi kapatabildiğimiz gibi düşünmek istemediğimizde de beynimize es verebilsek...
0
m e b
(11 saat)
Duramıyorum. Hatta ağırlık çalışırken başka şeyler düşünmekten sayamıyorum diye duyurum var. Kafam hep dolu.
0
gnosis
(11 saat)
hiçbir şey yapmadan ve hiçbir şey düşünmeden durabiliyorum.
0
koela
(10 saat)
Yapamıyorum. Sesli kitap açıyorum
0
yadigar
(10 saat)
güzel soru.
kaygı hiç yok ama duramam. bazı geceler 1 saat kuran dinleyebiliyorum. hastanelerde bekleyemem. mutfakta soğanın kavrulmasını dahi bekleyemem.
-2
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(10 saat)
hayır ne yazık ki. kafamın içi çoğunlukla saat 17:00-19:00 arası zincirlikuyu metrobüs durağı tadında
0
lüzumsuz adam
(9 saat)
durabildiğim zamanlarda megabaytlarım yükseliyor, daha zeki bir adam oluyorum resmen. keşke durdurma butonum olsa.
0
loch ness
(9 saat)
öylece duramam ama heyecanlı-hareketli bir iş yapıyorsam unutabilirim. örneğin yelken, motosiklet gibi aktiviteler.
0
orpheus
(9 saat)
durabiliyorum. genelde bir fon muzigi caliyor kafamda ve ne dusunmek istiyorsam onu dusunuyorum.

senelerce meditasyonun da bir sey hakkinda cok derin dusunme oldugunu dusunmustum. meger benim default state'mis.
0
cilgin fantezilerin adami
(7 saat)
Birkaç saat full odaklanarak endişelenmeden çalışabiliyorum ama hiçbir şey yapmadan imkanı yok :) Yani endişeler başka bir düşünceye ya da eyleme yönlendirilmezse bu dediğinin imkanı yok bence :)
0
truf
(6 saat)
(22)

Oturduğunuz bina kaç yaşında?

messina123
Bizimki 35
Bizimki 35
0
messina123
(13.11.25)
75 yıllık.
0
elektr10
(13.11.25)
10 yıllık.
0
unalub
(13.11.25)
9 ya da 10 yıllık bizimki de
0
matilda
(13.11.25)
10 15 arası.
0
mikahakkinen
(13.11.25)
4
0
gabe h coud
(13.11.25)
8-10 yıllık.
0
inheritance
(13.11.25)
16
0
co2s2
(13.11.25)
8
0
lemmiwinks
(13.11.25)
10 ay
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
12 yıllık
0
my fault
(13.11.25)
26 Yıllık
0
onyx
(13.11.25)
70
0
gurur
(13.11.25)
6
0
nothing in my way
(13.11.25)
1953'te insa edilmis. 72 yasinda.
2 katli. kismen ahsap. deprem kusagi degil. daglik bölgede.
o sebeple bir korkum yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
5
0
kullanicadi
(13.11.25)
99 yapımı 26 yaşında. güvenilirliği test edildi, zemini de sağlam.
0
orpheus
(13.11.25)
10 olmak üzere.
0
m e b
(13.11.25)
59 yapımı.
0
denizgonen
(13.11.25)
Bizim burada 1800lü yıllarda yapılmış binalar var dimdik ayakta
0
suicides underground
(13.11.25)
8
ailemin 14
eşimin ailesinin 35+
0
biravekahve
(14.11.25)
villa 15 yıllık
0
hold the door
(14.11.25)
5 yasinda, onceki 1970 modeldi kentsel donusumden yikip bastan yaptilar.
istanbulda yuksek riskli bolgedeyiz.
yeni yapilana da guvenmiyorum.
0
cooperr
(14.11.25)
(10)

Ankara'daki tabela olayı

yazar yazmaz yazan yazar
Niye bu tabelaya asılıyorlar? hatta asılmak için 100 metrelik kuyrukta bekliyorlar? nasıl başladı bu olay? insanların popüler kültür uğruna, mantık aramaksızın anasını babasını bile kesecek duruma gelmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Niye bu tabelaya asılıyorlar? hatta asılmak için 100 metrelik kuyrukta bekliyorlar? nasıl başladı bu olay?

insanların popüler kültür uğruna, mantık aramaksızın anasını babasını bile kesecek duruma gelmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.11.25)
Ankarada zaten yapacak pek bir şey yok. Ekonomik kriz ile ülkenin gençlerinin iflakını kestiler . Bu kuşak önceki kuşaklar gibi degil
sosyal medyadan yaşıtlarını görüyorlar. Avrupadaki yaşıtları dünyayı geziyor her şeye kolay erişebiliyor Bizim gariban gençler de böyle masrafsız işler peşinde kafalarını dagıtıyorlar. Hepsi bu. oraya salak yazan tabela koysalar altına da aşagısını gösteren ok koysalar altına gelip yine fotograf çekinirler.
+1
limonlu eksi
(12.11.25)
"niye asılıyorlar?" -şu an popüler kültür o olduğu için. ankara'yı çok severim şahsen ama istanbul veya izmir cazibesi olan bir yer mi? hayır. böyle bir trende ev sahipliği yapabilir anca.

"hatta asılmak için 100 metrelik kuyrukta bekliyorlar?" -trend uğruna mantığın bedenleri terk etmesi olayı.

"nasıl başladı bu olay?" -yanlış hatırlamıyorsam bir tane kadın yapmıştı, sıra dışı görünmeye çalışan ama oldukça sıradan bir kadındı. ondan sonra patlayıp gitti.


tiktok kanseri (hiçbir zaman kullanıcısı olmamama rağmen instagram'a veya twitter'a düşmesi sebebiyle kaçamıyorsunuz da) ülkenin aklını ve zekasını öyle esir aldı ki herhalde en masumları (ama devlet malına zarar vermeleri yine de çirkin bir şey) bu tabelaya asılma mevzusudur. sosyal medya iletişim ve vakit öldürme açısından süper bir yer olsa da en büyük kötülüğü insana hep bir şeylerden geri kalmış, sıkıcı hayat yaşayan biriymişsin gibi bir düşünce empoze ederek yapıyor.
0
m e b
(12.11.25)
3 gün sonra popüleritesini kaybolacak zaten bırak takılsınlar
0
koela
(12.11.25)
tabela kennedy caddesi'nde. meşhur tunalı-kızılay arası yürünen yolda. uzun süredir bu yolun romantizmi yapılır, sözlükte de uzun süredir başlığı mevcut. tunalı 7. cadde'yle birlikte gençlerin en çok vakit geçirdiği yerlerden biri. tabela orada olunca herhangi bir yerdeki tabelaya göre çabuk yayıldı olay. mevzu bana da saçma geliyor ama popüler kültürün başka bir çıktısı sadece, bu olay özelinde uzun uzun düşünmeye gerek yok.
0
black holes in the sky
(12.11.25)
sen yapar mısın ? yapmazsın, ama bir başkası yapıyor ve bundan mutlu oluyorsa, keyif alıyorsa ve başkasına zararı yoksa; sorun yok. sosyal medya olmasa günde 1-2 kişi gelir bunu yapardı ancak, orası ayrı bir konu.
+1
sweetoffice
(12.11.25)
Medeniyetten nasibini almamış vandal zihinli insanların yaptığı bi aktivite, dışarıdan baksan insan dersin ama topluma ait bir mala zarar verip mutlu olmaktan geri kalamaz.
0
kizil karga
(12.11.25)
ne tabelası, link atın pls
0
deartheodosia
(12.11.25)
Ben de anlamamistim ve link bekliyordum iyi ki soylediniz. Eksi'de basligi acilmis, videoyu izledim ve hala neler oldugunu anlayamadim.

x.com
0
mbond
(12.11.25)
Olm ben bunu yapay zeka sanmıştım bu kadar da anlamsız bir şey olmaz heralde birileri yine insanları kekliyor tadında :))

Gerçek olması enteresanmis ya
0
makbur
(12.11.25)
Bizim zamanımızda da neden bu gençler kafa sallıyor saç uzatıyor deniyordu.(rokçılara). Dönemsel trendler değişiyor ama daha zekasızca oluyor bu. Bence rockçıların ıqsu bu salaklarınkinden 10 kat daha yüksektir. Trend muabbeti her zaman vardı. Bu instagram çıktıktan sonra insanlar trendlere daha fazla uymak istiyor. Kendini eksik hissetme duygusuda böyle gerizekalı hareketler yaratıyor.
0
mikahakkinen
(13.11.25)
(19)

Ayva seven var mı?

kisa
Ama böyle elma gibi hart hurt ısırıp ağızda iyice ogutup suyunu çıkarıp emerek yiyenleri soruyorum.
Ama böyle elma gibi hart hurt ısırıp ağızda iyice ogutup suyunu çıkarıp emerek yiyenleri soruyorum.
+1
kisa
(10.11.25)
Özellikle tuzla yemeye bayılıyorum. Denemeyenlere de tavsiye ederim
+1
mermaidd
(10.11.25)
çok severim.
+1
eileengray
(10.11.25)
Çok severim. Ben ayvanın yemeğini bile yapıyorum nohutlu.
+1
rock n roll
(10.11.25)
Bayılırım. En sevdiğim meyve hatta.
+1
Murtazaaylak
(10.11.25)
tazesini ayri tatlisini ayri severim, cennetlik meyvelerden bence.
+1
cooperr
(10.11.25)
ekmek ayvasını severim. yumuşak olur. dışı hafif tüylü olur.

ayva bana oldum olası çocukluğumu anımsatmıştır. memleketten dönen eş dost getirirdi.
+1
yurtsuz john
(10.11.25)
çok severim, elma gibi ısıra ısıra yiyorum çocukluğumdan beri.
+1
deartheodosia
(10.11.25)
çok severim, bazıları boğazda takılıyor aşağı gitmiyor ama bazıları da yumuşacık oluyor, hafif ekşi kışın en sevdiğim meyvelerden biridir.
+1
exlibris
(10.11.25)
okurken huylandım için gıcıklandı sus sus :D
0
neira
(11.11.25)
severim ama bıçakla yerim.
+2
hrskrs
(11.11.25)
En sevdigim üc meyve icinde sayarim hep. Taze meyvesi, kompostosu, receli, tatlisi, hepsi sahanedir benim icin.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.11.25)
O zaman yaşasın Ayva seven insanlar 💥
+1
🌸kisa
(11.11.25)
huloooggggg
+1
cooperr
(11.11.25)
Ayva sevilmez mi! Ama elma gibi ısıramıyorum dişlerden dolayı. Anca dilim dilim...

Ayva bitanedir.

Edit: Gidip bir umut bakacağım dolaba, vicdansızlar 🥲

Edit2 : 😄😄hizliresim.com
+3
yadigar
(11.11.25)
Bayılırım. Tuz ve limonla dene bambaşka bir şey oluyor :)
+1
sadakatsiz
(11.11.25)
kink mi yaptin o nasil ayva yeme tanimlamasi.

ayva oyle yenmez, olursun.
0
warrior princess
(11.11.25)
senede 2-3 kez rakının yanına meze yaparım. bol tuz ve limonla iyi gider. ayrıca üzerine türk kahvesi döküp yemeyi deneyin enfes olur.
0
ground
(11.11.25)
ayva, muşmula gibi yerken boğaza takılan ve hafif boğulma hissi veren mayhoşumsu meyveleri çok severim. kuru olanları hiç çekilmiyor ama sulu sulu, güneş gibi sapsarı olanları çok seviyorum.
0
m e b
(11.11.25)
+1

En sevdigim meyvedir
0
chunksia
(14.11.25)
(2)

iPhone’da linklerin uygulama yerine ısrarla Safari’de açılması

m e b
İyi akşamlar. iPhone (iOS 26.1 sürümünde) kullanıyorum. Son zamanlarda bir linke tıkladığımda doğrudan ilgili uygulamada değil de Safari’de açılıyor. Mesela Shazam ile şarkı dinletmişim, “iTunes’tan satın al” seçeneğini seçiyorum, önce Safari açılıyor ve ardından da “iTunes’ta açmak ister misin?” di
İyi akşamlar.

iPhone (iOS 26.1 sürümünde) kullanıyorum. Son zamanlarda bir linke tıkladığımda doğrudan ilgili uygulamada değil de Safari’de açılıyor. Mesela Shazam ile şarkı dinletmişim, “iTunes’tan satın al” seçeneğini seçiyorum, önce Safari açılıyor ve ardından da “iTunes’ta açmak ister misin?” diye bana soruyor. Başka bir örnek, biri konum atıyor, üzerine tıklıyorum, Safari açılıyor, ardından Google Haritalar’ın web sitesinde konumu açıyor ve ardından da “Google Haritalar’da gösterilsin mi?” diyor. Kimi zaman da doğrudan uygulamada açılıyor. Bir şeyi bozmuşsam niye arada düzgün çalışıyor? Bozmamışsam niye düzgün çalışmıyor?

ÖZET: Linklerin eskisi gibi doğrudan ilgili uygulamada açılması için ne yapabilirim?
0
m e b
(06.11.25)
Mevzubahis bağlantıya uzun tıklayıp"X ile aç" demeniz lazım.
+1
gelecegin yildizi
(06.11.25)
@gelecegin yildizi: öyle bir şey mümkün değil. özellikle whatsapp'tan gelen linklerde çalışan bir durum değil, uzun basarken dahi safari seçeneği çıkıyor yalnızca.
0
🌸m e b
(07.11.25)
(17)

Vücudunuzdan memnun musunuz

kizil karga
Aynaya bakınca ulan iyiyiz he diyor musunuz yoksa saldınız mı?
Aynaya bakınca ulan iyiyiz he diyor musunuz yoksa saldınız mı?
-2
kizil karga
(05.11.25)
Fena değilim bence. :)
Bel çevremde biraz yağlanma var. Onu da eritsem iyi olur, ama kafama pek takmıyorum.
20'lerimin sonuna kadar çok zayıftım. Birkaç kilo veya bölgesel yağlanma için üzmüyorum kendimi.
0
auroraaurora
(05.11.25)
hayır. biraz daha uzun ve kalıplı olmak isterdim.
173 boy, 64-65 kg.
0
m e b
(05.11.25)
six packleri görmeye ramak kala bir saldım kendimi iki ayda 9 kilo aldım. aynaya hiç bakasım gelmiyor.
0
lazpalle
(05.11.25)
Hiç memnun değilim 18 kilo aldım...aynalara küstüm özensiz giyiniyorum. Nihayetinde 15 gün önce diyetisyene gitmeye ve yürüyüş yapmaya başladım. Hedef 35 kilo vermek.
0
cccbehzatccc
(05.11.25)
Ben de antep e gelince 15 kilo aldım ama boydan kurtarıyorum. ama uzun boy boyun düzleşmesi yaptı, bir de kaşlarımı beğenmiyorum. onun dışında iyi ya adam olana çok bile
0
ananiyimioguz
(05.11.25)
spor yapan biriyim ama iş güç kaynaklı son 7-8 aydır spor sıklığım ancak mevcudu korumaya yetiyor. fitness ancak haftada 2 belki 3. tatiller, seyahatler sebepli sporsuz geçen haftalarım da oluyor. yine de fena değilim, 3-4 kiloluk bir diyetle çok daha iyi olurum. bir de alkolu tamamen çıkarabilsem ama ne iş ne arkadaşlar müsaade ediyor.
39E 1.80m, 89-90kg.
0
awlmi
(05.11.25)
Geçen marketten dönüyordum hem sırt çantam doluydu hem de 10 kiloluk su taşıyordum kucağımda. Elimden fiş düştü hop diye çöküp onu alıp kalktım elimdekileri yere bırakma ihtiyacı hissetmeden. Çok büyük bir ağırlık değil ama beni gururlandırdı dedim aferin lan bacaklar iyi iş gördünüz.
0
peki madem
(05.11.25)
değilim. skinny fat im. skolyoz ve kifozum var. yüzme dışında spor yapmaya korkuyorum daha kötü olur diye. ona rağmen fıtık çıktı bir de onunla uğraşıyorum.
0
inheritance
(05.11.25)
Hamileyken 25 kilo aldım, vermeye çalışıyorum :(
0
sadakatsiz
(05.11.25)
Selulit ve yüzdeki sivilce izlerinden memnun değilim..onun dışında vücudumu seviyorum.
0
egerbiryolcu
(05.11.25)
degilim. hayatim boyunca da olmadim. sisman oldugum da oldu, simdi skinny fat'im. ama salmadim da. salinca daha kotu oluyor. kifoz da var zaten :(
0
lemmiwinks
(05.11.25)
Atletik ve kasliyim, yag oranim cok dusuk. Uzun kolluyken, kisin falan siradan, random biriyim aslinda ama yazin plajda kizlar hasta oluyor bana:) Ustsuz ve sortla dolasmam lazim benim. Spora giden arkadaslar tutturmus, hepsi kilo alip semirip, buyume pesinde onemli olan vucudun estetik ve atletik olmasi bence.

Ama iste sacim dokuluyor, tepe acildi.
0
speedy
(05.11.25)
göbek bölgesi hariç iyi. ama yaş 40'a geldi bu saatten sonra meydanı gençlere bırakalım artık.
0
mikahakkinen
(05.11.25)
senelerdir six packlerim var. saçlarım da çok gür. dişlerimde sıfır çürük, dolgu vs. bembeyazlar genetik olarak. 5 km'yi 18 dk'da koşabiliyorum. yaş 41.
-1
gabe h coud
(05.11.25)
ultra mutsuzum 20kg fazlam var. siyatik cikana kadar iyidim kosuyordum, aktiftim.
siyatik yuzunden 5-6 senedir fazla hareket edemiyorum.
diyet yapmam lazim, bakacaz. 38 bedenden 34 bedene dusmem lazim, acil.
0
cooperr
(05.11.25)
Nope.
0
cemallamec
(06.11.25)
Vucut tipimi US Navy seallere benzetiyorlar. memnunum.

Gecen yil buranin gazi islerinden sorumlu bakani bizim ofisi ziyaret ediyordu. Uzerimde askeri elbiseye benzer kargo pantolon, tshirt ve bot vardi. Kadin onca kisi arasindan geldi elimi sikti "thank you for your service." dedi :) Beni asker sandi. Fizigim iyidir. Biraz daha bacak calissam daha iyi olur.
0
thetruenorthstrongandfree1
(06.11.25)
(12)

İşyerine bağlılık hissediyor musunuz?

Sadece soruyorum
Beni bugün işten atsalar sanki hiç üzülmezmişim gibime geliyo, oh bana da değişiklik oldu derim, 1 ay boş durup sonra yine iş bulurum gibi hissediyorum. siz de böyle misiniz yoksa işimi kaybedersem üzülürüm zira zaten zor elde ettim, gibi mi düşünüyorsunuz?
Beni bugün işten atsalar sanki hiç üzülmezmişim gibime geliyo, oh bana da değişiklik oldu derim, 1 ay boş durup sonra yine iş bulurum gibi hissediyorum.

siz de böyle misiniz yoksa işimi kaybedersem üzülürüm zira zaten zor elde ettim, gibi mi düşünüyorsunuz?
0
Sadece soruyorum
(04.11.25)
inanılmaz niş bir iş yapıyorum. türkiye'de bu işi yapan 2 firma var. birinden çıktım, şimdi diğerindeyim. buradan çıkarsam işsiz kalırım.
0
co2s2
(04.11.25)
baglilik hissetmiyorum ama isten cikarilsam uzulurum. hem yeni is bulmam zor olur, hem vizemin devam etmesi icin is bulmam gerektiginden baski olur (turkiye'ye zorunlu donus riski), hem de istenmedigim icin zaten uzulurum.
0
lemmiwinks
(04.11.25)
Pek baglilik hissetmiyorum. Isten cikarilsam finansal olarak sikinti olur ve hayat degistirecek tarzda degisikliklere mecbur kalabilirim. Ancak bir yandan da icten ice "oh bana da değişiklik oldu" da derim.

Gecmiste farkli sirketlerde kismen daha fazla baglilik hissettim. Bana verilen degerin durumuna bagli olarak degisti bu hisler. Su an calistigim yeri ozellikle sevmedigim icin boyle biraz.
0
mbond
(04.11.25)
bulunduğum yerlere, yanında vakit geçirdiğim kişilere aptalca insani bir aidiyet duygusu besliyorum, buna çalıştığım yerler de dahil. ama işimi/iş yerini çok sevdiğimden değil bu. bundan önceki iki yerde de ayrılıyorum diye üzülmüşlerdi ama sebebi "semer vuracak başka birini zor bulacağız, keşke gitmesen"di muhtemelen. beni çıkarsalar "oh be, buradan ayrılmam kolaylaştı" derim ve ayrılık öncesi konuşmalar, ikna edilme gibi psikolojik manipülatif sahnelere yaşanmadığı için sevinirim bile.
0
m e b
(04.11.25)
Evet. Şirketle ilişkim win-win oldu, çalıştığım ofisteki insanlar oldukça iyi. Ek olarak sektörü seviyorum (data centerlar ile alakali).
Ama bazen canım yeni üretim, yeni sektör, yeni şirket kültürü görmek istiyor.
0
logisticsmanager
(04.11.25)
Normalde işine bağlı bir tipim ama şu an çalıştığım yere bağlılık duyuyor muyum çıktığımda üzüntüden çok rahatlama mı hissederim bilmiyorum.
Bazen kovun beni diye ayrı ayrı tüm ortakları darlıyorum ama hiçbir konuda anlaşamayan üç ortağın anlaştığı tek nokta benim burada olmam gerektiği.
İki tanesine istifa da sundum onu da görmemezlikten geldiler böyle de profesyonel bir ortam :)
0
mutekebbir
(04.11.25)
1 aydir issizim. 11 yildir ayni yerde iyi paraya iyi bir sirkette calisiyordum. ama su an o gunlere baktigimda kusasim geliyor. birdaha hicbir isyerinde hicbir guc beni calistiramaz. biz aileyiz, dostuz vs.. hepsi hikaye insan cikinca anliyor nasil sacmaliklara katlandigini.
0
buenosdias
(04.11.25)
Bağlılık hissetmek istiyorum.

İlk kez çalıştığım firma ve sene sonunda 11.senem bitecek. Çok iyi ve güzel insanlar tanıdım. Bugün geldiğim, evirildiğim ve gelişimimde katkıları çoktur. Kendilerine vefa borcumu ödemeyemem.

Diğer taraftan pandemi sonrası şirketteki personel kalitesi çok düştü. O kadar kafasızlar ki simülasyondayım sanıyorum ara ara.

Sırf pandemi öncesinindeki halin hatrına bağlılık hissetmek istiyorum.
0
put it in your appropriate place
(04.11.25)
Bağlılık hissi yok. Doğrudan bir mesleğim olmadığından yani bir şey olursa kolay iş bulamam. Farklı birçok etkeni göz önünde bulundurarak işimi devam ettiriyorum.
0
pembediken
(05.11.25)
zorunlu bir bağlılık. iş bulmak zor ve maaşsız kalmak zor. zengin değilim. ailem de değil.
0
art cat chocolate
(05.11.25)
işyerine değil de ekip arkadaşlarıma bağlılık hissediyorum, toksik bir ortamımız yok çok, 5 yıl oldu birlikte işe girdik neredeyse o zamandan beri birlikte çalışıyoruz muhtemelen aramızdaki kimse işten ayrılmaya da pek bu sebeple cesaret edemiyor, aslında buna müdürümüz de dahildi severdik kendisini ama kovuldu maalesef (alkol sorunu vardı bilmediğimiz bir ortamda işe yansıtmış), şimdi yeni müdürümüz biraz kalas biri o sebeple ortam soğudu yalan yok. yani şimdi kovulsam yeni başlayacağım yerde mobbing yer miyim, zorlarlar mı gibi konular baş ağrıtıcı. işimi de yıllardır öğrendiğim için gözüm kapalı yapıyorum mesela.
0
barisa
(05.11.25)
10-15 senelik elemanlari gozumun onunde 10dk icinde kapi disina koyduklarini gordum.
aidiyet sifir o yuzden..
0
cooperr
(05.11.25)
(8)

temu'nun aliexpressten ne farkı var?

messina123
Bu siteden bir şey aldınız mı? çer çöp dolu. saçma sapan ürünler var. insan bunlara neden para verir ki?
Bu siteden bir şey aldınız mı? çer çöp dolu. saçma sapan ürünler var. insan bunlara neden para verir ki?
-2
messina123
(04.11.25)
ne alırsan o geliyor aslında yani çöp alırsan çöp gelmesi normal. çok iyi şeyler aldığım da oldu. oyuncak, çakma lego, takı (evet kanserojen biliyorum, çanta, maket...

kargo ücreti yok bir de. aliexpresste var bildiğim kadarı ile.
0
elorelia
(04.11.25)
Bence hicbir farki yok. Hatta Almanyada bu urunlerden kaynaklanan kaza ve yaralanmalari sigortalar karsilamayi reddediyor. Ama insanlar yine de aliyor. Bilmiyorum :)
0
truf
(04.11.25)
ali'de olmayan şey temu'da olabiliyor. ali'de pahalı olan temu'da ucuz olabiliyor mesela. ayrıca sana göre saçmasapan olan şey bana göre ilginç ve güzel olabilir. kime göre, neye göre saçma?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.11.25)
Son saçma sapan gümrük vergisi oranlarına rağmen bazı şeyler daha ucuza geliyor. Mesela kozmetikler için masaüstü düzenleyici gibi bir şey bakıyordum, Temu'daki ürünün aynısı (fotoğrafları bile aynı) Trendyol'da 2,5 katı fiyata satılıyor. Dikiş makinesi aksesuarı bakıyorum, aynı Çin malı şeyler burada 2-3 katı fiyata satılıyor.

En uç örneği, tela yapmak için bir alet var, dört ayrı boyda. Ben dördüne birden gümrük vergisi dahil 300 liradan az verip Temu'dan alırken burada aynısının bir tanesini 600-700 liraya satan site vardı.

Zaten burada üretilmeyen ve Çin'den getirtilip satılan şeyler için gayet makul olabiliyor. Çok güzel bir kumaş makası, plastik riga cetvel takımı, giysi etiketi, kediye ilaç içirme şırıngası (burada tanesi 130-150 lira, ben aynı fiyata 4 tane aldım), gözlük pabucu, çanta sapı gibi bir sürü şey aldık, ben ara sıra yine bir şeyler alıyorum.
0
kobuzchu kiz
(04.11.25)
farkı yok temuda şu güzellik var gümrükten geçmeyecek ürün alamıyorsun kargo vergi her şey içinde oluyor.

aliexpresste kargoya ayrı para ve bazen vergiyi kapıda ödemek gerekebiliyor.

çok gerekli şeyler de satılıyor aslında. ve trden ucuz çoğu şey. arabanın tüm aksesuarlarını burdan aldım hiçbiri de çöp değildi.
0
jelly bear
(04.11.25)
daha dün akşam birkaç şey sipariş verdim, keşke vermeseydim dedim sonradan.
araç içi multimedyayı kablolu carplay/android auto'yu kablosuza çeviren aparat aldım iki tane. benimki kablosuz ama belki daha da hızlandırır diye düşündüm.

sonra bagaj rafının plastik vida/kopçasından aldım.

bir de anahtarlık kılıfı.


vergiler dahil 2000 tl ödemiş oldum ama yurt içinden alsaydım daha ucuza gelirdi sanki. 150-200 tl kardayım sadece. ha, değer miydi? zerre değmezdi bana kalırsa ama deneyim olsun diye ilk kez alışveriş yaptım oradan.
0
m e b
(04.11.25)
Bir kaç saat önce aras kargo aldığım ekskavatörü getirdi.kedi kumuyla hafriyat yaptım evin içinde.arada ortağımı aradım geldi beraber oynadık sonra onada bir damperli kamyon siparişi verdik.pil bitince buraya geldim duyurunu gördüm.

9000 liraya lavabo bataryası almıştım,aynısı 1200 lira.legonun amcasının oglu setler var bedava.sepette duran kaçakçı çantası var,çadır var,yılbaşı süsleri,ledler.bşr sürü şey alıyorum,sonra onları çevremdekilere dağıtıyorum.adama tornavida seti verdim çocuk gibi sevindi.

Beni çok eğlendiriyor.
+2
duptıs
(04.11.25)
Geçenlerde temu'dan gerçek deri bir fotoğraf makinesi çantası aldım. öyle 100-200 liralık bir şey değil. Ama iddia ediyorum, o fiyata o kalitede bir çantayı başka hiçbir yerden bulamazsın. Temu sadece çer çöp yeri değil. Çer çöp de var, ilgilenirsen. Mesela özel üretim vidalar var lavabo vs. montajı için. Her yerde bir tanesi 300-500 liradan satılıyor, saçma sapan fiyatlar. Temu'da 10-15 lira.
0
himmet dayi
(04.11.25)
(17)

Telefonunuzun kapasitesi kaç gb ve yetiyor mu?

messina123
128gbYetiyor
128gb
Yetiyor
0
messina123
(03.11.25)
128 gb
Yaklaşık altı yıllık telefon
Artık asla yetmiyor, sürekli uygulama kaldır sil yükle yapmak zorundayım
0
egerbiryolcu
(03.11.25)
256 gb, yetiyor.

telefon kullanmadığım uygulamaların hepsini silmiş bir ara kendi kendine.
0
co2s2
(03.11.25)
256 gb ve yetmiyor. şu an 255,5 gb dolu durumda.

1 tb almak istiyorum. oyun oynamayı ve uygulama kullanmayı seven biriyim. 759837593 tane fotoğraf ve video çekmeyi de severim. silmek istemem hiçbir şeyi.
0
art cat chocolate
(03.11.25)
128 yetmediği için 512ye geçtim. icloud kullanmıyorum.
241 gb dolu. 256 gb alsaydım o da yetmeyecekti demek.
0
jelly bear
(03.11.25)
256 gb yarisi dolu.
+ 200gb icloud var
0
cooperr
(03.11.25)
128, yetiyor.
istifçiliği bıraktım whatsapp geçmişlerimi düzenli temizliyorum, eski video, fotoğraf vs. pek tutmuyorum.
0
mutekebbir
(03.11.25)
Makineden çok telefonu kullanmaya başladığımdan beri 256'yı dolduruyordum, hem yedek hem de ek alan yüzünden 100gb bulutum var, oraya yedekliyorum çektiğim fotoları.
Sonraki telefonumda 512ye geçtim, şu an 203 gb dolu diyor.
0
Bruce
(03.11.25)
16. yetiyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(03.11.25)
256 GB ilginc bir sekilde yarisi dolu, daha bos olmasini beklerdim. Yetiyor.
0
mbond
(03.11.25)
16 gb ile yaşam savaşı veriyorum:)
0
nothing in my way
(03.11.25)
256 ve 200 cloud.
0
gabe h coud
(03.11.25)
256 gb kendi hafızası. Daha bir sene doldu ya da dolmadı hafıza uyarısı vermeye başlayınca el mahkum 200 GB iCloud üyeliği almak zorunda kaldım :(

Sene olmuş 2026, hala 128-256 GB telefon üretiyor aç köpekler. Zaten 8-10 GB işletim sistemine, 10-20 GB da varsayılan uygulamalara gidiyor.
-1
m e b
(03.11.25)
128gb, yetiyor. seneye yenilerim ama telefonu.
0
lemmiwinks
(03.11.25)
512 gb olsa da icloud 2 tb aldım çünkü hem bilgisayar hem tablet ile senkronize olmasını istiyorum tüm içeriklerimin :)
0
cemallamec
(03.11.25)
256 yetiyor. Hatta 195 gb’si boş.
0
yadigar
(04.11.25)
64 bile yeter google photos kullanıyorum.

ama 512gb telefonum, yetiyor tabii ki.
0
ananiyimioguz
(04.11.25)
1tb, fazla fazla yetiyor.
0
inheritance
(04.11.25)
(15)

Türk insanı neden böyle

messina123
insanların ahlaksızlığını aklım almıyor artık. Hep mi böylelerdi?Olay şu, dün az sayıda kahve makinesi 20 bin liradan 9900’e düştü. Alıp ürün gelmeden sahibindene 2 katına yüklemişler.https://x.com/neonatalog/status/1985057198381121598?s=46
insanların ahlaksızlığını aklım almıyor artık. Hep mi böylelerdi?

Olay şu, dün az sayıda kahve makinesi 20 bin liradan 9900’e düştü. Alıp ürün gelmeden sahibindene 2 katına yüklemişler.

x.com
0
messina123
(03.11.25)
Türk insanı hep böyleydi. Böyle olmasa başımızdakiler kafalarına göre vergi alamazlardı, Türk insanı kimliğiyle bütünleşen bir halk değil maalesef, bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda, inanır mısınız bu hep böyleymiş ben de fark edince şaşırmıştım.
+4
olaylar olaylar
(03.11.25)
yapilani onaylamasam da burada bir ahlaksizlik goremedim ben, kimseye ozel kontenjan acilip hak yenmemis. insanlar da kendi capinda firsat degerlendiriyor. turk insani diye genellemek asil ahlaksizlik.
-2
gule gule
(03.11.25)
Serbest piyasa. Almak zorunda değilsin, kimse değil.
-5
michael harddd
(03.11.25)
fırsat görmüşler para kazanıyorlar. dünyada tüm milletler bunu yapıyor. evet, hoş değil ama ahlaksızlık demek de istemem. en azından yalan söylemiyorlar.

bence asıl ahlaksızlık her yeri çarık çürük kazalı boyalı arabayı "nokta hata yok, her yeri oporijinal" diye satmak.
0
co2s2
(03.11.25)
burada bir ahlaksızlık göremedim ben, ahlaksızlık havaalanı saldırısından sonra taksi ücretlerini katlamaktır, pandemide dezenfektan/maske fiyatlarını katlamaktır, depremden sonra çadır satmaktır.
+6
mutekebbir
(03.11.25)
bu tarz durumlarin serbest piyasa arkasina saklanmasina da bayiliyorum. bu bir aklama mi ki? sokakta yasayan bir evsiz de, is bulamayip intihar eden genc de, hastane veya ilac masraflarini karsilayamayip olen kisi de serbest piyasa kurbani. ne diyelim? serbest piyasa abi, cok da takma, normaldir falan mi diyelim? biraz ne soylediklerinizi anlamya calisin yahu, oturun bir uzun uzun dusunun fikir beyan etmeden once. yapilan ahlaksizlara, icler acisi durumlara kendi capinizda "entelektuel" bir kilif bulmaya calismayin. cok sey gozukuyorsunuz...

edit:
(bkz: ahi evran)
(bkz: ahilik)
+6
Sour
(03.11.25)
Değerlendirme yaparken bu arkadaşların bu işlemi yaparken risk aldığını fark ediyoruz değil mi? Örneğin satamayabilir de. Ya da yeni bir ürün piyasaya çıkabilir. Ya da ürünün fiyatı düşebilir...
0
osssy
(03.11.25)
Yapılan serbest piyasa koşullarında normalleştirilse de etik değil. Bu bağlamda Alev Alatlı’nın bir konuşması tam da bu tür (ufak ya da büyük) olaylara çok güzel bir örnek. Kendisinin verdiği tüm örnekler buradaki arkadaşlara göre de hiç sorun teşkil etmiyor o zaman. Ne de olsa özgür irade, serbest piyasa, ekonomik şartlar vs vs diye her şeyi aklayabiliriz.

youtu.be
-1
m e b
(03.11.25)
türk insanının ahlaksızlıgı normalleştirdiği verilen cevaplardan belli.

bu yapılan ahlaksızlıktır, serbest piyasa ile ilişkilendirilemez. bu yapılan karaborsacılıktır. karaborsacılık suçtur. serbest piyasada yeri yoktur. karaborsacının risk alması bu ahlaksızlığı ve suçu ortadan kaldırmaz. duyuruya verilen bu cevaplar akıl tutulması ve insanımızın ahlaksızlığı normalleştirdiğinin apaçık kanıtı
0
abelardo
(03.11.25)
ben ahlaksızlık olarak değerlendirmedim. ucuza almış, istediği fiyata satabilir, alan kişiyi bağlar, satamazsa elinde patlar.

şu ahlaksızlık olabilir, devrilen bir tırdaki domatesleri sahibinin rızası olmadan alıp satmak ya da kullanmak ahlaksızlık. birinin zor durumundan fayda çıkartmak büyük ahlaksızlık.

philips latte go yüklü tır devriliyor, sen şoföre yardım etmeyi bırakıp, 112 yı aramayı es geçip üç beş kahve makinesi alıp çok ucuz bir fiyata satarsan bu ahlakızlık...
0
exlibris
(03.11.25)
bunun etik olup olmadigi o anlik duruma ve urunun ne olduguna gore degisir.

pandeminin en cilgin attigi donemlerde islak mendil kalmamisti piyasada, bir komsu nerden bulduysa bir kamyon dolusu alip stoklamis, internet uzerinden sacma sapan fiyatlara satti. bu bence etik degildi, zira insanlarin ihtiyaci olan bir seyi alip stoklayip karaborsaya sokuyorsun.

obur taraftan bu adamlar hayati onem tasimayan bir urunu ucuza denk getirmis, 2 tane almis, birini kendi kullanacak oburunu satacak, kendi makinasinin parasini cikartacak diyelim. buna ben en fazla "uyaniklik" derim gecerim. cunku ne kahve makinasina kiran girdi, ne kahve icmese olecek durumdayiz, ne de kahve makinalari karaborsaya dustu.

son olarak, karaborsa her ulkede ve millette var. her dandik seyi donup dolasip kendi irkina baglamak da herhalde sadece bizde olan garip bir hastalik.
+1
cooperr
(04.11.25)
Bu karaborsa değil arkadaşlar. İçinde bulunduğumuz sistemi iyi tanıyalım. Yasadışı piyasalar karaborsa oluyor.
0
osssy
(04.11.25)
bunun adi stokculuk ve ahlaksizligin dik alasi. adam ister bir tane alir, ister 300 tane ama amaci belli: indirimdeki ürünü zamani gelince yüksek fiyata satmak.
bu esnada indirimdeki ürün stogunu azalttigi icin insanlar indirimden faydalanamiyorlar.
adam ticaret yapiyor ve risk ticarette hep vardir. riskinin olmasi yapilanin ahlaksizca oldugu gercegini degistirmiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.11.25)
bunların hepsi yoksulluktan. normalde 8-10 tane kahve makinası alacak sermayeyi toparlamak bizim ülkemizdeki kadar uzun sürmemeliydi. insanlar 10 bin liraya 10 gün çalıştıkları için buradaki fırsatı gole çevirmek zorunda hissediyor olabilirler.

1 seansı minimum 3-4 bin TL olan , 1 günde en az 10-15 bin TL kazanan bir psikolog , bir hukuk müşaviri, yada işletmesi saniye başı para basan bir tacir bu işlere tenezzül etmez zaten. yada bu kadar survival modda yaşanmayan bir sosyal devlete tabi olsaydık, bu kadar çok "maddi garanti" yaratma çabamız da olmazdı diye düşünüyorum.

ticari şirketler bu hareketlerin çok daha büyüklerini kapı arkasından yapıyor zaten, yani binlerce kahve makinasını belki de perakende satış fiyatının 3'te 1'ine kadar düşürüp toptan bir şirkete satabiliyor. Onlar da ilk perakende fiyatın takribi yarısına düşürüp satışa icap ediyor. vatandaş da bunu toplayıp %20 fiyat kırarak satmaya çalışıyor. Belki de yıl başında makinanın yenisi tanıtılacak ve mağazalardan kaldırılacak ürünler bile olabilir. 20.000 TL'ye yepyeni özelliklerle donatılmış bir kahve makinası tanıtıldığında zaten diğerleri 18 bin TL'den satılabilirliğini kaybedektir.
0
loch ness
(04.11.25)
aç gözlülük başka bir şey değil.
0
Başka
(04.11.25)
(12)

Kasım indirimlerine inanıyor musunuz??

Başka
Malum bu ay indirim ayı kutsal cuma kara cuma harika hafta gibi ıvır zıvırlarla ürünler pazarlanıyor? peki siz bu kasım indirimlerine inanıyor musunuz?şahsen ben pek inanmıyorum. geçen hafta sepete attığım şort 1500 liraydı sonra 2500 tl oldu. Bugünde kasım indirime girmiş 1800 lira olmuş :)
Malum bu ay indirim ayı kutsal cuma kara cuma harika hafta gibi ıvır zıvırlarla ürünler pazarlanıyor?

peki siz bu kasım indirimlerine inanıyor musunuz?

şahsen ben pek inanmıyorum. geçen hafta sepete attığım şort 1500 liraydı sonra 2500 tl oldu. Bugünde kasım indirime girmiş 1800 lira olmuş :)
-1
Başka
(03.11.25)
50-100 TL indirim olmuş fazlasını görmedim
0
artıküyeolmakistiyorum
(03.11.25)
yurt dışı olarak hiç deneyimim yok ama türkiye'deki bu olaya inanmıyorum. zaten çoğu platformda da kampanya öncesi 500 tl olan, sonra kampanya dönemi aynı ürünün fiyatı 1200 tl imiş de 750 tl'ye düşmüş gibi "kampanya" yapıldığına dair twitter'da, ekşi'de çok fazla ifşa görüyoruz. bizim halk da hala inanıyor.
0
m e b
(03.11.25)
e-ticaret sektöründe çalışan biri olarak normalde inanmıyorum. ama ilk defa bu sene bebek alışverişi yaptığım için sıkı takip ettim. çok iyi indirimle yakaladığım şeyler oldu gerçekten son birkaç gündür.
0
la mort heureuse
(03.11.25)
İnanmıyorum da yüce bi güç var bence.
0
antihero
(03.11.25)
Çoğu bindirip indirme muhtemelen ama arada gerçekten iyi indirime rastlanabilir, hepsiburada satıcılar tarafında komisyonda ciddi avantaj sağlıyor kasıma özel olarak, diğerleri de geri kalmıyodur.
0
(03.11.25)
normal zamanlarda dahi online'da ürünler %10 civarı bir kâr marjıyla satılıyor zaten. hatta bazen %1-2 ile bile satılan ürünler oluyor. (xiaomi ürünleri böyledir mesela, kimse para kazanmaz ama müşteri talebi nedeniyle ciro olsun diye satarlar)

kasım ayında aylardır stoklarda duran ürünler eritilir genelde. mesela benim stoğumda şubat 2024 girişli, 1300 lira maliyetli ürün var. 21 ay geçmiş. aylık 4%'ten finansal maliyet alınca 84% eder. yani ürünün bana maliyeti şu anda 2400 TL. ben bunu belki 700-800 lira zarar satacağım kurtulmak için.

%50-%60 indirim olan ürünler bunlardır. hayvan gibi zararla ama paçalda kurtaran marjla ürünler eritilir. o ürünleri yakalamak lazım. yoksa iyi satan bir üründe kimse %50 indirim yapmaz.
+2
efreet sultan
(03.11.25)
iyi indirime giren şeyler oluyor fiyatını takp ettiğim şeyler oluyor onların fiyatına bakıp iyi indirim varsa alıyorum. mesela şampuan geçen sene fiyatı 350 tl gibi bişeydi 128 tl olmuştu indirimde
yoksa tabi ki çoğu bindirimden indirim.
0
eja
(03.11.25)
bazı ürünlerde oluyor. açıklaması yukarıda yapılmış.
bu durum dışındaki indirimlere inanmıyorum.

neredeyse hiç "aa kasım geliyor, dur indirimlerden bir şey alayım" demedim. arkadaşlarım hep "kasımda şunu yakaladım, olm ne biçim düşmüş" falan diye bir sürü şey alıyorlardı ama gerçekten ihtiyacı olup da zaten almak istedikleri ürünleri mi alıyorlar yoksa hazır indirimde alayım bari mi diyorlar orası tartışılır.
0
biseysorcaktim
(03.11.25)
pek inanmıyorum. çünkü bindirim indirim gibi bir şey yapılıyor. bazı ürünlerde gerçekten oluyor fakat o da olması gereken fiyat zaten.
0
koela
(03.11.25)
giyim kuşam tarzı ürünlerin hiçbirindeki indirime inanmıyorum.

playstation store'da fiyatlarını bilip takip ederek izleme listesine aldığım oyunlar var mesela, indirime girdi diye mesaj geliyor. onlarda ciddi ciddi indirim oluyor.

yoksa trendyol'daki indirimler falan hikaye.
0
kibritsuyu
(03.11.25)
Her Kasım'da Amazon'dan yıllık deterjanımı alıyorum. Deterjan indirimi var, inanabilirsiniz. Ama benzer oranda indirim yıl içinde de ara ara oluyor.
0
gnosis
(03.11.25)
Boyner’de bazı parfümler en az bin tl indirimde
0
olaylar olaylar
(03.11.25)
(17)

Mükemmel yumurta yemek için çaba harcıyor musunuz?

messina123
Süre tutmak gibi mesela. Yoksa allah ne verdiyse pişirip yiyor musunuz
Süre tutmak gibi mesela. Yoksa allah ne verdiyse pişirip yiyor musunuz
0
messina123
(31.10.25)
yani mükemmel yumurta yemek gibi bir idealim yok ama mesela haşlıyorsam sarısının çok katılaşmasını sevmiyorum o yüzden süre tutuyorum kaynadıktan sonra 3-4 dk. gibi.
+1
king lizard
(31.10.25)
Ben hafif sulu kayısı kıvamı sevdiğim için tutuyordum ise yariyordu. Su kaynadıktan sonra 180 saniye tutuyordum. Fakat sayı 200 e çıktı. Sonra da 200 üstüne. Bı yerde hata yapmaya başladim galiba artık zor tutturuyorum ama yine de hep bu şekilde deniyorum.
0
egerbiryolcu
(31.10.25)
çaba mı alışkanlık mı bilmiyorum ama haftaiçi işe geç kalmamak için yumurtamı haşlarım. sürem ve ısı derecem hep aynıdır (gazlı ocakta) ve hep kayısı olarak yerim.

hafta sonları da en az 1 kere menemen yaparım ve beyazı ile sarısını ayırır en son sarılarını atarım ki daha sulu kıvamda olsun.
0
elektr10
(31.10.25)
@egerbiryolcu yumurtalar büyümeye başladı.
+2
king lizard
(31.10.25)
Evet zamanlayıcı tutarım. Kaynamaya başladıktan hemen sonra 2 dakika 15 saniye zamanlayıcı başlar. İstediğim kıvamda kayisi yumurtayı yerim. Marketten yumurta almam.
0
ırene adler
(31.10.25)
kısık ateşte ilk kaynama anından itibaren altı dakika kaynatirim. yoksa cıvık oluyor, iğrenç.
+1
tabudeviren
(31.10.25)
allah ne verdiyse diye yumurta haşlandığını da ilk defa duydum. Sahanda Karışık yumurtanın pişme derecesi biraz tabii hissiyat da yumurta haşlamak süreli.

Mikemmel kayısı tarifi, yumurtayı fokur fokur kaynayan suya atıyoruz 7-8 dk, süre bitiminde ya önceden hazırladığınız soğuk(buzlu) suyun içine yada benim gibi direkt musluğun altında soğuk suya maruz bırakıp daha fazla pişmesini önlüyoruz. Kesin çözüm.
0
wallcan
(31.10.25)
Adet hakine getirdiğim birkaç şey var. Yumurtaları yıkayıp peçeteyle kurutuyorum. Haşlama suyuna soğuktan tuz ekliyorum. Renk değiştiren yumurta zamanlayıcım var. Onu da her seferinde yumurtalarla beraber kaynatıyorum. Üzmüyor beni.

Kayısı kıvam severim ve tuttururum. Azıcık daha pişmiş, azıcık daha rafadan olursa kafaya takmam.
0
yadigar
(31.10.25)
bir yumurta ne kadar mükemmel olabilir ki? hani birkaç malzemeden oluşan yemekten bahsetsek anlarım da yumurta yani bu, suda belli bir süre kaynat, ye gitsin.

sarısı fazla pişmiş ya da neredeyse hiç pişmemiş olanları değil de kayısı gibi sarı olunca güzel ama bunun için de taktik, süre, saniye tutacaksak işimiz yaş valla :)
0
m e b
(31.10.25)
haşlamak için belli bir kural gerekiyor, "koyayım suya pişsin, olmuştur ya şimdi çıkarayım" ile olmuyor. ya yumurta çatlar, ya içi çiğ kalır.

ocağın şiddeti ve yumurtanın türüne göre de değişiyor bu, illa saniyesine kadar süre tutmak ya da termometre ile su sıcaklığını ölçmek gerekmiyor ama bir dikkat etmek lazım yine de.
0
biseysorcaktim
(31.10.25)
rafadan yemeği çok severim. kaydatıktan sonra 100 saniye sayar alırım. bazen unutuyorum bu sefer de kayısı olma riskinden ötürü (hiç sevmem) lop olana kadar kaynatıyorum yaklaşık 4 dakika o da.
0
neira
(31.10.25)
Haşlama için kısık ateşte kaynadıktan sonra 3-4 dakika.

Kavurması ise kesinlikle köydeki gezen veya koşan tavuk yumurtasından olmalı .
0
diyecevaplandı
(31.10.25)
Çocuğum için pişirdiğim için evet sevdiği gibi olması için çabalıyorum
0
basond
(31.10.25)
Evet basinda bekliorm kaynadiktan sonra 2 dk kayisi gibi organik yumurtacidan aliorm h sonu 1 yumurta keyfim var bi tane
0
eja
(31.10.25)
Yumurta pişirici kullanıyorum, hep aynı ayarda pişiriyor. Bu tarz bir takıntınız varsa öneririm.
0
akhenaten
(31.10.25)
ben haşlanmış yumurtayı uzun süre tutmayı seviyorum akmasın dökülmesin löp löp yiyeyim diye. o yüzden hiç ayar tutturma kaygım olmadı, garanti olsun diye 10-11 dakika tuttuğum bile olur. farklı yemek istesem muhtemelen zaten beceremezdim, onunla uğraşamam.
0
der meister
(31.10.25)
Çaba gerekmiyor çünkü her şey gözümün önünde oluyor. Hep sahanda yaparım. Öğrencilik zamanımda rafadan yaparken saat tutardım ama.
0
mikro patlama
(31.10.25)
(6)

Mesaja, aramaya hemen dönüş yapmak

arbre
Ya ben bu konuda çok düz bir insanım. Gördüğüm an okuyorum, cevap yazıyorum, çalarsa açıyorum. Ama bu kadar kolay ulaşılabilir olmak bana saçma geliyor. İyi mi yapıyorum? Bazı tipler saatlerce, günlerce okumaz, kendini bir şey zanneder, bu tiplere aşırı sinir olduğum için o tipler gibi olmak istemed
Ya ben bu konuda çok düz bir insanım. Gördüğüm an okuyorum, cevap yazıyorum, çalarsa açıyorum. Ama bu kadar kolay ulaşılabilir olmak bana saçma geliyor. İyi mi yapıyorum? Bazı tipler saatlerce, günlerce okumaz, kendini bir şey zanneder, bu tiplere aşırı sinir olduğum için o tipler gibi olmak istemedim. Ama bu kadar umursamaz da olamadım. İçimden bir ses ayıp olur, yaz, bekletme diyor. Siz nasıl yapıyorsunuz? Sağ olun.
-1
arbre
(28.10.25)
Sağlıklı insanlar gördüğünde müsaitse döner, müsait değilse müsait olduğunda döner.
+4
duyuruuser
(28.10.25)
Kolay ulaşılabilir olmak sıkıntı tabi duruma göre değişir. Aynı gün içinde dönüş yapmak iyidir.
0
pembediken
(28.10.25)
Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi müsaitsen açarsın. O an işin varsa müsait olduğunda geri ararsın.

Böyle bir tanıdığım daha var arayanı mutlaka açacak takmış kafaya. Geçen koca avize takıyoruz ben tutuyorum o da vidalıyor. Telefonu çaldı açtı adam. Hayır aşırı önemli bir konu da değil havadan sudan konuşmak için aramış birisi. Yani şimdi mesela yeri mi açmanın orada. Koca avizeyi tutacam diye belim kopmuş :)
+3
nuevo
(28.10.25)
galiba ben de "kısmen" tarif ettiğiniz insanlardanım :)

ben de hemen yanıtlamam çok önemli bir mevzu değilse. kolay ulaşılabilen birisi olmak beni de tam olarak sebebini bilmemekle birlikte "bir tık" rahatsız ediyor.

ama öyle günlerce yanıtlamamak felan da değil benimkisi! taş çatlasın şöyle bir 15 dk felan sürer yanıtlamam.
-1
pangea
(28.10.25)
ben insanları hiç anlamıyorum, gerçekten.

telefon en yakınlarımdan gelmişse müsait değilken bile açıyorum, "müsait değilim, az sonra arayacağım" diyerek haber veririm. onu yapamayacak durumdaysam da önceliğim o kişiye geri dönmektir. diğer iletişim kanallarından veya sosyal medyadan gelen mesajlara da müsait olduğum an cevap veriyorum. bir tek kendilerini çok önemli, vakitlerinin çooook kıymetli, hemen ulaşılabilecek fani insanlardan ayrı olduklarını düşünen tipler yüzünden NORMAL insanlar da "acaba ben mi çok kıymetsizleştiriyorum kendimi?", "hemen cevap verdiğim takdirde kendimi hemen ulaşmaya hazır biri gibi mi gösteriyorum?" kompleksine giriyor.

maalesef anormal tiplerin, normal tipleri de kendilerine benzetme konusunda başarılı olduğu da bir gerçek. zira ben de bana hemen cevap vermeyenlere hemen cevap vermiyorum artık.
+1
m e b
(28.10.25)
Telefonda konuşmaktan hoşlanmadığım için bazen görmemezlikten geldiğim aramalar oluyor.
Tanımadığım numaraları hemen açmaya çalışıyorum kargo ya da işle ilgili olabiliyor.
Mesajlara hızlı dönerim herkes bu özelliğimi bildiği için dönüş yapmadıysam ya da geç döndüysem gerçekten işim olduğunu müsait olmadığımı bilir.
İnsan bazen işi olmasa bile kafa olarak uygun olmayabiliyor ya mesaja geç dönmeyi “kendini bir şey zannetme” olarak yorumlamam, baştan savma cevap geleceğine geç ama düzgün gelsin mesela bu daha önemli.
-1
mutekebbir
(28.10.25)
(19)

Kitapların Önsöz Bölümü

rock n roll
Selam herkese,Kitapların önsöz bölümünü okuyor musunuz yoksa direkt kitaba mı başlıyorsunuz?
Selam herkese,
Kitapların önsöz bölümünü okuyor musunuz yoksa direkt kitaba mı başlıyorsunuz?
+1
rock n roll
(27.10.25)
Doğrudan başlıyorum, önsözler heyecanımı söndürüyor
+1
grimavi
(27.10.25)
share.google

Okurum; OKB’nin gözü kör olsun.
Yazarın kendisi tarafından yazılmışsa atlanmaması gerektiğini düşünüyorum.
Öte yandan, kitabı bir perspektife oturtur genelde özsözler. Sizin birçok kaynaktan tarayıp süzebileceğiniz bilgiyi ve çerçeveyi sağlar. İlyada’yı Azra Erhat’ın önsözü olmadan bütün kabul etmem zor kendi adıma.
+1
auroraaurora
(27.10.25)
Atlarım. Ama Hasan Ali Yücel klasiklerinden bir tanesinde önsöz şöyle başlıyordu: okuyucu, biliyorum sen önsöz okumazsın…

Bi bunu okumuştum :)
0
substituent
(27.10.25)
Kitap bittikten sonra okuyorum önsözleri ama kitabı çok beğendiysem hemen kopmamak için yoksa okumam.
0
mutekebbir
(27.10.25)
önsözünü, kime ithaf edildiğini vs. hepsini okurum.
0
yurtsuz john
(27.10.25)
Okuyorum... Lanet olsun görev bilinci. Eksik bırakamam
0
kullanicadi
(27.10.25)
Önsözler genelde spoiler içerdiği için bundan kaçınmak adına direkt başlıyorum. Önemli bir kitapsa bittikten sonra önsöze bakıyorum.
-1
Amaranta ursula
(27.10.25)
Okuyorum. Bazen kitaba dair can alıcı şeyler sunabiliyor. Kitabın içinde fark edemediğini önsözde bulabiliyorsun.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
Ben de okurum mutlaka. Şu an okuduğum kitaba daha baslayamadım çünkü 20 sayfa önsöz var. Daha o bitecek bir de yazarın hayatı ve yapıtları var yaklaşık bir o kadar sayfa da o.

Bu bölümlerin önemli olduğunu düşünüyorum ama bazen çok uzun olduğunda sıkılıyorum. O yüzden merak ettim, benim durumumda olan var mı diye .
0
🌸rock n roll
(27.10.25)
Satırını atlamadan okurum. İyi ki okudum dediklerim, boş boş konuşmuş olanlar, uzattıkça uzatanlar, önsöz yazıyorum diye kitabı özetleyenler, her çeşidini okuyorum.

@ auroraaurora'nın da dediği gibi OKB’nin gözü kör olsun.
0
Mirket
(27.10.25)
önsözü yazar yazdıysa okurum. başkası yazdıysa pek okumak taraftarı değilim. kısaysa çevirmenin notlarını okurum. bazen uzun uzun yazıyorlar, o zaman şöyle hızlıca bir göz gezdiririm.

bazen farkına bile varmadan önsöze başlamış olurum.
eskiden "boşuna yazmamışlardır, adı üstünde önsöz işte" diyordum ve okuyordum. talihsiz bir kaç önsözden sonra boşuna da yazılabildiğini ve durduk yere tüm kitabı özetleyenler olduğunu görünce önsözleri pek sevmez oldum.
0
biseysorcaktim
(27.10.25)
Okurum. Bazen kitaba başlayıp başlamayacagima dair fikir edinirim
0
pembediken
(28.10.25)
Okumam. Kitabı birkaç sayfa okuduktan sonra da bir bakarım atıyorum 10-15 sayfa olmuş önsözü atladığım için.
Kısa günün kârı. Bravo bana.
+1
michael_knight
(28.10.25)
Modern serilerde okumuyorum ama klasiklerde yazarın hakkında yeterli bilgim yoksa mutlaka okurum çünkü biyografisini özet geçiyorlar ve okurken nasıl şartlarda yazdığı , bakış açısı vs daha iyi şekillenebiliyor. Örneğin en beğendiğim Stendhal’in Kızıl ve Kara’sını okumadan önceki önsözdü, romandaki karakterin tam zıttı yönde bir kaderi olması enteresan gelmişti; kendisi zorunlu Napolyon askerliğine alınmış romandaki karakterin en büyük hayallerinden birisi de Napolyon askeri olmak. Bunu önsöz okumadan yakalayamazdım :)
0
titanic kemancısı
(28.10.25)
okuyorum ben önsözü.

okumadığım tek ihtimal önsözün aşırı uzun ve sıkıcı olduğu halidir ki o durumda da zaten muhtemelen kitap da sıkıcıdır yarım bırakırım.
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
bu konudan defalarca kez ağzı yanan biri olarak artık okumamaya başladım.

dünyada nasıl bilmiyorum ama bizim ülkemizde bu bölüm kitabın tüm heyecanını alıp götüren, karakterleri ve olayları ön sözün sahibinin çıkarımlarına göre şartlanıp okumana neden olan bir yapıda oluyor. ön veya son sözü hep kitap bittikten sonra okurum.

hatta arka kapak yazısını bile spoiler ile dolduran yayınevleri olduğu için o kısmı bile okumam.
0
m e b
(28.10.25)
Kesinlikle okurum. Hem bir fikir oluşturur hem de benim takıntım. Önsözü okumadan başlarsam kitaba ortasından başlamış gibi huzursuz olurum. Kitabı rahat rahat okuyamam. Obsesyon gibi bir şey.
0
wilhelmwasmuss
(28.10.25)
okurum. yazarın biyografisini de okurum. kitap basım yılı editör telefon numarası kaçıncı baskı vs her yerini okurum.
0
koela
(28.10.25)
Felsef kitabı değilse veya önemli bi çeviri değilse direkt geçiyorum.
0
truf
(28.10.25)
(8)

İnsan yetişkinken lise veya üniversite zamanları kadar mutlu ve relax olabilir mi?

mahmuttt
Yani hem çalışıyorsun, hem evli hem çocuklusun. Bekar keyfekeder üniversite lise zamanları kafası kadar mutlu ve rahat olmak mümkün mü? Yani bu kadar sorumluluk ve yorgunluğa rağmen gayet mutlu ve relax nasıl kalınabilir?
Yani hem çalışıyorsun, hem evli hem çocuklusun. Bekar keyfekeder üniversite lise zamanları kafası kadar mutlu ve rahat olmak mümkün mü?

Yani bu kadar sorumluluk ve yorgunluğa rağmen gayet mutlu ve relax nasıl kalınabilir?
+1
mahmuttt
(27.10.25)
evlenmeyerek
0
eja
(27.10.25)
mutlu kalmak mümkün. seni mutsuz eden şeyleri iyi tespit etmen, tespit ettiğin şeyleri iyi analiz edip onlardan kurtulman gerekiyor. başka bir yolu yok.

basit gibi görünüyor ama insan kendisini mutsuz eden şeyleri doğru tespit edemiyor, tespit etse de bunlardan kurtulmak her zaman kendi elinde olmuyor. örnek veriyorum, işinizden çok mutsuzsunuz ama cebinizde beş kuruş para yok, işsiz kalmanız mümkün değil. sizi mutsuz eden şeyden kurtulmanız imkansız hale geliyor. evet kısırdöngü. ama işini bırakıp, başka bir işe geçebiliyorsan mutlu olma şansın oluyor.

relax kalmak mümkün değil.
0
co2s2
(27.10.25)
Olamaz. Evlilik ve çocuk çok büyük sorumluluk. Evli ve çocuklu olup içinden rahatça çok mutluyum diyen görmedim. Bekâr, parası olan insan lise ve üniversiteden daha mutlu olabilir.
0
arbre
(27.10.25)
bence bu çok göreceli bir şey. lise ve üniversitede öyle aman aman mutlu olduğumu hatırlamıyorum. ben kendi paramı kazanmaya başladığım dönemde mutlu oldum mesela. evlilikte tavan yaptı. evliliğin neden bu kadar kötülendiğini anlayamadım. evliliğin getirdiği sorumluluklar olumsuz şeyler değil ki. sadakat yükümlülüğüm olmasın filan diyorsanız onu bilemeyeceğim tabi. ama bence evlilik bekarlıktan çok daha güzel bir şey. çocuk için aynı şeyi söyleyemeceğim :D
+4
elorelia
(27.10.25)
Kafayı rahatlatmak için spor diyorum. Benim için mental açıdan faydası fiziksel faydasından daha çok diyebilirim.
0
kumandanim
(27.10.25)
muhtemelen mesleğe ve ekonomik tatminkarlığa, haliyle de özgürlüğe bağlı.

şahsen en mutlu olduğum zaman dilimi üniversite zamanlarımmış. şu an milyarlarca liram olsa o anın birkaç gününü yaşama ihtimalim yok, sıfır.

daima bir hesap verme, sorumluluğu yerine getirme, haftanın iki günü için 5 günü harcama, senenin en güzel zamanlarından 14 gün boşa çıkabilmek için tüm sene çalışmak vs vs mutluluk mu getirecekti zaten?
0
m e b
(27.10.25)
ben lise ve üniversite zamanlarımdan bir tık daha mutluyum ama tam olarak da mutluyum diyemem. nefret ettiğim bir işi yapıyorum ve yeni bir iş şu an ortalıkta gözükmüyor. yalnızım ama lise / üniversite zamanlarından bile daha fazla sosyalim.
0
rain when i die
(27.10.25)
Lisede mutlu olanların hepsinin zorba olduğunu düşünüyorum. Bir yığın insan halen daha lise travmasını atlatamadan yaşamaya çalışıyor. Üniversitede de çok varoş insanlarla karşılaştım bizim bölüm öyleydi galiba ya da. Eli yüzü düzgün bi mühendislik bölümünde böyle tipler yoktu bence. İibf pişmanlıktır.
0
Hallegadola
(28.10.25)
(10)

Neden insan iş ve sosyal arkadaşlarıyla yüz göz olmuyor da eşiyle, sevgilisiyle kavga gürültü ediyor? Yüz göz oluyor.

mahmuttt
Anlatmak istediğim işte sosyal arkadaş ortamında empatik dinleyebiliyoruz ama partnerle ilişkide aynı şekilde duygusallaşmadan kişiselleştirmeden savunmacı olmadan olaya yaklaşamıyoruz. Bir şekilde olayı kişiselleştiriyoruz sonra olay tartışma karşılıklı savunmaya dönüyor. Bu neden böyle oluyor? Ayn
Anlatmak istediğim işte sosyal arkadaş ortamında empatik dinleyebiliyoruz ama partnerle ilişkide aynı şekilde duygusallaşmadan kişiselleştirmeden savunmacı olmadan olaya yaklaşamıyoruz.

Bir şekilde olayı kişiselleştiriyoruz sonra olay tartışma karşılıklı savunmaya dönüyor.

Bu neden böyle oluyor?

Aynı ev içinde olmaktan mı, yoksa konuya duygusal taraf olmaktan mı?

Ve bunu hangi bilinçle değiştirebiliriz
0
mahmuttt
(24.10.25)
Beklentilerden ötürü.
+1
osssy
(24.10.25)
diğer insanları aslında iplemiyoruz. dinliyormuş gibi yapıyoruz. yorum yapmamaya çalışıyoruz. yargılamıyoruz. ama yakınlarımıza yapmamız lazım.
0
ground
(24.10.25)
yakın olduğumuz insanlara müdahale etme yönetme kızma bağırma hakkını elimizde görüyoruz. çünkü gidemezler uzaklaşamazlar vs diye.

ama uzak insanlara kötü davranırsak müdahale edersek direkt hayatımızdan kolayca çıkıp gidebilirler bu yüzden daha temkinli yaklaşıyoruz
+3
jelly bear
(24.10.25)
muhtemel bir sebebi de yakınlarımızla organik/kan bağı var. biliyoruz ki ne kadar vurdulu, kırdılı davransak da o bağ hemen kopmayacak, nazımız geçecek, kaprislerimize veya en üst seviyedeki sinirli çıkışlarımıza tolerans gösterecek. ama elin kızı/adamı "sen kim oluyorsun da..." ile başlayan had bildirme veya seni silme aşamasına kolayca geçecek. ne sen, ne de o "gerektiğinde sinirlenme" hakkına tahammül edebilecek...
+3
m e b
(24.10.25)
kavga edecek 1500 kulvarınız eşinizle sevgilinizle:

şu fatura neden ödenmedi? çocuğu okuldan neden sen almıyorsun? akşam neden patlıcan yiyoruz? o kıza neden baktın? bu kim? annene gitmeyelim. maça gidemezsin. çok para harcıyorsun.

iş arkadaşınızla kavga edecek ancak 1 (bir) kulvar var, o kulvar da belli kurallar ile düzenlenmiş olduğu için ve ikinizin de işten atılma korkusu olduğu için çok fazla kavgaya sebebiyet vermiyor.

(iyi ki boşanmışım. yukarıda bir iki sorum yazdım ya, kanım çekildi resmen)
0
co2s2
(24.10.25)
Çok bilmediğin, tanımadığın biri sana bir şey söylediğinde arkasındaki niyeti kestiremediğin için tedbirli yaklaşıyorsun. Savunmaya geçip geçmemek konusunda bir fikrin olamıyor. Çünkü karşıdan gelen yorumun/sorunun ardında başka bir niyet var mı bunu anlayamıyorsun. Çok samimi olduğun, her şeyini bildiğin bir arkadaşın, eşin veya sevgilin bir şey söylediğinde söyleme biçiminden, ses tonundan, ufacık mimiğinden bile ne demek istediğini anlıyorsun (ya da anladığını sanıyorsun) o yüzden ne karşılık vereceğin daha net.

Biri sana bir laf edince gerçekten sana mı laf etti bilemediğin için bilinçaltında "belki de bana laf etmemiştir, kendimizi rezil etmeyelim durduk yere insan içinde" düşüncesi oluşuyor ve tartışmaktan, kavga etmekten geri duruyorsun.
+1
himmet dayi
(24.10.25)
o kadar da umursamıyoruz içten içe ya. ben en yakın arkadaşımın derdini dert edinirim ama iş arkadaşımın derdini dert edinmem mesela. anlık olarak konuşur geçersin. paylaşımın daha az çünkü hem duygusal hem genel olarak. ama aile, sevgili, yakın arkadaşla ortak paydan ve çatışma için cephen çok :)
0
chanandler bong
(24.10.25)
başkalarını olduğu gibi kabul edebiliyorum, çünkü beğenmesem bile bana ne ailesi düşünsün, eşi, çocukları düşünsün diyebilirim.

ama yanımdakiler, ailem eşim beni bağlar ve ben onlarla bir şeyleri düzeltmeleri konusunda kavga edebilirim. çünkü onların yaptığı bir yanlış bana dokunuyor veya kendisine dokunuyor, onları önemsemek zorundayım.

hiç bişey olmasa benim hayatımı etkiliyorsa kavga ederim tabii ki. hiç kavga etmediğim arkadaşımla da uzun süre aynı evde yaşasam onla da kavga edebilirim.

diye düşünüyorum.
0
ananiyimioguz
(24.10.25)
İnsan değer verdiğinden alınır, değer verdiğine kızar kırılır gücenir vs. Ama şu var, en çok evdekilere, en yakınlarına, aile bildiklerine karşı nazik ve hassas olmak gerekiyor, en çok onların kalplerini kırmamaya özen göstermek gerekiyor çünkü zor zamanda kimse yanında olmuyor ailen oluyor. Zor zamanda sana destek olmayı onlar için bir "mecburiyet" hatta "mahkumiyet" haline getirmemek gerekiyor. Bu hem kendine hem onlara saygı ve sevginin bir gereği.

Dışarıdakine daha iyiyiz çünkü ondan zarar gördüğümüzde ona zarar veremeyeceğimizi düşünüyoruz, eller iyisi olmakla kendimizi koruyoruz aslında. Ama içimizde biriken öfkeyi tepkiyi isyanı evdekilere boşaltınca evler ağusu (ağu=zehir) oluyoruz. Bu modeli çok uzun yüzyıllardır babanın anneye olan öfke kusma seanslarından öğrendik, bunun üzerinden yürüdü. Kadınlar doldu taştı, evlilik içi tecavüzdür çünkü bu, sadece şiddet değil tecavüzdür.

Beyin plastisite özelliği olan bir varlık. Değişime uyum sağlar, tam da bu sebeple evrim gerçekleşmiştir. İnsan her şeyi zihninde çözer ve başarır. İstersek bu kalıbı rahatlıkla değiştirebiliriz yani. Adım adım bile olsa kaplumbağa yavaşlığında bile olsa değişim mümkündür.
0
muhayyer divan
(24.10.25)
eşimi umursuyorum çünkü diğerleri figüran.
0
Hallegadola
(24.10.25)
(12)

sokaklara isim yerine numara vermek her şehirde yaygın mı?

messina123
mersinde saçma sapan şekilde sokakların isim yerine numaraları var. illa ismi olan sokaklar da vardır ama geneli numaralı. mesela 103658 sokak, 74985 sokak gibi. sokağımın numarasını hep unuttuğumdan telefon rehberime sokak diye kayıt açtım. sizin şehrinizde de bu numara verme işi yaygın mı?
mersinde saçma sapan şekilde sokakların isim yerine numaraları var. illa ismi olan sokaklar da vardır ama geneli numaralı. mesela 103658 sokak, 74985 sokak gibi. sokağımın numarasını hep unuttuğumdan telefon rehberime sokak diye kayıt açtım. sizin şehrinizde de bu numara verme işi yaygın mı?
+1
messina123
(23.10.25)
Hayır değil.
Mersin'de bu durum benim de dikkatimi çekmişti. Doğuya doğru gittikçe bu durum daha da artıyor diye biliyorum. Bitlis vs
0
artıküyeolmakistiyorum
(23.10.25)
var ama isim de çok var. hangisi daha fazla bilemedim yani.
0
jelly bear
(23.10.25)
İstanbul'un bazı yerlerinde de bu olay var, bu sokak 1000. sokaksa bir alttaki sokak 1010.sokak diye geçiyor, belli bir düzene göre gitmiyor. Eskiden problem olabilirdi ama şimdi GPS var, sokak ismi ne olursa olsun çok da problem değil bence.
0
lamborcini
(23.10.25)
benim oturduğum yerde de sokak isimleri böyle ama böyle 5-6 haneli değil 4 haneli bizdeki bence 4ten fazlası akılda zor tutulur gerçekten de.
0
matilda
(23.10.25)
Ankara'da 4 haneli sokaklar var ama 6 haneli neymiş öyle.
0
anatomik
(23.10.25)
Benim en çok yaygın gördügüm bu olayın izmirde daha çok olması belli başlı caddeler isimden oluşuyor fakat geri kalanın çogungu 4 haneli numaradan oluşuyor
0
limonlu eksi
(23.10.25)
İzmir'in belli semtleri hep numaralı sokaklardan oluşuyor. Ama izmirde benim yaşadığım ilçede sokakların isimleri normal kelimelerdi.

Denizli'de iki sene yaşadım, orada da numaralı sokaklar yaygın.
0
nundu
(23.10.25)
istanbul'da da böyle uygulama var ama ilçe bazlı alışkanlık filan herhalde. tabii bunlarda da sözcük bazlı sokak/caddeler de var, sadece numara/sayı yok.

esenyurt, sultangazi, esenler, bağcılar, arnavutköy filan aklıma gelenler.
0
m e b
(23.10.25)
Muğla, benim bulunduğum mahalle tamamen numaralı sokak ama merkezi ve eski mahalleler hep isim, çiçek adı ya da kişi adı filan.
Sanırım birden yerleşime geçip patır patır sokak açılan yerleri numaralamış geçmişler.
0
subcomponent
(23.10.25)
yurtdisinda yaygin olan ulkeler var.
benim nefret ettigim uygulamalardan biri.
0
cooperr
(23.10.25)
görece yeni yerleşim yerlerinde sokaklara numara verilir. bir yaşanmışlık yok, tarihi bir bağ yok. biri çıkıp şuradan isim söyle yazayım demiyor, sıradan numara veriyorlar. sonradan bu numaralı sokaklardan isim verilenleri oluyor.
0
late viper
(24.10.25)
izmirin tarihi sokaklar hariç nerdeyse tamamı numaralı sistem. hatta bazılarında 7854/45 gibi durumlar da var. sistemi zamanında iyi kurmuşlar. sıralı gidiyor ve amerkan sistemi gibi kendi içinde bir düzeni var.
-skati ! 17. caddeye gidiyoruz. yeni bir ceset bulunmuş:)))
0
ground
(24.10.25)
(22)

babanızın babası nereli?

i'm gonna start a revolution from my bed
s.b?
s.b?
-1
i'm gonna start a revolution from my bed
(20.10.25)
Biz yüzyıllardır kütahyalıyız.
+1
Gradient_tabanlı_mor
(20.10.25)
Sohum (Аҟəа)
+1
Mirket
(20.10.25)
aa mirket’le hemşehriymişiz
+2
deartheodosia
(20.10.25)
Köylerinden bile çıkmamışlar yüzyıllardır Mersin. Muhtemelen bizimkiler kurdu şehri
+1
messina123
(20.10.25)
dedem zonguldak babadan bu yana kütahya
+1
basond
(20.10.25)
bozdoğan
+1
a darkness coming
(20.10.25)
edirne
+1
Fodera
(20.10.25)
Tırnova
+1
mirty
(20.10.25)
istanbul
0
cooperr
(20.10.25)
e-devlet'te 200 yıl geçmişe kadar gösteriyor. hep eskişehir.
0
art cat chocolate
(20.10.25)
Benim anne tarafı da Sohumlu.
Baba tarafım arhavi
+1
Hallegadola
(20.10.25)
Izmit City
0
arbre
(20.10.25)
Denizli.
+1
mikahakkinen
(20.10.25)
dedem izmir ama onun babası naoussa, imathia
+2
eileengray
(20.10.25)
e devlete göre 200 yıldır eskişehirde köylerinden ayrılmamışlar.
+1
glamdr1ng
(20.10.25)
Muğla milas.
+1
physcos physcos
(20.10.25)
tüm sülale, tüm geçmiş, sivas.
+2
tabudeviren
(21.10.25)
Kadıköy
+1
cilekli pasta
(21.10.25)
dedemin dedesi filibe, daha sonrası çanakkale.
+1
inheritance
(21.10.25)
1800'lerin başından itibaren hep vezirköprü.
kayıtlar oraya kadar gidiyor ama annemin taraf da babamın taraf da hep vezirköprü.
+1
m e b
(21.10.25)
aşkın ve hüznün şehri Zonguldak
+1
high hopes of the sozluk
(21.10.25)
Of. Dedemin babasından yukarısı görünmüyor ama zaten sülale Oflu yani muhtemelen bi 300-400 yıldır Oflular. Ailenin tarihçesini anlatan kitapta İran'dan geldiğine yönelik araştırmalar var ama başka kaynaklarda da taa Selçuklu döneminde Anadolu'ya gelip doğuda biraz dolaştıktan sonra yine benzer tarihlerde Of'a geldiği yazıyor. Ama muhtemelen atalarım arasında son 300 yılda Of dışında doğan ilk kişi benim
+1
nundu
(21.10.25)
(19)

Çamaşır Kurutma Makinesi Kullananlara Bir Sorum Var

elektr10
Evde astığım çamaşırlar sonbahar/kış aylarında hiç kurumuyor, kurusa da inanılmaz kötü kokuyor ve artık bir tane çamaşır kurutma makinesi almak niyetindeyim. Aslında önyargım da var bu aletlere sanki kıyafetlerimi küçücük ve buruşuk yapacakmış gibi geliyor ama teknoloji de gelişti artık.Sizin kullan
Evde astığım çamaşırlar sonbahar/kış aylarında hiç kurumuyor, kurusa da inanılmaz kötü kokuyor ve artık bir tane çamaşır kurutma makinesi almak niyetindeyim. Aslında önyargım da var bu aletlere sanki kıyafetlerimi küçücük ve buruşuk yapacakmış gibi geliyor ama teknoloji de gelişti artık.

Sizin kullandığınız ve memnun kaldığınız bir marka ve model var mı?
Bütçe olarak 30 - 45 bin arası diyelim.
0
elektr10
(17.10.25)
Bosch veya arçelik

Evet küçükmeler var sonuçta sıcak ama gayet yeterli
+2
baldan kaymak
(17.10.25)
ben hem miele hem beko kullanan biri olarak her ikisinden de son derece memnunum. beko miele'nin yari fiyati ve cok cok iyi calisiyor. annemde lg var, o da cok memnun.
yünlü, ipekli esya atmadiginiz sürece sorun yasamazsiniz.
sac, kil, tüy, toz, hav kalmiyor. kötü koku olmuyor. istediginiz derecede kurutabilirsiniz. ben katlayip dolaba koyacak kadar iyi kurutturuyorum, annem bir tik nemli biraktiriyor. yeni makinelerde artik bircok program var. mesela benimkinde hassaslar, kotlar, bebek kiyafetleri falan festekiz bir sürü farkli program var. kurutmak istediginiz kiyafetlerin özelligine göre secebiliyorsunuz.
kiyafetlerde incelme ya da kücülme problemini hic yasamadim. 2012'den beri kullaniyorum.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.10.25)
arçelik kullanıyorum 7-8 yıldır. hiç küçülme yapmadı.
+1
inheritance
(17.10.25)
bosch bundan aldım 3 saatlık programda kurutunca küçültümüyor, 1.50 saatlik program hızlı kurutma yaptığından aşırı ısı verp küçülttüğü oluyor. küçültmesi bence kişinin kullandığı program kaynaklı. kendi kendini temizleyen model aldım çok uğraşmıyorum

www.bosch-home.com.tr
+1
eja
(17.10.25)
grundig marka kullanıyorum 5 yıldır. çok memnunum.
+1
yazar yazmaz yazan yazar
(17.10.25)
10 kusur yildir bosch kullaniyorum.
atmadiklarim
- kotlar: artik cok elastikler ve bu nedenle naylon icerdiklerinden herhalde, bir sure sonra boyle sunmus lastik goruntusu veriyor. kotlari utu kurulugunda kurutup, asarak bitiriyorum
- yunluler. yunlu programi da dahil atmiyorum.
- narinler
- pamuk olmayan ic camasirlari

bunlarin disinda tum tisortleri, carsaflari, yorgani, battaniye falan her seyi atiyorum. mikro kuculmeler oluyor ama dert edilecek kadar degil.
kurutma candir.
+2
65 derece
(17.10.25)
Arceligin 2 senelik ortalama bir modeli var.
Dusuk isida calistiriyorum, 4 kuruluk seviyesi var 2.de calistiriyorum. Genel olarak sikinti cikarmadi.

Cok cok hassas kiyafetleri atmiyorum tabii, ama kazaktir spor kiyafetidir falan onlari atiyorum rahatca.
+2
aguen
(17.10.25)
beyaz eşya servisi olan arkadaşımın tavsiyesi ile aldım. arçelikten kesinlikle şaşma diyor. almadan önce lüx gereksiz bir şey zannediyordum alınca değerini anladım. mikrodalga ile de çok dalgaa geçmiştim zamanında şimdi 3 tane var. kurutmanını bakımlarını çok düzenli yapmalısınız.
+1
ground
(17.10.25)
arçelik var küçülme yapıyor. arçelik önermem.
+1
mikahakkinen
(17.10.25)
marka veren insanlar model de verse harika olur, ben de bir çok markayı modeli araştırıyorum alma arefesindeyim. benim şu ana kadar elimde tuttuğum modeller;

Profilo KM961RCTR
Arçelik 1001 kmx
Grundig GPDH 9854

bu modeller 25k'ya kadar olanlar.
+1
ruhlardan esinlenen karga
(17.10.25)
Grundig + 1
ben de 5-6 senedir kullanıyorum, gayet güzel.
+1
mustafakesekci
(17.10.25)
ay ben altus aldım altus al 93 yb modelini.
o kadar güzel ki hayatımdaki eksiklik buymuş resmen.
bi sürü şey yıkadım, kuruttum hiçbir şey çekmedi, küçülmedi.
çok şüphede kalırsam sentetik modunda dolap kuruluğunda kurutuyorum.
sentetik modu 55 dk, pamuklu modu 2.30 saat mi 2.55mi öyle bir şey.
sentetikte bazen kurumayan birkaç parça kıyafet oluyor onları da 14 dkya atıyorum.
ne kırışma ne bir şey. azcık kassa eşim gömlekleri ütüsüz bile giyebilir.
bi de tozunu falan da topluyor kıyafetlerin. harika bir şey.
ben dediğim makinadan çok memnunum. temizlik yaptıktan sonra kullandığım bezleri de atıyorum 14 dk kuruyorlar. çok seviyorum bu işlevini.

yalnız makine üstüne kuracaksanız makinenizin derinliği ile çamaşır kurutma makinesinin derinliği arasında 10 cmden fazla fark olmamalı. benim 12 cmdi üstüne bi aparat aldım 1000 küsür tlye. hiçbir sorun çıkmadı.
+2
matilda
(17.10.25)
annem için bir sene önce siemens marka kurutma makinası almıştım.
annemden şu ana dek olumsuz hiçbir dönüş almadım. kıyafetlerim(iz)de de hiçbir küçülme, yıpranma, kırışıklık vs vs görmedim.

yorumlara istinaden, bütçem de kısıtlı diye birkaç hafta önce de teyzeme altus marka kurutma makinesi aldım, kurutma sesi biraz fazla gibi ama ondan da ciddi bir şikayet duymadım.

bu arada bu iki markanın da fiyatı sizin bütçenizin yarısı kadar bile değil. bu yüzden model söylemiyorum.
+1
m e b
(17.10.25)
bosch marka aldım yıkamada bosch marka idi üzerine monte ettiler. kullanımı kolay ve pratik
+2
( . )( . )
(17.10.25)
bosch'un kurutmalı çamaşır makinesini kullanıyorum 7-8 yıldır. kirli veriyorsun, temiz ve kuru çıkıyor. süperkısa programı var, 1 kilo çamaşırı 1 saatte yıkayıp kurutup veriyor.

dikkatli kullanıldığı sürece küçülme sorunu olmuyor.
+1
co2s2
(17.10.25)
hoover marka kullanıyorduk balkonlu eve çıkınca sattık ve gayet memnunduk. çok bilinmez ama kaliteli bir markadır. tam fiyat performans ürünü bana göre
+1
mermaidd
(17.10.25)
kesinlikle yasam kalitesini arttiran bir urun. ozellikle evdeki toz miktari inanilmaz azaldi, tozun cogu camasirlardan kaynakliymis onu farkettim. f/p yorumlari iyi bir urunu alin gecin, ben bosch aldim gayet memnunum.
+1
tahtakafa
(17.10.25)
aa tahtakafa'nın yazdığını görünce ben de fark ettim. bizim evde de toz kalmadı gibi bir şey. üstelik kedimiz olduğu halde.
0
matilda
(17.10.25)
@tahtakafa @matilda toz olmaması mükemmelmiş. çünkü alerjik astımım da var benim çok iyi olur.

teşekkürler herkese. hepsini inceleyeceğim.
0
🌸elektr10
(17.10.25)
(9)

Aşağıdaki cümle sizce kurallı ve anlamlı bir Türkçe cümle midir?

dilemma of subscribtionability
"Harf çiz puşt balcım, göğsünde vj yok!"
"Harf çiz puşt balcım, göğsünde vj yok!"
0
dilemma of subscribtionability
(16.10.25)
Tüm harflerin olduğu bir cümle kurmanız mı istendi? Bence maalesef fazla zorlama ve mantıksal açıdan hiçbir anlam ifade etmiyor. Yoksa kurallı ve bir yanlışlık göremedim şahsen.
0
m e b
(16.10.25)
Anlamlı değil ama kurallı bir cümle. Anlamlı olmadığı için kurallı olup olmadığı anlam taşımıyor.
+1
muhayyer divan
(16.10.25)
Sana kıyak geçeyim:

Pijamalı hasta yağız şoföre çabucak güvendi.

sözlük'teki başlığında başka pangramlar üretenler de olmuş:
(bkz: pijamalı hasta yağız şoföre çabucak güvendi)
0
ermanen
(16.10.25)
bu bilinen bir cümle ama. yenisini bul dedilerse haksızlık olur.
0
kibritsuyu
(16.10.25)
kendi pangramlarım var bolca.
(bkz: geveze cadım jalenur çok hoşaf isteyip böğürdü)
(bkz: iğde bacım, gülsüz jön çok puşt herif yav)

bu seferki 30 harfli de... (sadece a harfi iki defa kullanıldı) türkçe'de anlamlı-anlamsız kurallı bir cümlede 33 harfin altına inen olmamıştı. absürt evet ama kurallı cümle. oradan nasıl gözüküyor, o yüzden sormuştum...
0
🌸dilemma of subscribtionability
(16.10.25)
eksisozluk.com

su orneklere gore daha kotu ve anlamsiz.
0
cooperr
(16.10.25)
@cooperr
o örneklerden en kısası 35 harf :)
ayrıca "tüh, jantı feda et; pislik böceği yormuş, vazgeç" veya "av faydasız, bagaj hep ciğer olmuş, çöktün" gibi cümleler mi daha iyi ve anlamlı? :)

harf kısıtlaması olmasa var benim de favorilerim. "pijamalı hasta" gibi... mesela "hazcı bedevi yağlı ruju götüne sokup felç olmuş" var, muazzam. ama uzunlar. harf sayısı azaldıkça anlamdan uzaklaşılıyor...
0
🌸dilemma of subscribtionability
(16.10.25)
@dilemma

abi verdigin orneklerde en azindan parca parca da olsa ne diyor anlayabiliyoruz.

"Harf çiz puşt balcım" ve "göğsünde vj yok" bunlar ne demek?
0
cooperr
(16.10.25)
ok, hiçbir şey anlamadınız. bunu soruyordum tam olarak.
0
🌸dilemma of subscribtionability
(16.10.25)
(17)

poğaça almak ve samimiyetsizlik üzerine

m e b
günaydın, iyi haftalar.ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fı
günaydın, iyi haftalar.

ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fırına çıkıp poğaça almakla uğraşmasınlar" diyerek, kendime poğaça alırken bilerek 2-3 tane daha fazladan poğaça alıyorum ve onlar ofise gelince "fazladan 2-3 poğaçam var, alabilirsiniz" diyorum ve ikram ediyorum ya da şirket grubuna "fırına gidiyorum, bir şey isteyen var mı?" diye soruyorum, istediklerini de alıyorum. bu noktada beni zorlayan hiçbir durum yok, tamamen içimden geldiği için buna devam ediyorum. ama...

dikkatimi çeken bir durum var; bu arkadaşlar erken geldikleri zaman da ellerinde poğaça görüyorum ya da diğer arkadaşlara dağıttıklarını görüyorum. nezaketen "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yok. ben poğaça ikram ederken "sağ ol ya, x abi fırına gidiyormuş, ona söyledim, bana da alacak" diyorlar.

şimdi "ne alaka?" diyebilirsiniz ama burada poğaça yüzünden değil de kendi hissiyatım üzerine düşünüyorum geldiğim zamandan bu yana. "eğer içimden geldiği için yaptığımı söylüyorsam neden onlardan da aynı şeyi bekliyorum? bu ticaret değil, karşılık bekleyerek yaptığın şey samimi değil." diyorum kendime. bir yandan da "insanın nezaketen de olsa fikri alınmaz mı, bir şey isteyip istediği sorulmaz mı ya?" diyerek dışlanıyormuş gibi hissetmem de ötürü olsa gerek, beklentimi normalleştiriyorum.

dediğim gibi poğaça bir örnek, poğaçayla zengin de fakir de olmuyorum. ofistekilerin poğaça alma işini türkiye'nin gündemiymiş gibi büyütmelerini de yadırgıyorum açıkçası.

ama sorumu tekrar etmek gerekirse; ben bu durumda samimiyetsiz oluyor muyum hakikaten? "karşılık beklemeden insanlara yardım etme" erdemine sahip değil miyim acaba?
0
m e b
(13.10.25)
Bunun doğrudan karşılık beklemekle ilgisi yok. İnsanlara iyilik yapmak istediğinde, bunu senin görevin olarak görmediğinden emin ol. İyilik yapıyorsan önce sadece kendin için yapmalısın çünkü iyilik iyidir. Eğer iyiliği yapmadan önce aklına bir karşılık beklemek geliyorsa o zaman sorunu kendinde arayabilirsin.
0
anathemamen666
(13.10.25)
zaten senin her gün bol bol poğaçayla geldiğini biliyorlarsa abi sen de poğaça ister misin diye niye sorsunlar
+1
nahtoderfahrung
(13.10.25)
@nahtoderfahrung: yukarıda "bu arkadaşlar erken geldiklerinde" diye belirtmiştim, mesaj diye bir iletişim şekli de var :)
0
🌸m e b
(13.10.25)
tam olarak bu düşünce karşılık beklentisi düşüncesi. ben onlara alıyorum onlarda bana almalı beklentisi içindesin.
düğünde takı takmaylada aynı ben onların düğününe gittim tam taktık oda bana tam takmalı veya ben arkadaşımın doğum gününde hediye aldım oda bana almalı veya arkadaşımın babasının cenazesine gittim oda benimkine gitmeli hep bir yaptığı işin karşılığını bekleme beklentisi.
+2
my fault
(13.10.25)
Abi sen davarlarla çalışıyormuşsun. Senin hislerin normal.
+1
arbre
(13.10.25)
Sahipsin, sadece samimiyetin sınanıyor. Hani altını içindeki bakırdan ayırmak için yakarlarmış ya, iç dünyandaki bu sorgulama senin samimiyet hissini yakıyor, geriye ne kaldığını görmeni bekliyor kalbin. Bu anlamda kendine dikkat ediyorsun demek ki, güzel bir şey. Evet böyle düşünmek olayı samimiyetten uzaklaştırıyor ama sana bir rehber oluşturuyor bu durum, görmen ve birini seçmen kolaylaşıyor, öyle anladım. İç yolculuğun çok güzel 🌷
-1
muhayyer divan
(13.10.25)
herkese olur bence. evet ikram yapıyoruz, arabımıza alıyoruz ve ben bunu Allah için yaptım, zordaki birine yardım ettim diyorum hafiflik hissediyorum. ama o beni yağmurda gördüğü halde arabasına almazsa içimden sövüyorum, yaptığım iyiliği içimden defalarca yüzünü vuruyorum ve başka yaptığı tüm çirkinlikleriniyüzeye çıkarasım geliyor. hele bunu birde bunu toplumun içinde yapsaa. ohooo

benim böyle bir not defterim var iç sesim diye. gerçekten orda işler çok karışık olabiliyor siz de tutun bir tane.

çünkü bozuluyoruz.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(13.10.25)
Düşüncen normal.

sana "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yoksa işte burada "mütekabiliyet esasları " devreye girmeli.

Temelde insani esaslarla değil, para kazanma için insanların bir araya geldiği yerlerden biridir iş yerleri. Bazı istisnalar dışında, samimi veya kalpten desteğe dayalı yakınlıklar pek olmuyor.
O nedenle "iş arkadaşı " kavramının yerine "iş yerinden biri " ifadesini kullanmak daha doğrusu benim için .

Bazen iş dışında içimden gelir kimi arkadaşları dışarıda çay vs. içmeye çağırırım. Maksat sohbet vs. İşleri vardır gelemeyeceklerini söylerler. Bunu anlarım ama davet etme sırası onlara geçmiştir. Bakıyorum bunu pek düşünen yok gibi .

Yine denk geldiğim hususlardan biri de klasik olarak biri diğerine "hanımı da al bize de bir gün gelin " ifadesi kadar saçma bir şey yok . Görünüşte misafirperverlik gibi görünse de
gerçekte öyle değil.
Abicim o hanımını yanına almasın sen de hanımı komşuya veya anne babasına gönder bir zahmet. Bizzat kendin o arkadaşına bir çay demle. Elin kolun bi zahmet arkadaşın için çalışsın. Pasta poğaça yapamazsın ama kaseye de biraz çerez koymayı unutma..
değil mi ama ?
Bir buluşma , ziyaret yapılacaksa, yakınlık gösterilecese kadınları bahane etmeyelim.

Önceleri ve hala var olan köylü şehirli (veya burjuva) ayrımının yanısıra, işyerlerinde de kadrolu /sözleşmeli / geçici işçi gibi hindistan'ın dışında ama toplum içinde gelişen, kendimize özgü kast sisteminde bu gruba mensup olanlar arasındaki iletişim dili , yakınlıklar da genelde bu çerçevede gelişiyor.

Çevrendekileri uzaktan izlemeye devam et, gerçekte ne sebepten yakın olduklarını anlamaya çalış. Belki biri diğerinin aracına biniyordur işe gelip giderken ona poğaca belki yemek ikramı düşünmüştür. Bu haklı anlaşılabilir bir durum yerine göre .
Belki bir başkası karşı cinse yakınlık tavırları sergiliyordur ikramlarıyla.
Bir başkası ise diğerinin sayesinde iş yerinde bazı avantajlar elde etmiştir. Bu nedenle yediği içtiği ondan ayrı gitmez.
-1
diyecevaplandı
(13.10.25)
Birlikte çalıştığınız insanlar hödük.
Hislerinizin karşılık beklemekle bir ilgisi yok. İnsan nezaketen ve sadece lafta kalacak bile olsa "Bir gün de poğaçalar benden olsun." veya "Kahve ısmarlayayım bi ara." gibi bir jest yapmalı.
+1
auroraaurora
(13.10.25)
acikcasi tam olarak anlattiginiz gibiyse ben de karsilik bekleyerek bir sey yapmadiginizi dusunuyorum, en azindan ilk etapta boyle baslamamissiniz, insanliginizdan almissiniz ve bence arada bir karsi tarafin da sizi dusunmesini beklemek ve bunu gormediginde kirilmak gayet insanca geldi bana. sadece ilk almaya basladiginizda karsilik beklemeden aldiginizdan emin olun (kendiniz icin) onun disinda karsi taraf(lar) tarafindan hic gozetilmediginizi gordugunuzde kirilmak cok insanca bence.
+3
kassiopeia
(13.10.25)
sen iyiliği görev edinip kendin beklenti oluşturmuşsun. alma başkan boş ver kimse senin istediğin gibi olmayacak.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım haklı olduğunu düşünüyorum
-2
basond
(13.10.25)
ben fazla direkt bir insanım galiba, böyle düşünmek yerine muhatabı kişiye sorarım “gidiyorsan bana da sorabilirsin” diye. haklısın ama fazla düşünüyorsun, kendi hayatını zorlaştırırsın en fazla.
0
deartheodosia
(13.10.25)
beklentiye girmen doğru mu değil mi bilmiyorum ama ben olsam ben de girerdim sanırım. üzülürdüm içten içe bana neden teklif etmiyolar diye.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
seni sevmiyorlar. millete fazladan poğaca alma işini bırak. bir yere giderken sormayı da. kafanda da bu tür düşünceler bir daha olmaz. iyilik yaptığınla kal hayatına kaldığın yerden devam.
0
koela
(13.10.25)
Samimiyetim olmayan bir iş arkadaşım bana ikide bir poğaça ya da başka bir şey ikram etse almaktan kaçınırım. Çünkü bilirim ki o ikram hesabıma borç olarak kaydedilecek. Ki siz de inanmak istemeseniz de aynen böyle yapmışsınız. Durduk yere üzerimde manevi bir borç yükü birikeceğine poğaçamı gider kendim alırım. Bu tip gizli borçlar birikip ileride mutlaka alakasız gibi görünen başka sorunlara yol açar.

Başka açıdan bakalım: Siz herkese ikram dağıtmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bense paylaşımları daha küçük ve samimi gördüğüm kişilerle yapmayı tercih ediyor olabilirim. O sizin tarzınız, sizin yaşam şekliniz, bu da benimki. Şimdi soru şu: Neden ben sizin yaşam tarzınıza uymak zorundayım?

"karşılık beklemeden insanlara yardım etme erdemine sahip değil miyim acaba?" sorunuza cevap:
Değilsiniz ama zaten bu erdeme gerçekten sahip olmak herkesin harcı değil. Muhtemelen şu soru altında görüş paylaşan hiçbirimiz bu erdeme sahip değiliz.
+1
mikro patlama
(13.10.25)
hayat bu kadar uzun değil.

sizi rahatsız ediyor belli. yapmayın kurtulun.

zaten poğaça yemek nedir? çok sağlıksız. yakında mide gidecek. gitmese bile göbek gelecek.
0
gurur
(13.10.25)
(17)

Burcunuz ne?

sekizdokuzon
Birkaç ay önce böyle bir duyuru açmıştım ama aramıza yeni katılanlar var, onları da tanıyalım. Daha önce burcunu söyleyenler yükselen, ay burcundan devam edebilir.Benim; güneş: balık, yükselen İkizler, ay burcu kova. Hayırlı forumlar. Teşekkürler.
Birkaç ay önce böyle bir duyuru açmıştım ama aramıza yeni katılanlar var, onları da tanıyalım. Daha önce burcunu söyleyenler yükselen, ay burcundan devam edebilir.

Benim; güneş: balık, yükselen İkizler, ay burcu kova.

Hayırlı forumlar. Teşekkürler.
-1
sekizdokuzon
(07.10.25)
Yengeç Burcum ama burçlara takılmam.
0
pembediken
(08.10.25)
Boğa
0
arbre
(08.10.25)
aslandan sonraki.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
burcum akrep.
yükselenim ve ay burcum da akrep.
burcum hakkinda bildigim tüm bilgiler bu kadar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.10.25)
Terazi. 12ekim sabah 5-6 civarı.
0
potsdamer
(08.10.25)
Yay.
Yükselenim Oğlak.
0
m e b
(08.10.25)
Balık. yükselenime boğa diyen de var ikizler diyen de.
0
Amaranta ursula
(08.10.25)
Burcum koç, yükselenim boğa. Ay burcu nedir, bilmiyorum.

Zaten yükselenimin boğa olduğunu da çok yeni öğrendim.

Burçlara inanmam klişesini de ekleyeyim ama gerçekten inanmam.
0
fraise
(08.10.25)
Yıllardır yükselenimi yanlış bilecek kadar ilgiliyim bu işlerle şimdi tekrar baktım ay burcunu bilmiyordum;

Burç: Aslan
Yükselen: Yengeç
Ay burcu: Koç
0
mutekebbir
(08.10.25)
senin balık olduğunu anlamıştım

güneş: yengeç
yükselen akrep
ay: yengeç

gören akrep zanneder, tanıyan yengeç olduğumu anlar.
0
Hallegadola
(08.10.25)
Balık burcuyum yükselenim yengeç

Berbat kombinasyon
0
kullanicadi
(08.10.25)
yengeç :)
0
sweetoffice
(08.10.25)
burcum başak. chatgpt’ye göre yükselenim terazi, ay burcum da yengeçmiş.
0
deartheodosia
(08.10.25)
Oğlak, yükselenimi bilmiyorum maalesef.
0
ekimoloji
(08.10.25)
yay
yukselen: aslan
0
111111
(08.10.25)
akrep :)
0
vampir akrep
(08.10.25)
burç oğlak
yükselen , bir arkadaş herkese söyleme demişti sebebini bilmiyorum
0
pislick0
(08.10.25)
(11)

Insanlara umut veriyor musunuz?

sekizdokuzon
Ya da tutacağınız muallak sözler veriyor musunuz? Ben en son babama "Bu yaşta iş arama, ben oralardan kazanacağın parayı sana veririm" dedim, umarım sözümü tutabilirim. Teşekkürler.
Ya da tutacağınız muallak sözler veriyor musunuz? Ben en son babama "Bu yaşta iş arama, ben oralardan kazanacağın parayı sana veririm" dedim, umarım sözümü tutabilirim.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.10.25)
Hayır asla. Hatta özellikle beklentilerini hep düşükte tutmaya çalışırım yapabileceğim bir şey olduğunda yaparım güzellik olur yapamazsam kendimi kötü hissetmem.
0
mutekebbir
(07.10.25)
ne kadar güzel bir şey yapıyorsun baban için, bence de umarım yapabilirsin ve bu yaptığın hayatına güzel şekillerde geri döner.

soruya cevap, people pleaser olduğum için bu konuda kendimi bayağı geliştirdim, kimseye söz vermiyorum/vermemeye çalışıyorum. ama senin baban için yapmak istediğin şey gibi durumlar konu dışı.
0
deartheodosia
(07.10.25)
söz vermiyoruz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
Yapma durumum kesinse doğrudan söz veriyorum, ihtimalim varsa da umutlandırmamak adına “Her şey yolunda giderse”, “İmkanlarım el verirse” gibi ön koşulla söz veriyorum. Onun haricinde zaten kimsenin benden istemediği ama laf olsun, torba dolsun diye söz vermekten kaçınıyorum. Yakınlığı ne derece olursa olsun, durduk yere veya bir olay neticesinde bana söz verilmiş ve yapılmamışsa da onu asla unutmuyorum, o kişinin tüm ağırlığı uçup gidiyor.
0
m e b
(08.10.25)
Vermiyorum.
0
Amaranta ursula
(08.10.25)
yarina bile soz vermem
0
ala09
(08.10.25)
Tutarlı olmak kaydıyla yapabileceğim bir şey konusunda söz vermeye çalışırım.
Muhatap olduğumuz kişiden kişiye , konudan konuya durum değişebilir ama dengeyi sağlamak burada önemli.
Şöyle ki , söz verilen kimse zamanla daha fazladan bir beklenti içine de girebiliyor.
Buna yol vermemek lazım.
Zorda kalan kimse, kendisine yakın ve durumu iyi olan tanıdığından kendisine bir el uzatılması hissini taşırlar.
Sözleriyle de bunu ara sıra ima edebiliyorlar.

Anne babaya verilen sözler ayrı ve ciddi konu.
Onlara karşı vaadlerimiz tam olarak yerine gelmese bile bu yolda çabamızın olmasını görmeleri, hissetmeleri lazım.
Arada duyarsız kardeşler var ise onları da destek olma hususunda uyarmak lazım.
Bu, ayıpta değil bir zarurettir.
0
diyecevaplandı
(08.10.25)
Ben umut vermem ama sen sözünü tutarsın.
0
Kahvedesu
(08.10.25)
Sizin örneğiniz umut vermekten ziyade vaatte bulunmak değil mi?
Büyük vaatlerde bulunmam. Kısmetse, hayırlısı, inşallah, bir aksilik olmazsa... Bunlar ağzımdan düşmez.

Moral vermeye, iyimserlik aşılamaya çalışırım her zaman. Heves kırıcı, motivasyon öldürücü, ruh emici insanlardan bucak bucak kaçıyorum.
0
auroraaurora
(08.10.25)
kızım dışında kimseye vermiyorum, en güzeli
0
sweetoffice
(08.10.25)
Vermediğimi düşünüyorum ama karşı tarafta umutlanma hareketleri gördüğümde anında çizgimi çeker uzaklaşırım bi daha benden önceki yakınlığı asla göremez. Buz gibi davranırım.
0
naksidil
(08.10.25)
(18)

ekşi duyuru v5'e hoş geldiniz

compumaster
bir sure sorunlar olacak, ama 10 yil once baslayan bu yolcuga sonunda variyoruz.
bir sure sorunlar olacak, ama 10 yil once baslayan bu yolcuga sonunda variyoruz.
0
compumaster
(06.10.25)
Vay beta geçti demek.
Tebrikler.
0
kisa
(06.10.25)
6-7 yıldır, yılda bir giriyorum denk geldiğim olaya bak.
0
sarper361
(06.10.25)
Hayırlı olsun, cok bekledik bu günü. Ama eski siteciler gelir birazdan "alisamadik cart curt" demeye.

Duzenle seceneginin mobilde gelmesi beni şaşırttı, bildigin uzay teknolojisi.
0
duster
(06.10.25)
hayırlı olsun, özellikle responsive olması, mobile geç olayının bitmesi harika oldu
0
hoot
(06.10.25)
güzel olmuş @compu. daha kolay okunuyor. çok yadırgamadım. bence daha güzel. eline sağlık...
0
exlibris
(06.10.25)
Computer master, neredeyse 10 seneye yakındır buradayım. Güzel yolculuk. Emeğine sağlık.
0
baldan kaymak
(06.10.25)
Duyuru benim için bitmiştir
0
Rondak
(06.10.25)
yeni UI’dan emin olamadım ama eline sağlık. bu arada başkalarının duyurularındaki cevaplara tik atıp tik kaldırabiliyoruz. bu bir hata mı yoksa bir sebebi mi var?
0
sir gawain
(06.10.25)
hayırlı olsun fakat cogu yer calısmıyor
0
koela
(06.10.25)
benim tek beğenmediğim yanı logolar çok parlak ve iri ve neden her şeyin puntosu bu kadar büyük :D?
0
truf
(06.10.25)
Malum kişi ve eksi duyuru'nun eski hali. Bunlar hep hayatımda olacakmış gibi hissediyordum, vallaha birincisinin degismesini daha olasi bulurdum.
Sağolasın. Umut verdin.
0
logisticsmanager
(06.10.25)
mutlaka söyleyen olmuştur fakat her şeyin(logolar,harflervb) puntosu çok büyük geliyor.
0
biravekahve
(06.10.25)
Güzel olmuş, eline sağlık. Mobil dostu bir arayüz.
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
eline sağlık geliştirme önerileri verebilecekmiyiz compu ilerde?
0
eja
(06.10.25)
@compu her yanıta tik verebiliyorum.

+menşın sistemi gelse ne güzel olur. misal bu yanıtta @author yazsam oti'ye bildirim gitse falan..?
0
duster
(06.10.25)
alismak zaman alacak :)
0
sweetoffice
(06.10.25)
eskisine sağdık kalınarak modern bir görünüm sağlanmış. hoş, çok fazla birşey değişmemiş. gözüme çarpanlar şunlar;

-istatistiklerim sayfası iyi olmuş ama diğer kullanıcıların istatistiklerini artık göremiyoruz.

-ayarlar sayfası boş.
0
false pretension
(06.10.25)
öncelikle ellerine, emeklerine sağlık.

eski versiyonunu çok seviyordum ben, ne güzeldi. ama duyuru bu haliyle de epey işlevsellik kazanmış bazı açıdan.

bu yenilikler üzerine bazı detayları kaçırmış olabilirim ama "son cevaplananlar" ve "bildirimler" kutusunda yer alan yenileme butonu sadece ikon olarak yer alıyor, tıklanmıyor ve haliyle de yenileme yapmıyor. bu, farkında olduğun bir sorun mu yoksa başka bir durum mu var?
0
m e b
(13.10.25)
(6)

Arac plakasi degistirmek

kirlipam
Merhaba,Araba alin satan surecleri bilen kisilere 2 sorum var.1- hali hazirda uzerimde olan bir aracin plakasini keyfiyetten yeni bir plaka ile degistirebiliyor muyum? 2- bu sari sitede bazi ilanlar goruyorum plaka verilmeyecektir falan. Diyelim satildi arabasi nasil tutabiliyor ki plakasini?Tesekku
Merhaba,

Araba alin satan surecleri bilen kisilere 2 sorum var.

1- hali hazirda uzerimde olan bir aracin plakasini keyfiyetten yeni bir plaka ile degistirebiliyor muyum?
2- bu sari sitede bazi ilanlar goruyorum plaka verilmeyecektir falan. Diyelim satildi arabasi nasil tutabiliyor ki plakasini?

Tesekkurler.
0
kirlipam
(01.10.25)
Benim bildiğim ikamet aynı ilçede ise değiştirilemiyor. Eski arabamı bir başsavcı aldı değiştirtmediler.
0
mirty
(01.10.25)
1- aracın plakası sadece satılırken değiştirilebiliyor. durduk yere değiştiremiyorsunuz. birine satış gösterip sonra geri almanız lazım.

2- aracını satarken yeni alıcı plakayı değiştireceğim diyor noterde. satış aşamasında mevcut araç plakası boşa düşüyor. satan kişi emniyete bağışta bulunup araç plakasını kendisine rezerve tutturuyor ve yeni araç aldığında ona takıyor.
0
awlmi
(02.10.25)
1) satışta değişim istemediyseniz sonradan değiştirmek imkansız olmasa da biraz zor. daha önce yapmak istemiştim yaklaşık 6-7 yıl önce. yanlış hatırlamıyorsam ikametini değiştirip başvuru ile olabiliyordu. ama sonradan aracı satmaya karar verince vazgeçmiştim. bu aklı veren de tanıdığım bu işleri yapan birisiydi.
2) plaka değişecek diye noterde söylerseniz eski araç plakası bir süre sonra boş plaka olarak sisteme düşüyor. bir miktar trafik vakfına falan bağış yapıp o plakayı alabiliyorsunuz.
0
ground
(02.10.25)
selam.

geçen ay araç satın alım işlemlerini yaparken (satıcı bahçelievler, alıcı olarak ben sancaktepe ikametliyim) noter bana "plakanızı değiştirmek ister misiniz?" diye sordu, sonra da "pardon, iki taraf da istanbul'da ikamet ettiği için plaka değişikliği yapılamıyor." diye aracın kendi plakasıyla işleme devam etti.

diğer sorunun cevabını bilmiyorum.
0
m e b
(02.10.25)
1 - arac satisi olmadan plaka degismez
2 - arac ayni sehirden bir aliciya satildiginda plaka degismez
3 - araci sehir disindan birine satiyorsun, alici plaka degisikligini noterde onayliyor ve araci yeni bir plaka ile satin almis oluyor. plakanin sahibi (satici) islemden once trafik subeden plakayi bagis yaparak ayirtiyor, daha sonra uzerine bir arac tescili yaptiginda plakasi otomatik ataniyor.
0
tahtakafa
(02.10.25)
sehir icinden birine satmak zorunda kalanlar icinde plakayi tutmak icin 2 satis yapmasi gerekiyor, once sehir disina ordan asil aliciya satici icin iki kere noter masrafi demek oluyor ama bunu yapanlarda mevcut
0
tahtakafa
(02.10.25)
(6)

Hat taşıma

arbre
Turkcell'den Türk Telekom'a geçeceğim. Numaramın değişmesini istemiyorum. Yeni Sim veriliyormuş. Whatsapp, telefondaki mesajlar falan gider mi? Bana gider gibi geliyor.
Turkcell'den Türk Telekom'a geçeceğim. Numaramın değişmesini istemiyorum. Yeni Sim veriliyormuş. Whatsapp, telefondaki mesajlar falan gider mi? Bana gider gibi geliyor.
-1
arbre
(01.10.25)
Hayır tabiki, sadece yeni simi takacaksınız, sorun yaşayacağınız tek yer bankalar ve edevlet falan olacaktır, sim bloke kaldırma işlemi yapmanız gerekecektir.
0
atom karincanin torunu
(01.10.25)
hiçbir kayıp olmaz numara da değişmez.
0
jelly bear
(01.10.25)
Whatsapp, mesajlar vs hiçbir şey olmaz.

Tek dikkat etmen gereken bankalar. Telefon numaran aynı kalsa bile hat değiştirince banka önlem olarak numaranı bloke ediyor. Telefonla arayarak ya da atm'den kartla giriş yaparak telefon bkokesini kaldirabilirsin.
0
makbur
(01.10.25)
Telefon rehberi Google ya da Apple hesabına değil de simkarta kaydediliyorsa numaraları kaybedebilirsiniz, her ihtimale karşı bütün rehberi Google/Apple'a bir tur daha yedekleyin isterseniz.
0
kobuzchu kiz
(01.10.25)
@kobuzchu kiz'in dediği de çok önemli detaylardan. bazen rehber google/icloud hesabıyla senkronize sanıyorsun ama bir bakıyorsun yine de bazı numaralar hala sim kartta kalmış olabiliyor, bundan iyice emin olduktan sonra eski sim'i imha etmekte fayda var.
0
m e b
(02.10.25)
Sim karta kayıtlı olanlar gider. Yeni sim almadan bütün numara ve mesajları hafıza kartına ya da google hesabınıza aktarın.
0
anaphylacticshock
(02.10.25)
(12)

Sizde olmayan bir şeyi olan ve hep onu anlatanlara nasıl davranıyorsunuz?

la lykia
Siz x'e sahip değilsiniz. Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar
Siz x'e sahip değilsiniz.
Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.
Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.

Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar veriyorsunuz, sohbete katılıyorsunuz ama bir süre sonra bakıyorsunuz ki ikinizin arasındaki diyalog sadece onun size x'i anlatmasına dönmüş. Siz konu değiştirmeye çalışsanız bile kişi oralı olmuyor, sizi dinlemiyor, konuyu yine x'e döndürüyor.

x yerine her şeyi koyabiliriz; çocuk, sevgili, eş, ev, yazlık, araba, tatile gitme, yurt dışına çıkma, çikolata ya da özel jet vs vs :)

soru 1: Bu durumu nasıl karşılarsınız, bir süre sonra tepki verir misiniz? Nasıl tepki verirsiniz?
soru 2: bu kişi iş yerinde yönetinizse ve iş değiştirme seçeneğiniz şimdilik yoksa bu durumu nasıl idare edersiniz?
0
la lykia
(30.09.25)
buna ne tepki verirsen ver bi anda kötü adam sen olursun bedava tantana, ben olsam ben de onu dinlemem X şey hakkında söylediği cümleleri bir şekil duymamışım gibi davranarak öteki konuyu zorlarım, kafası basıyorsa anlar zaten basmıyorsa uzaklaş
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
normalde konuşmayı, dinlemeyi ve genel olarak sohbeti çoooook severim. insanları kırmamak için ilgimi çekmese bile belli bir süreye kadar dinlemek için kendimi zorlarım. ama konu tek kişinin ekseninde veya ortak ilgi alanı haricinde gelişiyorsa bu memnuniyetsizliğimi doğrudan belli ederim, saygıdan ötürü bunu yapamıyorsam bazı kaçış noktaları bulurum.

cevap 1: "valla çocuk/sevgili/futbol/ev/araba/yazlık/mavi göz/almanya/mirketler hiç ilgimi çeken bir konu değil. sahip olmadığım/olamadığım veya deneyimimin olmadığı şeyler üzerine konuşmayı da pek sevmiyorum. sen geçen bir konsere gidecektin, nasıl geçti?" diye aniden konuyu değiştiririm.

cevap 2: "valla anlata anlata bitiremediğiniz şu x'i ben de almak/yapmak isterim de maaşım yetmiyor patron/müdür/ceo/emmi ya" derdim herhalde. ki buna benzer bir olayı bir eski işimde yapmıştım, patron bir daha pek o konuyu açmamıştı :)
0
m e b
(30.09.25)
Bence bahsettiğiniz kısmı olayın alt başlığı. Biriyle iletişim sadece x konusundan ibaret oluyorsa zaten iletişim yok demektir. Konuyu değiştirince de aynı yere geliyorsa da kasıtlı bir şey var demektir. Ama o şey nedir o bir muamma.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
sahip olup olmamamdan bagimsiz olarak bir kisiyle muhabettim surekli ayni konu uzerinde donuyorsa, hele hele de karsi tarafin monologu haline gelmisse o kisiden yavas yavas uzaklasir ve muhabettimi sinirli tutarim. tepki filan vermem, belki ilk basta konuyu degistirmeye farkli seylerden soz etmeye calisirim ama bir butun olarak (diger ozellikleri, fikirleri ile) deger verdigim, sevdigim bir insan degilse baktim olmuyor ugrasmam.

burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi. zira, notr oldugunuz konuda spesifik olarak rahatsiz olmazsiniz aslinda, o zaman takildiginiz yer 'neden bu insanla muhabbetim hep ayni konu uzerinden donuyor, neden bu kisinin monologunu dinlemek zorundayim' olurdu. ama ilk buna takilmayip neden sahip olmadigim sey hakkinda konusup duruyor diyorsaniz muhtemelen orada sizi rahatsiz eden bir sey var .
0
kassiopeia
(30.09.25)
@kassiopeia
"burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi" kısmı ile alakalı;

aslında tam olarak öyle değil. bunu vurgulamamdaki neden şu; o x bizim ortak noktamız değil.

o x şeye sahip olmadığım için konuyla ilgili yapabileceğim yorumlar bir yere kadar gidiyor, genel geçer bilgiyle sınırlı. deneyimim olmadığı için, belki detaylara hakim olmadığım için bir yerden sonra nazikçe gülümsüyorum, sohbette kalmak zorunda olmak (iş hayatı / yönetici vs.) ve yorum yapamıyor olmak da sıkıyor.

şöyle bir örnek vereyim (gerçek değil): kişi tenis oynuyor ve sürekli bunu anlatıyor olsun. benim de tenis oynayabilecek her türlü imkanım olmasına rağmen tenis hiç ilgimi çekmiyor olsun. e tenis muhabbetinde bir yerden sonra söyleyebileceklerim tıkanıyor ama karşımdaki kişi kendini anlatmayı çok seviyor ve tenis onun için çok önemli. habire haftasonu şurada tenis oynadım, şununla oynadım, şöyle maç oldu, şu raketi yeni aldım vs diye anlatsın. e bu durumda ilk başta olmasa bile bir noktadan sonra çok sıkılıyorum.
0
🌸la lykia
(30.09.25)
Tenis örneği üzerinden bakınca, bunun hoş görülebilecek bir durum olduğunu düşündüm. Belli ki çok heves ettiği bir şeyden söz ediyor. Yeni çocuk sahibi olanlar çocuklarından, evcil hayvan edinenler kedisinden ya da köpeğinden bahsedebiliyor. “Bana ne senin çocuğundan ya da kedinden?” diye düşünmek de mümkün, ama bence heves kırmamak lazım. İnsan bazen heyecanını, sevincini paylaşmak ister ve karşısındakini sıktığını fark etmeyebilir. Benzer bir durumda benim heyecanımı paylaşmak istemezse, işte o zaman durum farklı olur tabii.
0
auroraaurora
(30.09.25)
Konuşmayı seven insanlar kafalarını meşgul eden şeylerden daha sık bahsederler. Yeni nesil anneler oğullarını anlatır dururlar mesela. Kendini kariyeri ile tanımlayanlar sürekli işyerindeki olaylardan bahsederler. Maddi olarak düşük seviyeden gelip güçlenenler arabalarından biraz fazla bahsederler. Bunlara sahip olmayan, ailesi ile yaşayan biri anasından babasından bahsedebilir, hayatında onlar yer kaplıyordur. Çevresinde aile ferdini kaybetmiş birileri muhakkak vardır ama bir iki anlatmasa da konu evdekilere gelir bir şekilde. Muhatabını yaralamak için yapan birkaç sosyopat elbette vardır ama işin aslı, çoğumuz gereğinden fazla konuşuyoruz ve kaçınılmaz olarak saçmalıyoruz. Kişisel algılamamak lazım.
0
?
(30.09.25)
hayatında ne kadar yer kapladığı ile alakalı. örn annelikse annelerin özellikle ilk birkaç yılda ilgilendikleri başka bir şey olamadığından annelik deneyiminden, çocuğundan, kakasından bahsetmesini anlarım çünkü hayatında başka bi şeye yer kalmamış. ama bu şey bi arabaysa mesela çok itici gelir.

şunu fark ediyorum, bi yaştan sonra artık benim kafam kaldırmıyo ya. kafam kaldırmıyor: ilgilenmiyorum, sıkılıyorum, işkence olarak görüyorum ve uzaklaşıyorum.

yakın arkadaşımsa “ya nolur artık bundan bahsetme, sıkıldım artık” derim, yakın bir arkadaşım değilse de bahanelerle görüşmem.
0
deartheodosia
(30.09.25)
@la lykia anladim, bu ornekle, sorunuz sizde olmayan bir seyi olan filan diye baslayinca farkli anlam cikarmisim, kusura bakmayin lutfen.

sohbet karsilikli olmali, hem biz o kisiye anlattigi seyler ile ilgili seyler soracagiz, bizim alakamiz olsa da olmasa da ve ne soyleyecegimizi dusunmeden dinleyecegiz, hem de karsidan ayni ozeni gorecegiz, aksi halde sohbet olmuyor.

valla ben de hem biraz deartheodosia'ya katiliyorum yani dinlerim, sorular da sorarim, ilgilenirim cunku herkesten bir sey ogreniyoruz neticede ama uzun gorusmelerde ya da siklikla gorusuyorsaniz ve hic kendinizden bahsedemiyorsaniz, yani bir muhabbet halinde gelismiyorsa iletisim, ya da mesela o tenisten bahsederken, iste sorular sordunuz, ilgilendiniz (cunku bu da iletisimin bir geregi kesinlikle, konustugumuz her konu iki tarafin da yaptigi bir sey olmak zorunda degil) ama ornegin sonra iste ben de hafta sonu su filmi izledim dediniz, bununla ilgili hic soru sormuyor, hala tenis anlatmaya devam ediyor ve bu her gorusmede ayni sekilde ilerliyor o zaman devam edemem sanirim.

bu anlamda 'you are not listening' kitabi cok keyifli.
0
kassiopeia
(30.09.25)
Profesyonellik böyle bir şey. İş yerinde uyumlu olmak ve resilience göstermek için bunlara takılmamak gerekiyor.

Geçen yine Bodrum ve Didim’deki yazlıklarıma gittim. İç ses: bana ne amk. Dış ses: yok.
0
gabe h coud
(30.09.25)
yakin arkadaslarima anali bacili
orta seviyedekilere orta-agir hakaret
uzak cemberle daimi tastas

seklinde bir siralamam var.
0
klassno
(30.09.25)
kisisel tercihimse baska bir tepki veririm, sahip olmak istemis ama olamamissam baska .

karsidaki kisi bunu bilerek yapiyorsa baska tepki veririm, bilmeden yapiyorsa baska.
her durum kendi sonucunu dogurur.

sekil A. sürekli cocuk sahibi olmak isteyen ama olamayan bir cifte gidip gelip kasitli olarak cocugundan, gebeliginden, okulundan bahseden bir insan bence pek de kibar davranilmayi ve hatta ikinci bir sansi dahi haketmiyordur.

sekil B. kendi tercihiyle cocuk sahibi olmamayi secmis birine gidip kendi cocugundan bahseden ama bunu sürekli yaptigini fark etmeyen biri de sekil A'daki kisiye verilecek tepkiyi haketmiyordur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
(23)

deniyorum

compumaster
evet
evet
0
compumaster
(24.09.25)
cevap yazma denemesi
0
kibritsuyu
(24.09.25)
benimkilerde sıkıntı var.
0
mikahakkinen
(24.09.25)
dördüncü denememde giriş yapabildim.
0
messina123
(24.09.25)
Cevap verdiğim duyurular:

not found 404
0
diyecevaplandı
(24.09.25)
"benim cevap verdiğim duyurular"a tıklayınca:

Fatal error: Uncaught PDOException: SQLSTATE[HY000]: General error: 3065 Expression #1 of ORDER BY clause is not in SELECT list, references column 'eksi_duyuru.du.dateadded' which is not in SELECT list; this is incompatible with DISTINCT in /home/sinan/www/eksiduyuru/src/classes/database.php:77 Stack trace: #0 /home/sinan/www/eksiduyuru/src/classes/database.php(77): PDO->prepare() #1 /home/sinan/www/eksiduyuru/src/classes/duyuruClasses.php(1549): Database->query() #2 /home/sinan/www/eksiduyuru/src/index.php(167): MyAnnouncements->Render() #3 {main} thrown in /home/sinan/www/eksiduyuru/src/classes/database.php on line 77
0
m e b
(24.09.25)
meb duzeldi.
0
compumaster
(24.09.25)
test
0
compumaster
(24.09.25)
arada php kodlarini goruyorum, sayfa yuklenirken. her sayfa icin sadece bir kere oluyor sayfa yenilendiginde kayboluyor.
0
ruzgarr
(24.09.25)
çet yok :(
0
nolmus yani
(24.09.25)
s
0
🌸compumaster
(24.09.25)
Mobilde anasayfa butonuna tıklayınca 404 not found çıkıyor
0
kararsızataletfilozofu
(24.09.25)
safari -> 404
0
mor oje
(24.09.25)
Her şey düzelmiş görünüyor şu an.
0
diyecevaplandı
(24.09.25)
düzgün görünüyor.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(24.09.25)
Mobilde anasayfa butonuna tıklayınca 404 not found çıkıyor
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(24.09.25)
bit
0
compumaster
(24.09.25)
Deneme
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(24.09.25)
Deneme
0
kibritsuyu
(24.09.25)
Gitti
0
kibritsuyu
(24.09.25)
Saat de bozuk başganım

Son girenlerin saati
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(25.09.25)
Başka bir deneme
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.09.25)
test 1-2
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.09.25)
(6)

Raskolnikov olsaydiniz...

encokbenisevinnolur
Gidip teslim olur muydunuz? Neden?Bir şey demese yakalanmayacak ama illa kurcalıyor. Siz de öyle mi yapardınız napardiniz?
Gidip teslim olur muydunuz? Neden?

Bir şey demese yakalanmayacak ama illa kurcalıyor. Siz de öyle mi yapardınız napardiniz?
0
encokbenisevinnolur
(23.09.25)
Kitabı 15 sene önce okudum detayları hatırlamıyorum ama teslim olmazdım. Raskolnikov'un o hayata sahip olma sebeplerini temsil ediyor o kadın. Kısasa kısas diyorum.
0
anatomik
(23.09.25)
Bazen Raskolnikov veya Dexter gibi olmak isterdim, hala da istiyorum çoğu zaman. Ama yine de yapacağımı yapıp teslim olurdum muhtemelen. Herhangi bir konuda birine hata yaptığımda veya dostluk/kardeşlik/evlatlık gibi alanlarda “suç işlediğimde” bile bunu karakterime aykırı bulup itirafta bulunduğum çok oluyor. Çünkü haklı olmakla suçlu olmak arasındaki haklılık payı ve muhatap alınan kişi çok ince bir detay. Yöneticilerin sebep olduğu veya verilen cezanın yetersiz kaldığı bir konuda (örneğin tecavüz veya tamiri/dönüşü mümkün olmayan büyük suçlarda) kurban yakının doğrudan adalet sağlamak için suçluyu/katili katletmesi mantıklı ve hatta itiraf etmeseler hak verirdim herhalde. Ama Raskolnikov, Deniz Gezmiş gibi kahramanların yaptıklarını doğru bulmuyorum. İşte bu sebeple Raskolnikov olsaydım sistemin eksikliğinin sebebi olmayan ama sonucu olan birine verdiğim zarardan dolayı itiraf ederdim.

Karışık anlattım biraz sanki ama düşüncem bu yönde.
0
m e b
(23.09.25)
Raskolnikovu dexterla karıştırmamak lazım. dexter bu işin profu. dexter gibi olsam asla teslim olmazdım. Ama rask ın olayı başka vicdan azabı çekmek kolay iş değil
0
Rondak
(23.09.25)
Olurdum ya. Kurtulmuş olurdum.
0
gobekliraki
(23.09.25)
Raskolnikov vicdanlı olduğu için o cinayeti işliyor bence, o yüzden her türlü o vicdanla hareket eden birisi teslim olur.
0
euteamo
(23.09.25)
yani o vicdan azabı beynini sürekli kemiriyorsa ve huzursuzsan teslim olursun. ben olurdum heralde.
0
elektr10
(23.09.25)
(14)

Martin Eden’i okumuş olanlar (spoiler içerir)

titanic kemancısı
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında he
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(
İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında hem felsefe yapıp, hem kapitalist sistemi eleştirip ( özellikle çamaşırhane bölümleri çok dramatikti), hem burjuva eleştirisi yapıp hem de Nietzsche’nin üstün insanına “toplumla bağ kuramayan var olamaz” diye gönderme yapmayı nasıl başarmış gerçekten hayranlık duymamak elde değil. Bu kitabı beğenenler hadi biraz yorum yazın bir de bunun tersi bir hikaye olarak Tatar Çölü adlı kitap öneriliyor okumadım; elimdekiler bitince okuyacağım umarım. Sizin “bunu beğenen şunu da beğendi” diyeceğiniz bir kitap var mı?
0
titanic kemancısı
(22.09.25)
Sevdiysen levent cinemre nin (kitabın çevirmeni) jack london ve martin eden üzerine youtube da konuştuğu videoları izle, o da senin gibi içselleştirmiş bunları
youtu.be
youtu.be
0
grimavi
(22.09.25)
Martin Eden, Türkiye olduğu gibi Avrupa'da popüler bir kitap değil. Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı kitapları Avrupa'da daha çok bilinir.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme nedeni insanlarının tam bir empati kurabileceği bir karakterde olmasıdır.

Türkiye'de köpek gibi çalışmazsan başarıya ulaşamazsın. Başarın ve ünün olmazsa da insanlar içinde sönük kalırsın. Türkiye'de sevdiğin insanı bile etkilemek istiyorsan it gibi çalışman ve iyi bir konuma gelmen gerekir.

Martin Eden, Martin Eden olmayı bu şekilde başardığı için Türkiye'deki insanlar onunla çok kolay empati kuruyor.

Türkiye'de başarıya giden yolda ailen sana destek olmaz, devletin sana destek olmaz. Başarıya ulaşmak istiyorsan, tek başına var olmalısın. Her şeyi tek başına başarmalısın. Yoksa silik ve değersiz bir hayatın olur ve o değersizlik içinde ölürsün.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme ve sahiplenme nedeni tam olarak budur.

Benim de başucum kitaplarım arasında yerini alır :)
0
arkady svidrigaylov
(22.09.25)
Evet. Güzel kitap. İnsan oturup hayatı sorguluyor kitap bitince.
Tatar çölü için elindekileri bitirmeyi bekleme. Bir solukta okursun. Ama peşin söyleyeyim, insanı kötü yapıyor. Resmen sarsıyor. Okumadıysan Simyacıyı da koy bence listeye. Monte Kristo kontunu da önerebilirim.
0
Mirket
(22.09.25)
martin eden çok sevdiğim bir kitaptır ama tatar çölü bambaşkadır. ikisi de farklı şekillerde de olsa aynı hüzünlü sonla biter.

martin eden'i bir kez ilk gençlikte bir kez de 29-30 gibi okudum. son okumamın tadı bambaşkaydı tabii. martin'in mücadelesi ruth'u diğer çocuğa kaptırdıktan sonraki boşvermişliği enfesti.

iki kitabı da çok seven biri olarak öyle bir kitap var ki alın ve hemen başlayın :

gecenin sonuna yolculuk
0
sırtçantalı
(22.09.25)
Burada sorduğum kitap sorularına her zaman muazzam cevaplar aldım; yine şaşırtmadınız:)
Gerçekten çok kıymetli tavsiyeler ve yorumlar verdiniz çok teşekkür ederim. Hepsini not ettim; videoyu da izleyeceğim tadını çıkara çıkara. Tavsiyeleriniz ve önerileriniz farklı bir bakış açısı oluyor; kitapta benim göremediğim ya da düşünemediğim anlamları daha da sindirmiş oluyorum sayenizde.
0
🌸titanic kemancısı
(22.09.25)
Soruyu görür görmez, tıpkı bu kitabın adını veya bahsini her gördüğüm veya işittiğimde olduğu gibi, yine içim cız etti.

Seneler seneler evvel bir kitapçıya girip bu kitabı almaya tereddüt ettiğimden arka kapak yazısını okuma gafletinde bulunup spoiler yemiştim. Unutmak için yine seneler boyu ertelememe rağmen yediğim spoileri unutmayınca okumaya karar vermiştim. Düşünüyorum da spoiler yememe ve sonunu öğrenmeme rağmen beni bu denli sarsıp ağlama noktasına getiren, birkaç gün boyunca hayattan ve anlamından koparıp ruh gibi dolanmama sebep olduysa spoiler yememiş olmadan okusaydım acaba ne olurdu? Hayatımda okuduğum ve beni tam anlamıyla sarsan ve günlük yaşamın koşturmacası ile unuttuğumuz gerçeği her yönüyle tokat gibi suratıma vuran belki de en ama en vurucu kitaplardan biriydi. Jack London’ın bile değil, edebiyat dünyasının en iyi ve büyük eserlerinden biri.


Tatar Çölü ise bambaşka boyutta ve vurucu nitelikte ama Martin Eden derinliği ve çok katmanlılığına sahip değil. Yine de üst üste bu iki kitabı okumamak lazım.
0
m e b
(22.09.25)
kendini tekrar eden kısımlar biraz bunaltmıştı beni. romandaki entelektüel sohbetlerin daha fazla olmasını isterdim açıkçası. beyaz diş kitabını merak ediyorum ilk fırsatta okuyacağım. tavsiye olarak da Tanpınar'ın Huzur romanına bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(22.09.25)
Steinbeck'i seversiniz.

Çok çiğ bir yorum yapacağım. Eden zamanında Prozac olsa hayatta kalırdı. Kendi depresyonumu okudum hikayesinde, ama ne empati ne de sempati duyabildim karaktere. Gerçi London'ın Eden'ı sevdirmek gibi bir gayesi olmamış.

Tatar Çölü'nü de sevmedim. Bir varoluşçuluk formülü geliştirip hikayeye uygulamış gibi. Kafka'yı öneririm okumadıysanız.
0
auroraaurora
(23.09.25)
xu
(23.09.25)
@arkady svidrigaylov

Martin Eden, yokluktan gelerek çok çalışıp başarılı olan birinin öyküsü değil ki Türk okur kitapla böyle bir etkileşime girsin. Tam tersi, toplumda başarı olarak tanımlanan şeyin ne kadar sahtekarca ve içi boş olduğunu, entelektüel diye tabir edilen kişilerin nasıl bir balon olduğunu anlamasıyla girdiği bunalımı ve büyük hayal kırıklığını anlatan bir kitap. Tabi türk okurunun büyük kısmı okuduğunu anlamıyor ve bu kitaptan başka bir anlam çıkarıyor diyorsan buna itiraz edemem.
0
thracia
(23.09.25)
thracia +1. Ben de o açıdan bakıp sevmiştim.
Martin Eden gerçekten bambaşka bir kitap. Bence yazılabilecek en iyi şey.

Konudan bağımsız, klasik ve popüler olacak ama Çavdar Tarlasında Çocuklar, İçimizdeki Şeytan ve Şeker Portakalı.
0
nickini vermek istemeyen uye
(23.09.25)
@thracia

Başka bir Martin Eden kitabından bahsetmediğine emin misin ?

Martin Eden; romanlarıyla ünlü olup parayı bulmadan önce günü birlik yaşayan, ablasının evinde kalan, ablasının bile maddi destekte bulunmaya çalıştığı, eniştesinin hor gördüğü, oldukça fakir bir adamdı.

Romanlarını yazdığı geceler daha fazla mum yakmak için içtiği çayları bile azaltmıştı.

Konuşurken çok fazla kelime hatası yapan biriydi. Sırf bu yüzden Ruth'tan konuşma dersleri aldı. Toplumda silik ve önemsiz biriydi. Aşık olduğu Ruth ile arasında müthiş bir sınıf farkı vardı.

Buralardan gelip, tüm gazetelerin konuştuğu birine dönmek yokluktan gelerek başarmak değil de ne olabilir ?

Martin Eden kitabının yarısı bir başarı öyküsünü anlatır kalan yarısı ise başarısıyla aralarına girdiği, aydın zannettiği kesimle yüzleşmesini anlatıyor. Bu kitabı okuyan birçok insanın başarma isteklerinin arttığını gördüm. Kendim de dahil.

okudukların ile yazdıkların arasında bağ kurmayı beceremiyorsun. Başka bir yazarın "Martin Eden" kitabından bahsediyorsan bu dediklerimi iptal, üstüne alınma.
0
arkady svidrigaylov
(23.09.25)
@ arkady svidrigaylov

Yani şu kitap için pek çok şey söylenebilir; sınıf eleştirisi, burjuva eleştirisi, hatta sosyalizmin bireyciliğe olan bakışını eleştirdiğini de söyleyebilirsin. Ama bu kitaptan tam da eleştirdiği şey olan, mevcut sistemde eğer çok çalışırsak her şeyi başarabiliriz, herkesin onayladığı makbul insan olabiliriz anlamı çıkarmak kusura bakma okuduğundan hiçbir şey anlamadığın anlamına geliyor.

Sen bu anlamı çıkarmış olabilirsin, bu seni motive de etmiş olabilir, kendini iyi hissettirmiş de olabilir. Bunların hepsi tamam, ama şu kitap için "yeteri kadar çalışırsan her şey olur" anlamını dayatmak, tam da karşısında durduğu ve eleştirisini yaptığı kapitalist "amerikan rüyası" güzellemesi yapmak oksimorunun ağa babasıdır. Bence insanlara okuduğunu anlamamışsın demeden önce soluklanıp bir kez daha düşünmende fayda var.
0
thracia
(23.09.25)
martin eden'i yarım bıraktım, beyaz diş'i 10 kere okudum.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(23.09.25)
(23)

mimlediginiz duyurucular var mi?

buenosdias
bi soru gordunuz, cevabi bilseniz bile uyuz oldugunuz icin yazmadiginiz kisiler var mi?
bi soru gordunuz, cevabi bilseniz bile uyuz oldugunuz icin yazmadiginiz kisiler var mi?
0
buenosdias
(17.09.25)
Genelde kullanıcıları birbirine karıştırıyorum... Uyuz olsam da yazıyorum, askerdeki bana değil üniformaya küfür gibi görüyorum olayı.
0
Shepard
(17.09.25)
Yok açıkçası herkese yardımcı olmaya çalışıyorum
+1
basond
(17.09.25)
Yok hepsi şeker gibi insanlar.
0
kizil karga
(17.09.25)
Duyuruculara bu kadar anlam yükleyecek boş bir hayatım yok.
0
tahirkemalbozoglu
(17.09.25)
yok ama bu arkadaşların boş zamanı çok sağlık konusunda da akıl veriyor, siyasete de , tohum yetiştirmeye de. gidip kahvede takılsa daha iyi olacak bir grup var burada.
0
mikahakkinen
(17.09.25)
Benim var ne yalan söyleyeyim. Bazı insanlara yardımım dokunsun istemiyorum.
0
peki madem
(17.09.25)
Özellikle hoşlanmadığım birkaç kişi var iş yerimdeki bilgisayarda eklenti var oradan engelliler göremiyorum bazen kendi bilgisayarımdan ya da telefondan bakıyorum denk geliyorumdur mutlaka ama isimlerini hatırladığım çok az kişi var, özellikle dikkatimi çekerse yazmayabiliyorum.
0
mutekebbir
(17.09.25)
tahir +1
ben isimlere bile bakmıyorum bildiğim bir şeyse cevap veriyorum.

bilmediği halde yalan yanlış cevap veren, boş konuşan o kadar çok var ki kim ne demiş hiç takip edemem.
0
my fault
(17.09.25)
hiç kullanıcı adına bakmadım henüz.
0
gurur
(17.09.25)
Var ama cevap vermemezlik yapmam.
0
gabe h coud
(17.09.25)
Var ama cevap vermezlik yapmam
0
sonsuz
(17.09.25)
Bildiğim cevap başkası tarafından yazılmadıysa kim olduğuna bakmaksızın herkese yazarım ama yorum, fikir ya da anket gibi sorularda bazı kişilere cevap veresim gelmiyor.
0
(17.09.25)
otu boku buraya yazan bir gereksiz var, gorunce direk pas geciyorum. imkanim olsa engellerim. bu yetmezmis gibi her duyurunun da altinda surekli milletin hevesini kursaginda birakacak sacmasapan yanitlar veriyor.
0
bay b
(17.09.25)
ne ekşide ne de burda niklere bakmıyorum bile.
0
ground
(17.09.25)
hayır, kimsenin çetelesini tutmadım hiç.

ayrıca böyle bir çeteleyi tutmak için de tüm hayatımızın duyuru olması lazım gibi geliyor bana.
0
m e b
(17.09.25)
Günde ortalama bir saat geçirsen birkaç aya kimin ne olduğunu anlarsın şu sitede. Aktif olan max 50 duyurucusu var ve sürekli cevap yazıp duyuru açan benimle birlikte max on. Nicke bakmıyorum, kimin kim olduğunu bilmiyorum, duyurucular hakkında fikri olan hayatsizdir cümleleri bana tuhaf geliyor. Yolda iki sn göz göze geldiğin insanla ilgili bile bir fikrin olur. Neyse, mimlemek doğru tabir değil ama çok bulaşmak istemediğim, hakkında olumlu yönde kanaatimin olmadığı insanlar elbette var.
0
sekizdokuzon
(17.09.25)
HIc bir kullaniciyi hatirlamiyorum belki de 3-5 kisi haricinde.
Bazen herhangi bir konuda biriyle tartismis oluyorum ama ne adini ne sanini hic bir sey hatirlamiyorum sonrasinda
0
turkuaz
(17.09.25)
turkuaz +1 ve tahir +1
mallar listemde 5-6 kisi var ama nickleri ne desen inan onu da bilmem. sirf bana mesaj atmasinlar diye eklemisimdir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.09.25)
Insanlar burda birbirleriyle realde bile görüsüyormus ama sorsan kimse kimsenin nickini bilmiyor.
0
sonsuz
(17.09.25)
benim yok. ama yıllar önce bir kullanıcı bana hakaret ettiği için mallar sürüsü kısmına eklemiştim. sonra o kullanıcının hiç bir duyurusunu ya da cevabına denk gelmedim. acaba mallar sürüsüne eklenen kullanıcı aynı zamanda engelleniyor mu onu bilmiyorum.
0
exlibris
(17.09.25)
Var. Zaten bir süredir biraz daha sık ziyaret ettiğim için birkaç nick kafamda. Birkaç nicki karıştırıyorum. Kalanı ya yeni geliyor bana ya da yeterli veri yok. Kafamdaki nicklerin de çoğu olumsuz değil tabii.
0
nawar
(17.09.25)
Hemen her dönem bir iki tane oluyor. Ama bir duyuruya cevap verirken kimin duyurusu olduğuna bakmadığım için, farklı davranmış olmuyorum. Ama bana yahut başka duyuruya yazılan cevapları okurken genelde bakıyorum nicklere. "Ha, falan mıymış, boşver" diyorum kendi kendime.
0
yadigar
(17.09.25)
Sürekli sürekli duyuru açıp foruma cevap verenlere pek yorum yapmıyorum
0
gadlemler
(18.09.25)
(13)

Başkasının Çöpünü Alıyor musunuz?

eisberg
Yemekhanede benden önce birisi peçete ve su içtiği (pet bardak şeklinde olan sulardan) kabı koyup gitmiş. Bende kalkarken farkettim başta iğrendim bırakana da sövdüm hatta ama sonradan “lan şimdi benden bilirler falan” düşüncesi ile masadaki çöpleri de aldım attım.Biliyorum, ahlaklı bir tutum değil
Yemekhanede benden önce birisi peçete ve su içtiği (pet bardak şeklinde olan sulardan) kabı koyup gitmiş. Bende kalkarken farkettim başta iğrendim bırakana da sövdüm hatta ama sonradan “lan şimdi benden bilirler falan” düşüncesi ile masadaki çöpleri de aldım attım.

Biliyorum, ahlaklı bir tutum değil ama çok iğrenç geliyor bana böyle birinin ağzını sildiği değidirdiği bir şeyi almak, sizde nasıl durumlar?
0
eisberg
(05.09.25)
almiyorum. benim isim kirletmemek. baskasinin kirlettigini temizlemek baskasinin isi.

aklima bile gelmiyor o yüzden.
0
sonsuz
(05.09.25)
aliyorum. hatta herkesin copunu peceteyle aliyorum. cok sukur boyle takintilarim yok da doga bekciligi yapabiliyorum.
0
buenosdias
(05.09.25)
Atıyorum, bazen yerden random çöp alıp attığım da oluyor. Ama çöpün sahibini bilmemem lazım, ortak alanı paylaştığım ve düzenli olarak yaptığını bildiğim tiplerin çöpüne dokunmam.
0
ruhen hastayim ben
(05.09.25)
Çöp almayı sevmem ama geçen yerde pet şişe yuvarlanıyordu 2 adım ötede çöp kutusu olunca alıp attım gözüme nispeten temiz göründü :)
0
grimavi
(05.09.25)
Yanımda peçete varsa peçeteyle alırım. 2 sene önce Belgrad Ormanı'nda 10 battal boy çöp torbasıyla başkasının çöpünü topladım, benim için çevreyi kirletmemek kadar temiz tutmak da önemli. Başkasının çöpü demem.
0
gabe h coud
(05.09.25)
alıp kenara almıslıgım cok oldu
0
koela
(05.09.25)
evet.

mesela kendin al hizmeti olan kafelerde bir masaya oturmuşsam ve boş kahve bardakları, peçeteler vs var ise temiz bir masa olması açısından önce onları topluyorum, sonra yerleşiyorum.

toplu halde yemek yediğimiz bir mekanda (ofis, düğün dernek vs vs gibi yerlerde) yemeğime başlamadan veya bitirdikten sonra boş su/içecek kutularını, peçeteleri peçeteyle toplayıp çöpe atıyorum.

piknik veya açık hava etkinliklerinde bulunduğumuz mekandan ayrılırken sadece kendi mekanımızdaki değil yakın civardaki çöpleri de çöp poşetine topluyorum.

hayata "ıyyyy onun ağzına değmiştir" gibi ince detaylara inecek kadar bakacaksak toplum içine hiç çıkmamamız gerekiyor maalesef. bir de bu öyle bir konu ki "başkasının pisliğini ben niye çekeyim?" diyerek kenara geçemiyoruz maalesef. çünkü doğa hepimizin ve olumlu/olumsuz sonuçlarını hep birlikte yaşayacağız, insanların bazıları bunu anlamasa da.
0
m e b
(05.09.25)
Alırım. Maksat temizlikse
başkasının çöpü diye bakmam.

Bugün bile gölgede bir kısa duvarın yanında duruyordum. O an farketmediğim yarım litrelik su şişesi duvardan yere düştü rüzgardan dolayı.
Çöp kutusu da bana çok yakındı.
0
diyecevaplandı
(05.09.25)
Almak istemem
0
pembediken
(05.09.25)
Eskiden alırdım artık almıyorum. Dükkanın önünü de süpürmeyi bıraktım, çöpçü süpürsün
0
gadlemler
(05.09.25)
Peçete tarzı şeyleri almıyorum ama su şisesi gibi şeyleri alıyorum.
0
mikahakkinen
(05.09.25)
pis bi şey değilse alır atarım, temaslı bi şeyse dokunmam.
0
deartheodosia
(05.09.25)
alirim. aliyorum. elime yapismiyor. almamdaki en büyük neden hizmet sektöründe calisan insanlarin üc kurus paraya nasil zor calistiklarini bilmem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.09.25)
(11)

1,99 faiz şu an için nasıl

messina123
iyi mi normal minot: kredi için
iyi mi normal mi

not: kredi için
0
messina123
(05.09.25)
iyi
0
jelly bear
(05.09.25)
süper
0
eisberg
(05.09.25)
Evet, iyi. Gunumuz sartlari icin. Neresi veriyor? Ben de cekeyim
0
narod
(05.09.25)
İng verdi
0
🌸messina123
(05.09.25)
çok iyi
0
gabe h coud
(05.09.25)
Yanında hayat sigortası, vadesiz hesapta para bulundurma mecburiyeti, dosya masrafı vs şartlar olmadığından emin ol.
0
Mirket
(05.09.25)
mirket+

Bu nedenle karşılaştırma yaparken sadece kredi faizine değil "yıllık maliyet oranı"na da bakılmalı. buna tüm masraf dahil edilir ve yasal olarak tüketiciye bildirilmelidir.
0
merhum
(05.09.25)
hiç ihtiyacım yokken bile 1.99'a çekebildiğimi çekerim. iyi.
0
gitdaddy
(05.09.25)
hayat sigortası iptal edilebiliyor aldıktan sonra
0
jelly bear
(05.09.25)
bu ortamda bedava sayılır
0
Rao
(05.09.25)
valla süpermiş.

ben iki hafta önce en uygunu diye enpara'dan 12 ay vadeli 150 bin çekmiştim ve faiz oranı 4,19 mu neydi. 200 bin küsur ödeme yapacağım mesela :(
0
m e b
(05.09.25)
(18)

Erko kelimesi nerden çıktı? Kullanıyor musunuz?

ermanen
(bkz: erko)erkek kısaltması. ben hiç kullanmadım. kızlar mı kullanıyor genelde? sosyal medya'da mı kullanılıyor genelde? gerçek hayatta kullanan var mı? cringe bir kelime mi sizce?nerden çıktı bi de? sözlük'te biri "twitter verisine bakılırsa 2021 yılında yaygınlaşmış gözüküyor." diyor. twitter'da m
(bkz: erko)
erkek kısaltması. ben hiç kullanmadım. kızlar mı kullanıyor genelde? sosyal medya'da mı kullanılıyor genelde? gerçek hayatta kullanan var mı? cringe bir kelime mi sizce?

nerden çıktı bi de? sözlük'te biri "twitter verisine bakılırsa 2021 yılında yaygınlaşmış gözüküyor." diyor. twitter'da mı çıktı ilk?
0
ermanen
(04.09.25)
Yanlış hatırlamiyorsam Danla Biliç'ten çıktı ilk. Günlük hayatımda çok sık olmasa da kullanıyorum, ağza oturan bir yapısı var.
0
sekizdokuzon
(04.09.25)
(bkz: twitter ergen dili ve edebiyatı)

dalga geçme haricinde böyle bir tabiri kullanan bir kızdan/kadından soğurum.
0
m e b
(04.09.25)
Tırnak içinde kullanırım. Maço, toksik bir tipten bahsederken kullanıyorum.
0
mutekebbir
(04.09.25)
Ben kullanıyorum. 33 yaşında kocaman kadınım. Dilime komik geliyor. Tüm arkadaşlarım ve çevrem de kullanıyor o yüzden eğleniyoruz \O/
0
Gradient_tabanlı_mor
(04.09.25)
Ay tam demin aşağıdaki sorulardan birine ben de yazdım. Hiç kullanmadım ve neden kullanıldığını nasıl ortaya çıktığını da anlamadım. Bir şey mi kaçırdım acaba? Bana da itici ve sexist geliyor. Ortamlarda kadınlar hep böyle, erkekler hep böyle şeklinde genelleme yaparak konuşmaktan pek bir farkı yok sanki.
0
Amaranta ursula
(04.09.25)
Biz karı desek kadın düşmanı oluyoruz, karılar erko diyince çok sevimli ^^ eki eki oluyor. Ama bence komik güzel.
0
Shepard
(04.09.25)
red flag
0
ruhlardan esinlenen karga
(04.09.25)
Bizdeki karşılığı kezban olan kadınların kullandığı aşağılama kelimesi
0
olaylar olaylar
(04.09.25)
güno, yeto, ne müno ciktigi aralar cikmistir o da heralde
0
sonsuz
(04.09.25)
tam bir varoş tabiri. duyduğum kişiden uzaklaşırım
0
my fault
(04.09.25)
bunu kullanan kişiden koşarak uzaklaşmak gerekir.

bunun kadınlarda bir karşılığı var mı? yok.
peki bir karşılığı olsa ne olur? linç olur. kullanan erkek yerin dibine sokulur.

o halde kadınlar da kullanmasın.
zaten ne anlama geldiği, ne ifade ettiği de belli değil.
0
abelardo
(04.09.25)
Erkoların bu kadar alıngan ve kırılgan olmaları da şako mu ? Erkolara yöneticilik gibi görevler verilmemeli çünkü çok duygusallar
0
grimavi
(04.09.25)
varoş tabiri.
0
mikahakkinen
(04.09.25)
Az önce kullandım da geldim haha:
www.eksiduyuru.com

Ek: erkeğim.
0
prole
(04.09.25)
aşko efso erko mük mük.. internet jargonu. mesele edecek bir şey görmüyorum hatta komik geliyor.
0
beyfendi
(04.09.25)
varoş tabiri.
0
unabomber
(04.09.25)
Ergenler ve sosyal medya feministleri kullanıyor. Genelde küçümseyici ya da aşağılayıcı anlarda kullanılıyor. İtici. Varoş tabir +1 "Güno, yeto, müko" döneminin ürünü olması lazım @sonsuz +1

"****" deyince tetiklenen/tetiklenecek kişiler "erko" diyerek... Neyse o da başka bir videonun konusu.

Gereksiz sansür eklendi adhadh
0
nawar
(04.09.25)
asla kullanmam, iğrenç bence. çok kulak tırmalıyor ve herkes kullanıyor artık.
0
deartheodosia
(05.09.25)
(15)

yeni şoför için istanbul-samsun yolculuğu çok mu hayalci veya tehlikeli?

m e b
günaydın, gününüz beklediğinizden de güzel geçsin inşallah.sancaktepe, ataşehir, maltepe, kartal, kadıköy, kavacık gibi bölgelerde bir haftadır bilhassa trafiğin yoğun olduğu zamanlarda deneyim kazanmış, bu sürede hiçbir şekilde kendisinin ve diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atacak hatalarda bul
günaydın, gününüz beklediğinizden de güzel geçsin inşallah.

sancaktepe, ataşehir, maltepe, kartal, kadıköy, kavacık gibi bölgelerde bir haftadır bilhassa trafiğin yoğun olduğu zamanlarda deneyim kazanmış, bu sürede hiçbir şekilde kendisinin ve diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atacak hatalarda bulunmamış benim için haftaya cuma akşamdan ailece yola çıkıp tek şoför olarak dinlene dinlene samsun'a gitmek ve pazar öğlen gibi geri yola çıkıp dönmek çok mu hayalci veya tehlikeli bir davranış olur?

bunun için aracın bakımının, lastik, motor yağı vs vs gibi kontrollerinin yapılacağını, yola dinlenerek çıkmam gerektiğini söylememe gerek var mı bilmiyorum.
0
m e b
(28.08.25)
tek sofor olacaksaniz evet. yol baya da uzun
0
65 derece
(28.08.25)
akşamdan yola çıkmayın, acemi için gece kullanmak çok zordur. yol uzun 2 saatte bir durmaya özen gösterin. uzun yol şehir içinden kolaydır ama dikkat dağılması ve dalgınlık da daha kolay olur. uyku faktörü de çok önemli.
0
gercekdunya
(28.08.25)
hayalci ya da tehlikeli degil de, gittiginle geldigin bir olur. en iyi ihtimalle 8 saat suruyor, hadi sen dinlenme vs 10 saatte git, bir o kadar da donus. samsun'da haryacacak vakit kalacak mi?
0
bay b
(28.08.25)
samsun, molalarla birlikte 10 saat yol demek.
cuma akşam çıkıp cumartesi sabaha doğru orada olacaksınız. gece sürüşü kolay bir şey değil.
insan gibi dinlenmeden geri geleceksiniz.

bir de şehir içi yoğun trafik ile uzun yol birbirine benzemez. yoğun trafikte yavaş yavaş gidiyorsunuz, manevra daha yavaş yavaş, karar vermek daha yavaş yavaş.

ben olsam, en azından 3-5 ay daha tecrübe edinirim, arada da bir kaç kez haftasonlarında tem'de ya da 3.köprü yolunda hızlı akan trafiğe çıkarım. samsun işine tekrar bakarım.
0
co2s2
(28.08.25)
değil, yol zaten otoban. yola gündüz çıkın, istanbul çıkışı highway de durun, sonrası için aklıma bir yer gelmiyor ama en fazla 3 saat kullandıktan sonra durun, el yüz yıkayın 3-4 dakika yürüyün , oturup çay için bir yerde sonra yola devam. samsun girişinde çakallı da menemen yiyin :D
yol 8 saat sürer en az, 9 da olabilir ama keyifli geçer böyle dinlenirseniz.
ama bay b nin dediğini unutmayın, oraya zaman kalacak mı ona bakın.
(cuma akşamı yazmışsınız ama akşam yolculuğu özellikle acemiyi yorar) cumayı mümkünse izin alın
0
kisa
(28.08.25)
samsun yolunun avantajı tamamen bölünmüş yol olması. bazen ilçe merkezlerinden geçiyorsunuz tabii ama onun haricinde gerede-tosya arası ve kavak-samsun inişi hariç çok zorlu bir yol değil. fakat düşündüğünüz gün ve saatler bu yolun en kalabalık günleri. cuma sabah çıkıp gündüz yolculuğu yapın, pazartesi sabah çıkıp dönün derim. yoksa da gitmeyin 2 gün için o kadar yol zaten değmez.
0
awlmi
(28.08.25)
Ben sizden daha az tecrübeliyken Edirne'den İstanbul'a geldim. Pek zorlandım diyemem. Ama gece yolculuğu sıkıntılı. Ne kadar öncesinde dinlenmiş olursanız olun uyuklamanız ve/ya dikkatinizin dağılması olası. Tırcılar da ayrı bir risk. Gündüz gözüyle gidin +1.
0
auroraaurora
(28.08.25)
@bay b: kuzenimin düğünü var ve tatil yapmalık bir durum da yok maalesef. bu sebeple pazartesi işe başlayacak şekilde dönüş yapmak durumundayız.

@co2s2: bu arada kavacık tarafından girerek sancaktepe'nin paşaköy sırtlarından çıkacak şekilde yss/kuzey marmara'yı da kullandım, sıkıntı yoktu.

@kisa: vezirköprü tarafına gitmeyi planladığımız için çakallı menemenini dönüşte hallederiz artık, yoksa ters kaçıyor maalesef :D
0
🌸m e b
(28.08.25)
gidiş neyse de doğru düzgün dinlenemeyeceksen (ki düğün varsa koşuşturma olacaktır) o yorgunlukla dönüş tehlikeli olur. başta ailen olmak üzere kimsenin hayatını tehlikeye atma bence, otobüs veya uçakla git bu seferlik.
0
hrskrs
(28.08.25)
herkesin yorulacagi vakit farklidir elbet ancak yas onemli bir faktor. ben tek sofor olarak, 10+ yildir araba kullaniyorum ilk kullanmaya basladigimda fazla da deneyimli degilen 8 saatte hissettigim yorgunlugu su anda 6 saat civarinda hissediyorum. bir de sehir ici trafik daha yavas ve farkli, co2s2'ye katiliyorum. dikkatli olun.
0
kassiopeia
(28.08.25)
sehir ici ve uzun yol, ikisinin de artilari ve eksileri var. sehir icinde daha yavassiniz ama multi task daha fazla, her yer isik, yol, tabela, diger araclar, insanlar vs. uzun yol ise duz, stabil, fakat yolu bitirmek icin hizli gitmeniz gerekiyor, bir anlik uyku, kontol kaybi hayata mal olabilir. eger dinlenirseniz, gece surmezseniz daha rahat edersiniz. ben uzun yillardir surmeme ragmen gece surmeye hala alisamadim, igrenc bir sey. dolayisiyla yola sabah 6 gibi cikin (bence tabii). su otonom araclar iyice yayginlassa da kurtulsak. yil olmus 2025, hala araba suruyoruz.
0
Sour
(28.08.25)
ben yapamazsınız demiyorum ama aşırı yorulacağınız ve tehlikeli olacağı kesin. bana sorarsanız, cumartesi sabah erken çıkın. gece yolculuğu kesinlikle yapmayın.
0
co2s2
(28.08.25)
Bu yaz gidip dönmüş biri olarak tehlikeli olur yapmayın derim. özellikle gece yolculuğunu daha tehlikeli.
şehir içi tecrübesi birkaç yıl olsa bir belki diyeceğim ama 1 hafta çok az.
yollarda genelde otoban ama Ilgaz civarları yokuşlu ve virajlı. etrafta hiç bir araç olmasa bile hızını iyi ayarlayamayıp kaza yapabilirsin. yavaş gitsen bu sefer 15 saat sürer. o da ayrı yorgunluk.
0
merhum
(28.08.25)
valla o zaman ya bir gun izin alip adam gibi dinlenip pzt cikacaksin, ya da ucak/otobus.
0
bay b
(28.08.25)
cuma dan pazara o yol dinlene dinlene gidilmez kardeşim.öyle benzincide dur iki yürüyüş yap la olacak iş değil.
ankara dan samsun a dönüş sapağına kadar bi şekilde gidersin de ondan sonrası acemi olduğun için sıkıntı.
hele dönüş daha sıkıntı.2 iyi şöförlük yol samsun yolu.
0
jamswety
(28.08.25)
(16)

iki isim

sonsuz
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok. zenginlerin genelde iki ismi mi var?
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?

cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?

tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok.

zenginlerin genelde iki ismi mi var?
0
sonsuz
(26.08.25)
koyarım. birini beğenmezse diğerini kullanır.

kadın açısından; iki isim + kızlık soyadı + evlenince aldığı soyadı eklenince bir Latin Amerika kafası yaşanmıyor değil :D
0
gabe h coud
(26.08.25)
İki isimciyim , her yerde iki ismi savunacağım.
0
ercu cozer
(26.08.25)
iki isimliyim, eski eşin de iki ismi vardı. tek isim tercih ettik. çok zor ve anlamsız. ikinci ismimi kullanıyor ailem/çevrem ama resmi ortamlarda hep ilk ismim kullanılıyor ve hoşuma gitmiyor. evlendiğimde de kendi soyismimi almamıştım iki isimli olduğumdan.
0
deartheodosia
(26.08.25)
Iki isimliyim, birini hiç kullanmadım. Çocuğum olursa da koymam. Gereksiz.
0
eagofant
(26.08.25)
iki isimliyim, sinavlarda bir harf sigmazdi.
Bir de kullanmadigim için birini unutuyorum ve biri beni o isimle cagirinca anlamıyorum (misal resmi dairede falan)>
0
logisticsmanager
(26.08.25)
ben iki isimliyim. cocuklarim da iki isimli olacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
İki isimliyim, ikisinin de kullanılmasını tercih ediyorum.
Bigün çocuğum olur ve tek isimde anlaşılırsa tek olabilir. Benim kafamdaki isimler karşı taraftan okey görür mü bilemediğim için bişi diyemiyorum net, iki olsa da zararı yok.
0
Bruce
(26.08.25)
evlenirsem ve bir çocuğum olsa iki ismi olmasını isterdim.

erkek olursa babamın, kız olursa annemin ismini taşımasını.

ikinci isimlere ise karışmazdım. hanım ne isterse o olur. itiraz etmem.
0
tabudeviren
(26.08.25)
İki isimli ve iki soyisimliyim. Ben çok memnunum oğluma da iki isim koydum. Bir daha çocuğum olursa inşallah ona da çift isim koyacağım.
0
kaptan maydanoz
(26.08.25)
koymam ama iki isim koyacaksam ikisi de modern isim olur. Yani biri dedemin adı biri de dönemin adı şeklinde değil ya da biri arapça biri türkçe gibi.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.08.25)
İki ismim var. İlk ismimden nefret ediyorum. Resmi olmayan hicbir yere yazmıyorum. Çocuğum olursa cok kisa olmak sartiyla 2 isim koyarim belki ama cok da tercihim olmaz.
0
matilda
(26.08.25)
iki ismim var, ilkini hiç kullanmadim çok da severim ama ilkokuldan itibaren hiç söylenmedi öyle de gitti. fazla da gerek olduğunu düşünmüyorum, özellikle büyüklerden aktarılan isimler enerjisel olarak konmamalı çocuklara.
0
sinematikcrop
(26.08.25)
Tek isimliyim, tek isimden yanayım.
Ben fakirim ama bizim patronların çocukları da hep tek isimli.
0
cilacı ökkeş usta
(26.08.25)
iki isimliyim ben de. iki isimli olmak hoşuma gidiyor ve karizmatik bir şey olarak görüyorum ama iki sıkıntı var benim için: ilki, iki ismimi de hiç sevmiyorum, ikincisi ise resmi işlemlerde el ile isim soyisim yazılacak yerlere uzun uzun iki isim + soyadı yazmak zorunda kalmak. bonus olarak da şöyle bir sıkıntı yaşıyorum; ilk ismimi resmi yerlerde anons edince hiç iplemiyorum, bilinçli olarak değil ama sahiplenemediğim için öyle tabii. ben olduğum aklıma gelmiyor o an.

çift isimli olup da birine kısaltma koyanların diğer adını deli gibi merak ederim ben mesela :D

eğer bir gün evlenir ve çocuk yaparsam kız ya da erkek olsun fark etmez, çift isim koyarım. tek isim koyarsam da tek heceli veya modernlik adı altında kedi köpek ismi gibi uyduruk isim koymazdım, o da olumlu.
0
m e b
(26.08.25)
Uyumlu olmayan 2 isimler, ana babaların salaklığıyla alakalı. Sene 2025 bahri ege, yakup ege, zeynep huriye gibi hem uyumsuz hem demode isin koyarsan saçma oluyor. Bu ara her kız isminin sonuna nisa konuyor artık sıkıcı oldu.modernleşme isimle olmuyor.bizim gibi lümpen toplumlarda bu komik oluyor.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
Çocuğum olsa fonetik olarak basit ve tek isim koyarım. Ali ayse vs gibi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.08.25)
(6)

YouTube üzerinden şarkı

meşe
Merhaba,Hangi uygulama ile yutuptan şarkı indirmeliyim?Güvenli bir uygulama varsa çok süper olacak.
Merhaba,

Hangi uygulama ile yutuptan şarkı indirmeliyim?


Güvenli bir uygulama varsa çok süper olacak.
0
meşe
(26.08.25)
merhaba.

kullandığınız platform bilgisayar ise veya android ise bence hiç program kullanmaya gerek yok. çünkü zaten doğrudan youtube bağlantısını kopyala-yapıştır yapmana izin veren bir sürü web sitesi var, ben o şekilde yapıyorum. kimi web siteleri şarkının kalitesini de seçmene izin veriyor.

çok dümdüz bir şekilde "youtube to mp3" yazıyorum, ilk hangi web sitesi çıkarsa yapıştırıyorum.

y2mate.nu

ssvid.net

iphone'da bu iş daha meşakkatli.
0
m e b
(26.08.25)
iphone'da da kolay. bunun icin dosyalar uygulamasi var. ustteki sitelerden indirip dosyalar uygulamasindan istediginiz klasore atabilirsiniz. isterseniz playlist olarak klasorler olusturun.
0
buenosdias
(26.08.25)
duyuruya kaynak yapacağım ama
@buenosdias: iphone kullanıyorum ama bahsettiğim şekilde indirme yaptıktan sonra hiçbir şekilde müzik uygulaması görmüyor. itunes ile aktarmayı şart koşuyor. istediğin klasör olsa bile müzik uygulamasında tüm müziklerim arasında göremedikten sonra bir anlamı yok pek. o sebeple ben de ilk cevabıma meşakkatli diye not düştüm :)
0
m e b
(26.08.25)
@meb. haklisin. onlari calmak icin ek uygulama gerektiriyor. android de direkt playlistte mi aciyor?
0
buenosdias
(26.08.25)
(bkz: newpipe) bu işi tek tuşla güzel yapıyor.
0
yadigar
(26.08.25)
@buenosdias: evet. android telefonda mantık çok basit: indirdiğin ses/müzik parçası ise müzik çalarda, görsel ise galeride, doküman ise doküman uygulamasında doğrudan görebilirsin. uğraşman gereken tek şey belki de sadece indirdiğin dosyayı tanımlı klasöre (sounds/music, gallery/pictures, documents gibi) taşımak olabilir ki bunu iPhone’da yapsan bile yine ana listeye müdahale ettirmiyor.
0
m e b
(26.08.25)
(5)

tüketici hakem heyetine başvuru ama nasıl? paramı nasıl geri alırım?

m e b
merhaba. gün geçmiyor ki iyilik yapma adı altında kendimi aptalca duruma sokmayayım.esenyurt'ta bir akraba ziyareti yaparken yolda bir öğrenci "abi güzellik bakım merkezine elimdeki kağıtla gidersek prim alacağım, sadece bilgi almak istediğini söylemen yeterli" dedi. ben de kıramadım, güzellik merke
merhaba. gün geçmiyor ki iyilik yapma adı altında kendimi aptalca duruma sokmayayım.

esenyurt'ta bir akraba ziyareti yaparken yolda bir öğrenci "abi güzellik bakım merkezine elimdeki kağıtla gidersek prim alacağım, sadece bilgi almak istediğini söylemen yeterli" dedi. ben de kıramadım, güzellik merkezine geçtik. kadın alladı, pulladı ve biraz da hassas noktalarımdan yakaladı (yüzüm ne kadar da lekeliymiş, delik deşikmiş, sivilce ve güneş lekeleri gırlaymış, erkenden çökmüşüm vs vs). sonra ben de tamam dedim. para transferi yaptım. tabii, bir yandan da daha o an pişman oldum "ben sancaktepe/ataşehir tarafından esenyurt'a ayda bir neden böyle bir saçmalık için geleyim ki?" diye. neyse vazgeçmek istedim. ama elimdeki veriler şunlar:

1. havale yaptığım kişi dümdüz isim-soyisim.
2. havale yaparken ıban'a atacakken kadın telefonu elimden aldı "canım ezbere biliyorum ıban'ı hızlıca atayım" dedi ve açıklama kısmına bir şey yazmama müsaade kalmadan parayı gönderdi.
3. elimdeki sözleşmemsi ve makbuzumsu evrakta hiçbir resmi/ticari unvan ve vergi numarası yok. yalnızca tabela isimleri ve benim isim-soyisim-tc kimlik no yazıyor.
4. sözleşmede "48 saat içinde iptal edilebilir. kampanyalı hizmetler iptal edilemez" yazıyor. ben sözleşme iptalini istedim whatsapp hatları üzerinden ama yapamayız dediler.

şimdi bu verilerle ben bu 4000 tl'yi nasıl iade alabilirim? avukat arkadaşım sürecin zor olduğunu ve astarının yüzünden pahalı olacağını söyledi. ama ben yine de fatura kesmedikleri ve vergi kaçırdıklarını, google yorumlarındaki şikayetlerde benzer hikayeler olduğunu, iade hakkımı kullandırtmadıklarını söyleyerek tüketici hakem heyetine başvurmayı planlıyorum.

ama online başvuruda firmanın unvanını şart koşuyor. bu durumda ne yapabilirim? paramı geri almak ve vergi kaçırdıklarını da ihbar etmek ya da en azından paramı alamasam bile vergi kaçırdıklarını ihbar etmek isterim.
0
m e b
(29.07.25)
Bence geri alamazsin. 4000 TL icin de hukuki surec yurutmeye degmez.

Bundan sonra gozu acik olmaya calisin. Bu ulkedeki insanlar artik birbirini kaziklamak icin yer ariyor adeta. Kimseye acimayin.
0
nuevo
(29.07.25)
Parayı geri almak için aklıma bir şey gelmedi.

Buraya yazdiginizi cimere yazın hic olmazsa rahatsız edecek bir işlem yaparlar belki.
0
encokbenisevinnolur
(29.07.25)
Amacın öğrenciye iyilik yapmaktı değil mi ? Birde iş yeri sahibine iyilik yapıp 4 bin yatırmışsın işte. Sadakam olsun de geç. parayı alamazsın, ayrıca mekan Esenyurt 4 bin tl için dalak böbrekten olma.
0
ebeş
(29.07.25)
geçmiş olsun.

sancaktepe'den esenyurta gitmek zor geliyorsa ve devrediliyorsa ben giderim yerine. ama 4 bin tl vermem, yemek ısmarlarım. :D
0
emfuzi
(29.07.25)
@emfuzi: valla boşa gitmesindense sen git diyeceğim ama devredilemiyor yazmışlar bir de.
0
🌸m e b
(30.07.25)
(30)

Maaşınız ne kadar?

messina123
Meslek tecrübe ve maaş bilgisi alabilir miyiz
Meslek tecrübe ve maaş bilgisi alabilir miyiz
0
messina123
(28.07.25)
Ya ben insanların maaşını değil de bu 120.000 200.000 maaşları alanlar ne iş yapıyor gerçekten çok merak ediyorum
0
Batuhanolabilir
(28.07.25)
Uluslararası bir lojistik şirketinde operasyonlar mdr yrd olarak çalışıyorum.
Bundan önce bir yerelleştirme şirketinde proje yöneticisi olarak çalıştım.
Ondan önce de ortağı olduğum bir yazılım şirketinde satış sorumlusuydum (3 kere batırdım).
33 yaşındayım, lisans mezunuyum, yaklaşık 11 yıldır iş hayatındayım.
Baz maaşım 85 bin TL, yan haklarla birlikte 115 bini buluyor ama afedersiniz HAYVAN GİBİ çalışıyorum, sadece pazar günüm var.

Not: Ben hala eski müşterilerime çeviri yapıyorum; oradan geleni saymadım yani bazen akşamları da çalışıyorum. Bu çalıştığım yerden aldığım maaş. Aylık gelirim, bunun da üzerine çıkarak bazen kendimi komple kapattığımda artıyor.
0
norek
(28.07.25)
@batuhan bizimki mühendislik firması. Bizim şef benim 2 katımı alıyordur diye tahmin ediyorum aşağı yukarı. Yani 140k civarı. Onun üstü müdür yardımcısı onun üstü müdür onun üstü genel müdür yardımcısı böyle böyle gidiyor işte muhtemelen 450-500k alıyordur gmy

@norek kolay gelsin hocam
0
🌸messina123
(28.07.25)
7+ yıllık yazılım mühendisiyim. 180k maaş + 10k nakit yemek ile 190k yatıyor. özel sağlık var. yol, prim, bayramlık cart curt yok.
0
gitdaddy
(28.07.25)
@messina

ama ne iş yapıyor yani. yani devre mi tasarlıyor bina statiği mi hesaplıyor ve spesifik olarak benim merakım bu paraların karşılığı olan teknik beceri nedir
0
Batuhanolabilir
(28.07.25)
10+ yıl matematik öğretmeni

42 bin.
0
sekizdokuzon
(28.07.25)
@gitdaddy güzel para hocam iyi çalışmalar.

@batuhan orta düzey yönetici mühendis maaşı işte aşağı yukarı 32-33 yaşında. Arge proje falan yapıyor. Ek olarak bizi güdüyor

@sekizdokuzon özel ders işi devam ediyor mu okullarda. Eskiden öğretmenler özel ders verirdi
0
🌸messina123
(28.07.25)
Özel ders devam ediyor. Benim öyle bir enerjim yok.
0
sekizdokuzon
(28.07.25)
kamu taşra uzman. özel sektördeki çoğu işe göre rahat. 5 yıl. 63k
0
f02561
(28.07.25)
Finansal analist 62k

Bazan saat 08-18 arasında tuvalete bile gidemediğim oluyor, mesai sonunu bekliyip ofisten geç çıkıyorum.

1 dk dediğim şeyler 30 dk oluyor, annem mesaj atmış dönemedim kadına düşünün

Bence 50k ve üstü tüm maaşlarda o parayı sizden çıkartıyorlar fazla fazla.

Bazan diyorum 40k lık işe geç, 2 saat çalış ve yat. Sonra kiram geliyor aklıma yapamıyorum. Aylık maaşım 51k olduğunda ay sonunda para kalmıyor elime hesaplarıma göre.

Sektörde 8.yılım.

Yukarıda yazılmış bende ekleyeyim:
Müdürler o parayı alıyordur dediklerinizi.

Gmyler de 250-500k alıyordur.

Ama olmak istemezdim. İşe zincirle bağlılar.
0
baldan kaymak
(28.07.25)
CFO. Aylık 630 net + yıllık maaşın %20-25’i prim.
18 yıl tecrübe.
0
gabe h coud
(28.07.25)
Biz de diyoruz gabe nerde, neden vurmuyor 7 haneli maaş bordrosunu yüzümüze
0
sekizdokuzon
(28.07.25)
Ilac firmasinda mudur. Aylik 230 brut + yan haklar. Sektorde 5 yil
0
instant crush
(29.07.25)
Kendi işinin patronu'da çalışıyor(facebook geyiği). Hizmet siktörü. 400k civarı. 4 yıl tecrübe. 7/24 iş.
0
Shepard
(29.07.25)
@Batuhanolabilir, bir akrabam bunlardan biri. Ünlü bir tekstil markasının IT direktörü. Bu maaş üzerine ev kirası ve arabası da şirketten.
0
nhk ni youkosu
(29.07.25)
@batuhan 120 civarı it sektöründe 5+ deneyimi olanlar için normal bir ücret. 200net'e kadar bu alanda gelen hiç bir yanıt şaşırtmaz beni. ama takım lideri olup da iyi bir yerde çalışmadığın sürece ya da yüksek nitelikli biri olmadıkça 200 henüz yaygın değil.

---
brüt 150 civarı, yan hak bir şey yok (yabancı para ile maaş veriyorlar sayılırsa bir o avantaj), 32e, start-up'da mobil uygulama yapıyoruz.
0
biseysorcaktim
(29.07.25)
Şantiye Koordinatörü. (Eski müteahhit)
150bin civarı maaş. Her hakedişten bir miktar pay.
Tecrübe 15+ yıl
0
maydanoz sararır nane kararır
(29.07.25)
aylık 4000 euro netto (bonus, prim, yemek, ulaşım dahil). uluslararası bir firmada pazarlama yöneticisiyim. tecrübe 10+ yıl. yaş 35. evliyim, eşimi seviyorum. o yüzden yazmayın lütfen.
0
elektr10
(29.07.25)
memur maaşları yerlerde yine..

kamu merkez uzman 6 yıl bitti. 78 bin.

okuduğum okula verdiğim emeğe yazık.
0
Hallegadola
(29.07.25)
şantiye hakediş mühendisi 86k. 3 öğün yemek, yol yok. 2.5 yıl tecrübe
0
archmeister8
(29.07.25)
@Batuhanolabilir, müdür olan tum arkadaslarim en az o aralikta maas aliyor
0
turkuaz
(29.07.25)
türkiye gibi memur cenneti bir ülkede de maasindan sikayet etmemen lazim ya.
0
sonsuz
(29.07.25)
Mali işler müdürü (SMMM) (Otomotiv yan sanayi yabancı sermayeli firma)
Yaş 43 / 18 yıl tecrübe
Maaş 150 net + şirket aracı ve sınırsız yakıt

Çok rahatım, sıfır mesai sıfır stres bir ortam. Benimle aynı pozisyonda çalışan ama benim aldığım maaşın yarısını alıp gece yarılarına kadar çalışan stresten hasta olan arkadaşlar var, bu işler biraz şans.
0
zikardo
(29.07.25)
Elektronik haberleşme/13 yıl tecrübe/ haklar hariç 160 net/evden çalışıyorum. Bazen bir hafta boş geziyorum bazen tüm gün pc başındayım işin durumuna göre değişiyor. Ortalama 3 gün çalışıyorum.
0
mirty
(29.07.25)
Yazılım sektörü/100k civari/ full remote calisiyorum haftada bes gun, 7 yillik tecrube
0
rayde
(29.07.25)
ithalat sorumlusu-satın almacı karışımı bir pozisyondayım.

şartlar da şöyle: maaşım 55 bin + aylık akbil + ofiste yemek.

bu alandaki resmi deneyimim 2,5 sene ama önceki işim de buna kısmi olarak benzerdi. orada da 5 sene deneyimliydim.
0
m e b
(29.07.25)
uluslararası bir şirkette veri bilimci. 4000 euro net. 7+ yıllık tecrübe.
0
makarnavodka
(29.07.25)
İsi yazilim olmayan bir şirkette yazilimci gibi bir is yapıyorum. 3300 euro hersey dahil net. Tek maasli olarak avrupanin göbeğinde kit kanaat geçiniyorum.
0
mbond
(29.07.25)
maaşlarınız çok moralimi bozdu söylemek bile istemiyorum hayırlı forumlar :'(
0
matilda
(29.07.25)
işsizim, çalışmıyorum: 0.

yalnız herkes zenginmiş ya. gabe sen hep atıyorsun bu arada, inanmıyorum sana.
0
deartheodosia
(29.07.25)
(14)

Telefonunuzun ekran fotoğrafı

sekizdokuzon
Benimkisi bu: https://ibb.co/fYvVTskcYeğenimdir kendisiSizin telefon ekran fotolarınızı alalım.
Benimkisi bu: ibb.co

Yeğenimdir kendisi

Sizin telefon ekran fotolarınızı alalım.
0
sekizdokuzon
(23.07.25)
telefona wp diye yegen, es, sevgili, torun vb fotosu koymak 1200exp. varo$ puanina denk.
0
feastofthedamned
(23.07.25)
ibb.co

Allah affetsin ama sanki biraz @feastofthedamned +1
0
Shepard
(23.07.25)
(git: ibb.co)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.07.25)
Ekran simgelerle dolu, arkaplan resmi yok.
Kilit ekranı böyle
ibb.co

Tepen sevgili şu bu fotosu koymak varsın varoş olsun. Ben o kadar sevmeyi, görmek istemeyi çok kıskanıyorum. ben de isterdim.
0
biseysorcaktim
(23.07.25)
0
pislick0
(23.07.25)
ibb.co

benden.
0
ruhlardan esinlenen karga
(23.07.25)
ibb.co

chatgpt eseri, çok hoşuma gitti. yoksa kendi resmimi koyacak kadar megaloman değilim aslında :)
0
mustafakesekci
(23.07.25)
üzülme 8910, ben de oğlumun fotolarını koyuyorum, varoşluksa varoşluk <3

hem de saat başı değişen albümden rastgele fotolar şeklinde :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.07.25)
ibb.co
nerde cektigimi hatirlamiyorum.
0
buenosdias
(23.07.25)
ibb.co

@buenosdias: fotoğraf mükemmel. türkiye'den bir yer mi? orijinali sendeyse bilgilerinden çıkar aslında nerede çektiğine dair.
0
m e b
(23.07.25)
@meb: muhtemelen italyanin guneylerinde bi yer. orjinali yok maalesef:(
0
buenosdias
(23.07.25)
Varosuz abla nolmus

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
🌸sekizdokuzon
(23.07.25)
Ankete katılayım

ibb.co
0
beetlejuice
(23.07.25)
0
my fault
(23.07.25)
(2)

Burası istanbulda neresi (ristorante)

avatar is back
https://x.com/fatecimm/status/1947378873592910056?s=46
0
avatar is back
(22.07.25)
maps.app.goo.gl

muhtemelen buranın teras kısmı.
0
m e b
(22.07.25)
evet benziyor @meb, teşekkürler
0
🌸avatar is back
(22.07.25)
(20)

Bunlara inanıyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
eksisozlukte ve burada da sıkça var olan kişilerden bahsediyorum Şimdi bir soru sorsam desem ki maasiniz ne kadar, 10 bin dolarlar, yarın milyonlar havada uçuşur.Hiç kimse mesela burada asgari ücret almaz. Ben asgari ücret alıyorum ve bana bu kadar zam gelecek diyeni gormemisinizdir eminim. Buralard
eksisozlukte ve burada da sıkça var olan kişilerden bahsediyorum
Şimdi bir soru sorsam desem ki maasiniz ne kadar, 10 bin dolarlar, yarın milyonlar havada uçuşur.
Hiç kimse mesela burada asgari ücret almaz. Ben asgari ücret alıyorum ve bana bu kadar zam gelecek diyeni gormemisinizdir eminim.
Buralarda böyle tip çok. Niye mesela bunu yapıyor sizce bu elemanlar, bundan ne zevk aliyor.
İnandırıcı da değil. Düşünsene milyon kazanıyorsun eksiduyurudan mercimek köftesi sorusuna cevap veriyorsun falan, Ne bilim bana inandırıcı gelmiyor. Size?
0
tahirkemalbozoglu
(20.07.25)
Göstermek gizlemek içindir diye düşünüyorum ben. Ama neyi gizlemek dersen bilmiyorum, gizli çünkü:)
0
encokbenisevinnolur
(20.07.25)
İnanmak istemiyorum:(
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Asla.
0
gobekliraki
(20.07.25)
Ama bence zenginler de boş yapar. Mercimek köftesi duyurusuna cevap yazar ama ben inanmak istemiyorum çünkü benim hiç param yok.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Bizim de insan olduğumuzu unutuyorsun. Biz de bir şeylere katkıda bulunmak istiyoruz, sevmek, sevilmek, saygı görmek, takdir edilmek istiyoruz. Ben mesela günde 150 ayrı telefon görüşmesi yapıyorum. 7/24 çalışıyorum. Kazanıyorum da, ancak bunların hiç biri benim de sizler gibi hissetmemin önüne geçmiyor. Maaşlı biriyken ben de senin gibi düşünüyordum bu arada. Zenginin ne işi olur diyordum, ama kendi açımdan dediğim gibi ve artı olarak mesela burada birazcık takılıp, okumak, yazmak güzel bir kaçış oluyor. Kafa dağıtmaca. Biz de insanız.
0
Shepard
(20.07.25)
Bazı insanlar bilerek veya bilmeyerek bir yol tutuyorlar ve bayır aşağı gibi hızlanıyorlar. Kimisinin şansı yaver gidiyor ve asgari ücretin iki katı maaş alırken bir iki sene sonra ayrılık ortalama kazancı 40-50asgari bandına çıkıyor. Oluyor öyle.

Alışkanlıklar hemen terkedilmeyecegi için evet aylık yarım milyon, hatta bi milyon kazanan adam sözlükte yazabilir.

Ama bir kısmının sahte olduğunu düşünüyorum.

Beşyüz bin maaş alan adamın sözlükte çok işi olmaz bence. Ama kendi işletmesini yürüten biri bu paraları kazanabilir
0
biseysorcaktim
(20.07.25)
Çoğu bu soruya uğramaz :) bende senin gibi düşünüyorum. Bir ihtimal anadan babadan zengindir boş vakti çoktur. O noktaya çabalayarak gelen adamın boş vakti olacağını sanmam.
0
mirty
(20.07.25)
Kendi adıma, maaşlı çalışmıyorum ama bahsettiğinize yakın aylık gelirim olup olmamasıyla mercimekli köftenin ne alakası var?
Compu siteyi ilk kurduğu aydan beri duyuru kullanıcısıyım. Bazen uzun müddet girmiyorum, bazen hemen her gün takılıyorum. Sorularım olursa soruyorum. Bunun için dar gelirli mi olmak lazım?
0
yadigar
(20.07.25)
Hiç dar gelirli sayılmam.
Birçok branşta epey yorulup, çokca yıprandıktan sonra, parayla para kazanabileceğim bir sürece girdim. Bir iki saat bir şeylerle yoğun ilgilendikten sonra günün geri kalanı bana kalıyor.
Bildiklerimi paylaşmak hoşuma gidiyor.
,Yemek yapma konusu yumuşak karnım. O yüzden mercimek köftesi konusu aşşırı ilgimi çekti.

Sahi soru neydi?
0
Mirket
(20.07.25)
10k usd kazanmiyorum ama o paranin her gece private partilere gitmeye yetmeyecegini, sadece normalin üstünde bir hayat sürmek icin yeterli oldugunu anlayacak vizyonum var.

daha iyi ev, daha iyi araba, gittiginde daha konforlu bir tatil. 10k usd daha fazla bir seye kendi basina yetmez. tr'de yasiyorsan, cocukluysan dogru düzgün bir koleje bile gönderemiyorsun.

eksiye genelde beyaz yaka insanlar takiliyor. cogu öyle bir maas almiyordur tabii ki ama o seviye geliri de olan vardir. neden inanma güclügü cekelim.
0
sonsuz
(20.07.25)
Aklı olan zengin fakirlerin arasında "Benim param var" demez. Neyse oynat devam.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
@sekizdokuz, burada kimse birbirinin arasinda degil. browseri kapatinca yokuz biz.
0
sonsuz
(20.07.25)
o kadar parası olan adam buralara girmez. keriz avi.na geliyor.
0
mikahakkinen
(20.07.25)
Duyuruda her 10 kisiden 9'u,

- Yurt disinda yasar veya oraya sürekli gider.

- Tatil rotalari hep EU ve USA'dir.

- Bankada mutlaka degerlendirecek parasi vardir, ev veya araba almak konusunda kararsizdir.

- Hepsinin arabasi vardir ve evleri kendilerinindir ve bunlari kendi kazandiklariyla(!) almislardir.

- is firsatlari girladir. istanbul Levent'te iken birden Stockholm veya New Jersey'den teklif gelir ama kararsizdir.

- Beyaz yaka olan kizlarin ofislerinde mutlaka ona yazilan üç-bes erkek vardir ve hangisine yürüyecegi konusunda kararsizdir veya erkek olanlar onlari kesen kizlarin onlardan hoslandigina inanir

- Sosyal medyadan bir erkekle tanisma fikrini yerin dibine sokar ama yine sosyal medyadan tanistigi adamla flörtlesir hatta evlenir ve yeri gelir burada ifsa yapar. Hatta bazilarinin gönül isi yine uluslararasidir.

- Gündelikçisine maas baglayan vardir ama bunu memur zammina endekslemek hususunda epey kararsizdir...

Liste böyle gider. Yani burasi gerçekten de TR'de degil, Kuzey Avrupa'da bir ülkede yasayan insanlarin dertlendigi bir yer görünümü verir.
0
feastofthedamned
(20.07.25)
@sonsuz: olum sen bu roasting denen naneyi Arbre dışında kimseye yapamıyorsun, zorlama
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
@sekiz, pardon sedat peker
0
sonsuz
(20.07.25)
Humor yok zorlama, yoruyorsun bizleri hadi selametle
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Senin ne kadar eksik bir social scheme algın var lan. Ben ne alaka sonsuz la. Buna uyuz olan herkesi koyun koyuna sanıyor avel
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Ben inanıyorum, esas sıkıntı düşük kazancı olanlar gelip yazmıyor, haliyle herkes uçuyor kaçıyor sanılıyor.
0
kimlanbu
(21.07.25)
m e b
(21.07.25)
(15)

şu şarkıcıları dinleyen var mı?

messina123
tarkan, yıldız tilbe, bülent ersoy, gülben ergen, seda sayan.abartılı gelecek ama ben yıllardır bu kişileri dinleyen bir kişi görmedim. kim dinliyor bu kişileri ve neden bu kadar ünlüler?
tarkan, yıldız tilbe, bülent ersoy, gülben ergen, seda sayan.

abartılı gelecek ama ben yıllardır bu kişileri dinleyen bir kişi görmedim. kim dinliyor bu kişileri ve neden bu kadar ünlüler?
0
messina123
(14.07.25)
Ne kadar kalabalık bir ülke olduğumuzu unutuyoruz bazen.
0
amortisman
(14.07.25)
evde arkadaş ortamında rakı vs olduğunda bu sanatçıların bazılarını açtıran arkadaşlar oluyor ama tarkan her daim dinlenir be.
0
elektr10
(14.07.25)
tarkan ve yildiz tilbe evet, bulent ersoy rastlarsam, digerleri hayir.

yasiniz kucuk oldugundan sevmiyor olabilirsiniz, bu kadar unlu olmalari sacma gelebilir ama zamaninin en unlu kisileri bunlar, hala unlu olmalari da normal. biz yaslilar hala dinliyoruz, bir kismini seviyoruz, digerlerini sevmesek de biliyoruz.
0
lemmiwinks
(14.07.25)
Tarkan dinliyorum ben, seviyorum şarkılarını. Diğerleri özellikler gülben ergen ve seda sayan şarkıcı mı ondan bile emin değilim, hatırladığım şarkıları yok
0
hayalhayal
(14.07.25)
Şunu nerde duysam, işi gücü bırakır sonuna kadar dinlerim mesela.

www.youtube.com
0
Mirket
(14.07.25)
tarkan ve bülent ersoy'u dinliyorum. ilaveten sibel can, gülşen, ebru gündeş de dinliyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.07.25)
ben de bunları dinleyen kimse görmedim. tarkan dahil.

1998 yılında okulda tarkan ın meşhur bir şarkısını söylerdi arkadaşlar. daha sonra hiç görmedim.

ben hayatımda ajda pekkan dinleyen de 1 kişi bile görmedim. yaşım neredeyse 40
0
ya ben lan neyse
(14.07.25)
Bunların ortak noktası Her kesime hitap eden müzikler yapıyorlar dinlenmeme şansları yok
0
olaylar olaylar
(14.07.25)
tarkan, yıldız tilbe, sezen aksu, hande yener, gülşen vs bunlar daima kendi listemdedir.
her yeni işleri olduklarında "acaba ne çıkarmışlar?" diye bakarım. gülben ergen'i de nedense sanki berbat bir şarkıcıymış gibi lanse ediyorlar ama bence kendisinin de çok güzel şarkıları var ki oğuzhan koç gibi tipleri saymazsak genelde hep kalburüstü sanatçılardan şarkılar alır.
0
m e b
(14.07.25)
tarkan, musti, tilbe ve bilumum 90'lar şarkıcılarını sıklıkla dinliyorum, ersoy falan özellikle açıp dinlemiyorum ama bazen denk gelirse dinlerim.
0
exlibris
(14.07.25)
Hiçbirini özellikle açıp dinlemiyorum. Belki kırk yılda bir Tarkan. Tarkan'ı dinleyenler var çevremde. Yıldız Tilbe'yi de 1 kere duydum. Onun dışındakilere denk gelmedim hiç.

Tarkan'ın grup ile alaka seviyesi: www.instagram.com
0
nawar
(14.07.25)
Tarkan’ı gayet severek ve sürekli dinliyorum.
0
ekimoloji
(14.07.25)
tarkan dinleyen gormedin mi? yok artik. tarkan dinlerim, yildiz tilbe de. bulent ersoy hemen hemen hic yok raki masalari disinda. gulben ve seda hic yok.
0
antikadimag
(14.07.25)
ben tarkan'in harbiye konser videolarini acip izliyorum. Yeni sarkilari berbat. Ama eski sarkilari ile turkiye'deki pop muzik citasini en tepeye cikarmis bi isimdir kendisi.
Digerlerini sevmiyorum ama yildiz tilbe'ye saygi duyarim.
0
sey mi dostum
(14.07.25)
arabada takanin birkac cdsi var, arada takar dinlerim.
yildiz bence fazla bagiriyor, onu kafam kaldirmiyor.
digerleriyle isim olmaz..
0
cooperr
(15.07.25)
(16)

Siyaset gündemini takip ediyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben etmek zorunda hissediyorum. Ruh halimi inanılmaz olumsuz etkilediği halde olup bitenin farkında varmazsam kendimi güvende hissedemezmisim gibi geliyor. Siz takip ediyor musunuz? Hangi gazeteleri, TV programlarını, YouTube kanallarını takip ediyorsunuz? Günlük hayatınıza etkisini nasıl tanımlarsı
Ben etmek zorunda hissediyorum. Ruh halimi inanılmaz olumsuz etkilediği halde olup bitenin farkında varmazsam kendimi güvende hissedemezmisim gibi geliyor.

Siz takip ediyor musunuz? Hangi gazeteleri, TV programlarını, YouTube kanallarını takip ediyorsunuz? Günlük hayatınıza etkisini nasıl tanımlarsınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
etmiyoruz. politik çözümlerle bir işimiz yok.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.07.25)
Türkiye, bir de Ortadoğu gündemini takip etmeye çalışıyorum.
0
peki madem
(09.07.25)
Benim en azından bir müddet için haber, gündem vs. ne olursa olsun uzak kalmam daha iyi olacak.
0
rock n roll
(09.07.25)
etmiyorum ama maalesef türkiye gündemi bir şekilde maruz bırakarak takip ettiriyor.
mesela instagram'a giriyorsun, hop siyaset. twitter zaten siyaset meydanı olmuş, oradan hiç kaçış yok zaten. ekşi sözlük'ü saymıyorum bile, en alakasız başlıkta bile siyasi entry'ler.

beni en güldüren de a ve b'nin de özünde aynı olmasına rağmen a ve b destekçilerinin birbirleriyle kavga etmesi. türkiye'nin futboldan sonra en boş ve saçma işi siyaset sebebiyle kavga etmek, dalaşmak.
0
m e b
(09.07.25)
Türkiyede yaşayıp siyaseti takip etmeyen ve bir duruşu olmayan insan market fiyatlarından, ekonomiden, yarın bir gün başına bir iş gelirse adaletsizlikten, çoluğunun çocuğunun veya kendinin eğitiminden şikayet etmeyecek.
0
messina123
(09.07.25)
Keşke apolitik olsaydım… x’ten takip ediyorum her defasında bir daha girmeyeceğim diye çıkış yapıp ya bir şey olur da haberim olmazsa diye huzursuz olup tekrar bakıyorum. Saçma sapan bir kısır döngü
0
ekimoloji
(09.07.25)
Apolitik bir insan olan Ayşe Barın aylardır hapiste. Yılan herkesi sokuyor. Potanın dışında kalarak kendinizi güvende hissetmeyin.
0
HellKeePer
(09.07.25)
Ediyorum.

Hayatim duyuruda vakit geçirmekten ibaret degil.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
Yan odada, annenle baban olur, patronla şef olur, seninle ilgili iki kişi konuşuyorsa bir kulak kabartırsın, bir dinlersin. İnsanoğlu meraklı canlıdır. Hele ki konu da kendisiyse en azından dinler.

Siyaset dediğin olay da tamamen seninle ilgili. Adamlar alacağın maaşı, giyeceğin kıyafeti, ödeyeceğin borcu, okuyacağın dersi, yapacağın işi, oturacağın evi, alacağın ya da ödeyeceğin kirayı konuşuyorken ilgilenmemek seçeneğinin nasıl pırıl pırıl bir kafa ile mümkün olabileceğini anlayıp saygı duymak istiyorum.
0
Mirket
(09.07.25)
Etmiyorum. Kendi hayatımı düzeltmeyi yoğunlaştım.
0
lodlest23
(09.07.25)
Etmiyorum. Hatta Anlatanları da dertleşmek isteyenleri de dinlemiyorum. Oy bile vermiyorum.

Valla mis gibi.

İpucu: nasıl olsa değişen bişey yok. Taktığına değmez.
0
luluki
(09.07.25)
Etmiyorum, 1 dakika maruz kalınca bile ruh halim bozuluyor. Kendi hayatımı geliştirmeye odaklıyım.
0
mirty
(09.07.25)
etmek zorunda hissediyorum, çünkü siyaset ekonomiyi, ekonomide hayatımızı belirliyor.
0
Rao
(09.07.25)
Sam amcanin 51.eyaletiyiz,
Trump'ı izliyoruz.
0
designer
(09.07.25)
ediyorum ama çok tepkisizim. öylesine bakıyorum. sonuçta elimizden bir şey gelmiyor.
0
nothing in my way
(09.07.25)
yok. 10 yıldır haberim yok pek.
0
gurur
(10.07.25)
(16)

Zeki Demirkubuz mu? Nuri Bilge Ceylan mı?

koela
Evet menemen soğanlı mı olur soğansız mı olur sorusunun klasikleşmesi gibi bu soru da günümüzün en popüler sorusu ve kıyaslaması. Sizce Zeki Demirkubuz'un filmleri mi daha iyi yoksa NBC'nin mi? ya da size hangisi daha çok hitap ediyor?Hangisi yönetmenlik ve senaristlikte daha başarılı, hangisinin oy
Evet menemen soğanlı mı olur soğansız mı olur sorusunun klasikleşmesi gibi bu soru da günümüzün en popüler sorusu ve kıyaslaması.

Sizce Zeki Demirkubuz'un filmleri mi daha iyi yoksa NBC'nin mi? ya da size hangisi daha çok hitap ediyor?

Hangisi yönetmenlik ve senaristlikte daha başarılı, hangisinin oyunculuk seçimleri daha iyi?

Bana göre Zeki Demirkubuz Nejat İşler'in söylediği gibi çünkü Zeki insan. Ve onun filmlerini daha çok izledim. Bana daha çok işleyen filmler onunkilerdi.
0
koela
(09.07.25)
yıldız tilbe-sezen aksu sorusu gibi.

zeki demirkubuz halka daha yakın duruyor ama nbc bence görsel olarak da, derinlik olarak da, anlatım olarak da çok daha başarılı.
0
m e b
(09.07.25)
nbc
0
jamswety
(09.07.25)
ikisi de birbirinden beter, yönetmen geçinen tipler.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
zeki demirkubuzun yaldızı kazınınca altından cinsiyetçi, eril, küfürbaz, seviyesiz biri çıkıyor. filmleri de belli bir yaştan sonra insanda hiç karşılık bulmuyor, klişe bukowski sözleri gibi geliyor. ergenlikte pausede kalmış bir hali var.

nbc kendisini yaldızlamaya dahi ihtiyaç duymuyor, kendi dünyasında.

ayrıca meb+1
0
Phoebe
(09.07.25)
Reha Erdem.
0
auroraaurora
(09.07.25)
Nbc Orhan Pamuksa Demirkubuz Emrah Serbes.
0
thracia
(09.07.25)
Cook gençken Zeki Demirkubuz filmlerinin DVD lerini bulur izlerdim. Daha önce izlediğim hiçbir filme benzemediği için ilgimi çekmişti. NBC filmlerinden çok uzun süre keyif almadım ama zamanla bu denklem tersine döndü. NBC inanılmaz yetenekli, kendine has bir yönetmen, Zeki Demirkubuz ise sanki yıllardır aynı şeyi söylüyor. Zeki Demirkubuz'un yeni bir filmi çıksa merak edip izleyesim gelmez ama NBC ninkine bakarım.
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
nuri bilge ceylanın diyalogları inanılmaz yapay, ben zeki demirkubuzu daha cok seviyorum o yüzden
0
tchuck
(09.07.25)
ikisi de degil. ama nbc > demirkubuz.

nbc mesela kitap yazar gibi senaryo yaziyor. karakterler uzun, kitabi ve @tchuck'in dedigi gibi yapay konusmalar yapiyor. bunu yapmadan anlatamiyor sanirim meramini.

yine nbc elestirisi olarak hep ayni temayi anlatiyor. "egitimli insanin tasradaki bunalimi" ve tasrali insanla yasadigi kontrast. abicim 1 film cekersin 2 cekersin ayni konuda. adam bir zamanlar anadolu'dan beri 15 yildir ayni temayi farkli hikayelerle anlatiyor.

demirkubuz'a hic girmiyorum.

ben turk yonetmenlerden en cok tolga karacelik'i begeniyorum galiba.
0
antikadimag
(09.07.25)
Meb analojide nokta atisi yapmis. Insansa insan, bana ne ki? Yakin arkadasim mi olacak, hayatimin neresine koyayim bu bilgiyi simdi?

NBC seviyorum. Zeki, bir iki film cekti, sonrasindaki isleri vasat veya vasatin altinda. Kendini bir adim ileriye goturmedi, keske goturseydi de birkac sene onceki kahvehane atismalari yerine, filmlerini, islerini konusuyor olsaydik.
0
buf-e kür
(09.07.25)
NBC cok bariz sekilde.Insanlarin filmlerinde kusur bulmaya calismasina bakmayin.COk derinlikli, muhtesem filmleri var
0
turkuaz
(09.07.25)
sinematografi ve görüntü olarak nbc. iyi bir fotoğrafçı olmasının ekmeğini yiyor. zd ise diyalog ve senaryo bakımından daha tatminkar geliyor.
0
onheil
(09.07.25)
ikisi de değil ama illa birini seçeceksem nbc. zeki demirkubuz’un halı sahacı toksik erkekliği çekilmiyor. nbc’nin hikayeleri (karısının da etkisiyle) daha cinsiyetsiz en azından.
0
sir gawain
(09.07.25)
Zeki iyice boş konuşan, unutulunca kariyerini nuri nin üzerine kurmaya çalışan küfürbaz, hava yapan ergen irisi oldu. Zamanında iyidi. Masumiyet hele yeraltı çok iyidir. Sonra hep kendini tekrar etti. Yeni bi anlatış getiremedi.

Nuri yse hep yenilendi. Ortalıkta gezip racon kesmedi. Çıtayı hep yükseltti. Ve haddini biliyor. Mesela Son filmi cortladı. Bi daha film çekmeyeceğim diyor.
0
luluki
(09.07.25)
NBC
0
deartheodosia
(09.07.25)
nbc aynı filmin değişik veriyonlarını çekiyor gibi. kubuz ise daha renkli daha değişik ortam ve hikayelerle dolu. nbc nin filmini 2. kez izlemek istemeyebilirsiniz ama kubuzun aynı filmini defalarca izleyebiliyorsunuz. en azından ben de öyle.
0
ground
(10.07.25)
(18)

size her şeyin doğalını isteme hakkınızın olduğunu düşündüren nedir?

m e b
selamlar.soru biraz yargılayıcı gibi olmuş ama cidden merak ettiğim konulardan biri.mesela ülkemizde tarım-hayvancılık bitti, hiç doğal bir şey kalmadı diye serzenişlerde bulunuyoruz vs vs. örneğin ne kadar teşvik verilirse verilsin ben hayvancılık-tarımcılıkla uğraşmak istemem, istanbul'dan ayrılıp
selamlar.

soru biraz yargılayıcı gibi olmuş ama cidden merak ettiğim konulardan biri.

mesela ülkemizde tarım-hayvancılık bitti, hiç doğal bir şey kalmadı diye serzenişlerde bulunuyoruz vs vs. örneğin ne kadar teşvik verilirse verilsin ben hayvancılık-tarımcılıkla uğraşmak istemem, istanbul'dan ayrılıp mevsimsel koşulları gözeterek profesyonel/konvansiyonel üretime geçmek istemem. sanıyorum ki çoğu kişi de mevcut işindeki rahatlığından feragat edip de bu tür işlere girmez. girmek istese zaten bu konuyu konuşmazdık.

kısacası, üretmeye gönüllü olmayıp aynı zamanda mevsimi dışında ürünler tüketmek ve bu ürünlerin hem sürekli hem de doğal olmasını istemek, bu üretimi de başkaları yapsın istemek hakkımız mıdır size göre?
0
m e b
(09.07.25)
Yani yasamak icin birseyler yememiz lazim. :) "mesela ülkemizde tarım-hayvancılık bitti" neye gore bitti, daha az mi uretiyoruz?

Gunumuz sartlarinda hem az para verip, hem cok dogal olsun demeye hakkimiz var desek de piyasa gercekleri cok farkli. Sonucta belirttiginiz gibi kimse bu isleri yapmak istemiyor, tarim-hayvancilikla ugrasana kiz bile vermek istemiyorlar. Ulkemizde bu isler rezillik olarak goruluyor, biraz da oyle zaten. Neyse gunun sonunda parasi olan en iyisini aliyor, fakirler de ne bulursa onu aliyor. Onlarin dogal arayisi falan yok zaten uygun fiyatli bulup aliyorlar.
0
mbond
(09.07.25)
ayni mantikla demokratik bir ulkede yasama hakkimizda yok.
bir cogumuz bir stk, sendika, parti uyesi degiliz, aktif bir mucadele vermiyoruz o zaman boyle bir hakkimiz da olmamali.

tarim konusunda ne kadar yazsak eksik kalir, sadece konuya yaklasim konusunda bir ornek vermek istedim.
0
bay b
(09.07.25)
ailem çiftçi ben de üzüm bağlarının arasında büyüdüm, ünide iken bile yazları yardıma giderdim. çok da severim. ancak üretici - çok büyük ölçekliler dışında- gerçekten zor durumda. insanca yaşamaya yeteceğini bilsem zaten çok ciddi bir meslek alternatifi olurdu benim için.

hak meselesi değil bence bu arada, serbest piyasa ekonomisinde arz/talep dengesine bakar. talep varsa birileri her zaman üretir. ancak doğal/organik tarafına gelirsek kocca bir aldatmaca. belli başlı değerler var gıda kodeksinin belirlediği organik/doğal etiketiyle satışa sunulabilmesi için; arkası çok aranmıyor.

zaten ata tohum da artık neredeyse yok olduğu için monsantonun (vb. büyük tohum firmaları) ıslah ettiği tohumlar kullanılıyor çoğunlukla. bu tohumları da yetiştirme standartları var. belirlenmiş ölçüde ilaç kullanmadan, bu tohumları kullanmadan günümüzde insanın gıda ihtiyacını gidermek gerçek dışı. biraz distopik ama ne yazık ki bilgim dahilinde durum aşağı yukarı bu şekilde.

organik/doğal ürün yetiştirilmesi gerçekten çok zor süreç ve üründen alınan verim de çok düşük. bu yüzden de haliyle fiyatlar fazlasıyla fahiş.
0
lüzumsuz adam
(09.07.25)
İnsanların çiftçi olmamasının nedeni getirisiyle götürüsünün birbirini tutmaması. Onca riske ve fiziksel emeğe istinaden asgari ücrete yakın bir para kazanacak adam bunu gidip başka bir işle çok daha kolay bir şekilde yapabiliyorsa tabi ki çiftçilikle uğraşmaz. Kaldı ki çözümün çiftçi nüfusunu arttırmakla ne kadar alakası olduğu da tartışılır, zira endüstriyel tarım artık yüksek teknolojinin, bir sürü bilimsel ekim tekniğinin, gübrenin, katkı maddesinin vb. kullanıldığı sermaye yoğun bir alan. Örneğin Hollanda bunu yaparken siz gidip klasik yöntemlerle bunlarla zaten rekabet edemezsiniz.

Doğallık konusu da biraz bununla alakalı: "Doğal" diye bir şey yok; milyonlarca insana yetecek gıdayı üretmek için ona göre geliştirilmiş tohum, gübre, katkı maddesi, ilaç vb. lazım. İnsanlar çiftçiler can sıkıntısından ya da parayı bol bulduklarından bunlara tınla para gömüyor sanıyor herhalde... Sorun bunların kullanılmasından öte çoğunlukla yanlış kullanılması, ortada doğru dürüst devlet denetimi olmayınca da zehir tüketiliyor.

Diğer yandan "Gidip X olmak istemiyorsan daha iyisini talep etme hakkın yok" anlamsız bir mantık. Daha iyi futbol izlemek istiyorsak futbol kulübü başkanı, restoranda daha iyi yemek yemek istiyorsak ahçı, daha kaliteli tişört giymek istiyorsak konfeksiyoncu mu olacağı bu mantıkla? Koca bir sektör, onun nasıl denetlenip nasıl yönetileceği devletin işi, daha iyi/doğal vb. gıda tüketmek isteyen bireylerin değil.
0
salihdt
(09.07.25)
tarımı gönüllülük işine düşürenler utanmalı ya. senin istanbuldan(neresinden çok merak ettim) feragat etmene gerek yok ki tarıma dönüş olsa bir anda sudan cıkmıs balık gibi olmaz adım adım ilerlemeli, teşviki çok olmalı, yapanlar övmeli(beyaz yakaya geçiş dönemi gibi) vs. insanlara yeterli maddi imkan sağlanırsa terk etmeyecekleri şehir de yok. bireysel bakarak zaten hataya düşüyorsunuz. sosyal hayatın anlamı bu.
0
ala09
(09.07.25)
Yukarıdakilere katılıyorum, bir toplumda yaşıyoruz ve iş bölümü yapıyoruz. Bu mantıkla hastalanınca doktora da gitmeye de hakkınız olmuyor mesela.
0
peki madem
(09.07.25)
Meyve sebze uretmesek de biz de sonucta birsey uretiyoruz.
Birseyi istemek icin illa o seyi uretiyor olmak mi gerekiyor?
0
nuevo
(09.07.25)
Sizin mantığıniza göre mesela belli bir süre işsiz kalan birinin o süre zarfında hiçbir toplumsal haktan faydalanamamasi gerekir çünkü üretmiyor hakkı yok. Ya da emekli vs olanların, ya da geçmişte 40 yaşında falan emekli olanların da.

Ha demek istediğiniz "hem herkes şikayet ediyor hem kimse elini taşın altına koymuyor" ise katiliyorum buna.
0
encokbenisevinnolur
(09.07.25)
galiba tam izah edemedim, onu görüyorum.

benim vurgulamak istediğim şey ideal ve sosyal yaşamın gerekliliği üzerinden meslek ayrımına gitmek değildi ki... daha çok kişisel anlamda kişinin kendine sorabileceği "ulan bu işi ben de yapmam. yapmayanlar da olabilir ve yapanların azlığı sebebiyle talep ettiğim şeylerde kalitesizlik/yetersizlik/memnuniyetsizlik olabilir. ben bu işlerle ilgilenmeyeceksem neden başkalarından bu işle ilgilenmesini istiyorum?" gibi bir eleştirel soruydu.
0
🌸m e b
(09.07.25)
Olaya çok yanlış bakıyorsunuz. Herkes, dilediğini ister. Bunda bir sorun yok.

Bunları yemek için bir takım kişilerin, bu işlerde çalışması ve bu kişilerin gönlünü yapmak lazım diyorsanız, bunda haklısınız. Ancak bunu sade vatandaş yapamaz. Devlet denen organizmanın bunu yapması lazım. Ne kadar, hangi cins domates, nerede yetişecek, ne kadarı salça olacak? Ne kadarı ihracata gidecek? Hangi cins ilaçlar ve ne kadar kullanılacak? vs. vs. Hepsinin planlanması ve regülasyonların koyulması lazım.

Biz de artık devlet = tek kişi olduğu için, her şeye yetişemiyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.07.25)
kendin yapmayı istemediğin için sanki kimse yapmak istemiyormuş gibi düşünebilecek kadar özgüveni nereden buluyorsunuz merak ediyorum.

seralar bulunalı çok oldu ve belki inanmazsınız ama buradan üretilen ürünler satılarak karşılığında para kazanılabiliyor ve bence bu üretim için yeterince teşvik edici.

ayrıca şahsen her şeyin doğalını istemeyi bırakalı çok oldu, hileli olmasın derdine düştük bilginize.
0
duyuruuser
(09.07.25)
Hakkımızdır.
Burada yanlış yönetim politikalarının sonucu biz bu sağlıksız gıdalara maruz kalıyoruz.
Mesela Cargill istedi diye cumhurbaşkanı paketli gıdalardaki glukoz oranını değiştirdi.
Ya da mesela aynı mantıkla rusyanın kabul etmediği domatesi biz yiyorsak rusya da ithal etmesine ve üretmemesine rağmen vatandaşını gözetip bunu almıyorsa bizdeki bakan da "pestisit oranını vatandaşın bilmesine gerek yok" diyorsa sülalelerine sövsem yine hakkımdır diyorum.
0
Kediyi üzdün
(09.07.25)
@duyuruuser: çünkü tarım ülkesi olmamamızdan? çünkü tarımın gsyih'deki payının düşüklüğünden? çünkü tarımda dışa bağlı oluşumuzdan? çünkü köy-kırsal yaşamdan şehirlere göç edişinden? çünkü tarım kültürünün ülkemizde hala oturmamasından?
0
🌸m e b
(09.07.25)
normal olan doğal olması değil mi? yani anormal bir durumu istemiyoruz ki? zaten olması gerekeni istiyoruz? ne bileyim, kafam kadar domates olsun demiyoruz mesela, domates temiz bir toprakta yetişsin istiyoruz, çöplerin atıldığı, plastik parçalarının gömüldüğü bir toprakta değil, sunni gübre yerine kompost ile yetişsin diyoruz, tarım zehiri kullanılmasın, kullanılması elzem ise, kullanan kişiler eğitilsin, 15 gün ömrü olan zehiri attıktan sonra 7 nci günde toplanıp insanlara satılmasın, abi az daha koy etkili olsun kafası ile kullanılmasın, dönüm/kök başı şu kadar su için bu kadar ml ise o kadar kullanılsın istiyoruz.

gdo'lu gıdalar da bir sorun, sadece daha yuvarlak ve daha parlak görünüyor, tüketici bunu tercih ediyor diye genetiği ile oynanmış ve uzun süreli etkilerini bilmediğimiz ürünleri istemiyoruz. bu bir tercih olabilir, iki ürünü yan yana koyarsın kim neyi tercih edecekse eder. öyle bir tercih hakkı sunulmuyor.

sen belki çalıştığın konum/kurum açısından rahatsındır, tarım/hayvancılık ile uğraşmak istemezsin, başkasına zul gelir, senin hayatını yaşamak istemez. zul gelenler de ayrılıp çiftlik falan uğraşıyor bir şeyler zaten.

üreticinin yozlaşmasını istemiyoruz, üreticinin çakallık yapmasını istemiyoruz, elbette yapanlar çıkacaktır, milyonlarca insan var sonuçta, onlarında denetlemeye takılmasını istiyoruz.

doğalı derken, olması gerekeni istemek normal. sahte bal, sahte margarin, sahte yağ, sahte ürün/hizmet istemek garip.
0
selam
(09.07.25)
valla bana kalırsa sadece var oluşum her şeyin en iyisini hak etmem için yeterli, çok megalomanca gelecek ama değil. ben isterim, istemeye devam edeceğim ister hükümetlerden, ister yerel yönetimlerden, ister evrenden, ister tanrıdan önüme kim gelirse. her şeyin en güzelini en doğalını istiyorum.

hee dersen ki kardeş peki isterken yaptığın bi şeyler var mı? var. mesela etiket okurum, üreticilerden daha az katkı maddesi kullananınkini satın alırım. hem kendi sağlığım için hem de çöp içerikli ürün üreten insanlara param gitmesin diye, bütçem yettiğince bazı ürünleri organik alırım mesela sirkeyi.

ya da daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak için civarımda gördüğüm olumsuzlukları dile getirir, yerel yönetimlere dilekçe ile şikayet ederim. üretim yapmayı da çok isterdim, çeşitli araştırmalarım ve denemelerim oldu aronya berry yetiştirmek istedim mesela ama vakitsizlikten kaldı ama 2 tane aronya berry ağacım var, 3 yıl önce dikildi bu sezon meyve alırım diye umuyorum.

sorunuza cevap, ben kendime hak görüyorum her şeyin iyisini doğalını istemeyi
0
ofelia
(09.07.25)
Devlet bunun için var, vergiyi bunun için veriyoruz.

Dünyanın tarımsal ihracatı en yüksek olan ülkelerinde organik tarım alanındali iş gücü katılım oranını diğer alanlarla karşılaştırarak söylediğin denklemin yanlış olduğunu görebilirsin.
0
Bruce
(09.07.25)
e tabi hakkimiz her kompleks ekonomide oldugu gibi. uretmek dedigin seyi calisan herkes yapiyor ipsiz sapsiz gezmiyorsa. biri excel'de spreadsheet uretir biri tarlada domates.

ben istedigim urunu almak icin onu uretmek zorunda degilim. insan talep eder, arz varsa alir. arz yoksa talebi goren arz edip para kazanir. bundan daha dogal olan nedir anlamadim? bunu organik tarima degil her seye uyarlayabiliriz.
0
antikadimag
(09.07.25)
@m e b

Ben müzisyenim, anamın karnından itibaren üniversite bitene kadar Klasik Türk Müziği eğitimi aldım, şu anda da devlette Klasik Türk Müziği yapmakla görevliyim.

Sana soruyorum, bu milletin bir geçmişi, bir tarihi, çeşitli alanlarda oluşturduğu mirasları var. Biri de müzik mirası. Halkın çoğu dinlemiyor diye Klasik Türk Müziği yok olmalı mı sence? Peki sen yapabilir misin Klasik Türk Müziği? Yapmalı mısın? Her Klasik Türk Müziği dinlemek isteyen bunu yapmalı mı?

Hayır.

Ama yapamasa da dinlemeyi seviyorsa yahut sevmese bile kendi halkının tarihine ve mirasına saygısı varsa, bunların devamlılığı için, yeni nesillere aktarımı için uygun bir şeyler yapabilir değil mi? Daha doğrusu yapmalıdır.

Ne yapmalı mesela, Klasik Türk Müziği ne demek onu bi kafasında netleştirmeli mesela. Çocuğu veya yeğeni veya öğrencisi veya biri sorsa verecek doğru bir cevabı olmalı. Ayrıca belli başlı eserlere âşinâ olmalı, tavsiye edebilmeli. Müziği sanat halinde dinlerken eğlenceye meze etmemesi gerektiğini, bir âdâbının olduğunu bilmeli ve çevresine öğretebilmeli. Konser dinleme âdâbını bilmeli, müzisyenlere duyduğu saygıyı ve sevgiyi onlara kıyafetiyle, dakikliğiyle, dinlerkenki sessizliğiyle, rica edildiğinde alkışlamayışıyla... gösterebilmeli.

Bak, Klasik Türk Müziği yapmadığı halde destek oldu, varlığını sürdürmesine yardım etti, saygıyı devam ettirdi.

Yani sorunun cevabı, bir şeyin olmasını istemenin yeter sebebi her zaman onu yapmak değildir. Onun varlığına saygı göstermek de yeter sebeptir. Ben bir müzisyen olarak mali müşavirlik yapamam mesela, ama onun "şunu yapın şunu yapmayın" demesine kulak verir, sorum varsa sorup öğrenir, hatta mantığını anlamaya çalışır ve gerekeni yaparsam bir mali müşavirlik destekçisi olurum. Bu da hem o mesleği ve işi devam ettirir hem beni destekler.
0
muhayyer divan
(09.07.25)
(1)

Göktürkçe sembol anlamı

help im alive
https://ibb.co/Vfbk8bQSb
ibb.co

Sb
0
help im alive
(09.07.25)
m e b
(09.07.25)
(19)

ne zaman kitap okuyorsunuz?

sonsuz
gün icinde, hafta icinde, yil icinde hangi zamanlarda kitap okuyorsunuz?
gün icinde, hafta icinde, yil icinde hangi zamanlarda kitap okuyorsunuz?
0
sonsuz
(02.07.25)
Sabah işe giderken
Akşam işten dönerken
0
ebeş
(02.07.25)
ekser akşam saatleri işten sonra. hafta sonları evdeysem kahvaltı sonrası.
0
biravekahve
(02.07.25)
sesli kitap sayılırsa: arabadayken, yürüyüş yaparken, evde yemek hazırlarken
0
inheritance
(02.07.25)
Genelde haftaiçi saat 21:00 den sonra okuyorum. Günün sevdiğim bir kısmı; iş tamamlanmış, yemek yenmiş, kendime ayırdığım sessiz sakin ortamda dinlendirici oluyor.

Yazın çok sıcak havada konsantre olmaktan biraz zorlanıyorum, onun dışında sorun yok. Yıl içinde sormuşsun ona da cevap vereyim dedim.
0
Lethe
(02.07.25)
Kurgu ise yatmadan önce kurgu dışı gün içinde.
0
anon1m
(02.07.25)
canım istediğinde.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(02.07.25)
gece yatmadan önce. çoğunlukla bir sayfa okuduğum gibi dalıyorum. iyi mi yapıorum kötü mü bilmiyorum. ama bu şekilde okuyan biri kitap okuyorum sanrısına kapılmamalı.
kindle'dan okuyorum çünkü hem karanlıkta okunabiliyor hem tek elle tutulabiliyor.
kindle'da olmayan basılı kitapları bi türlü bitiremiyorum.
gün içinde, sokakta, metroda, kafe'de, birini beklerken falan okuma huyum 0'a indi. hepsinin yerini telefon twitter, eksi falan aldı. bir türlü geri döndüremedim. halbuki o anları kitapla doldurmak çok iyi oluyordu.
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
aksam ya da yatmadan once
0
koela
(02.07.25)
@birseysorcaktim arti 1. aynisini yapiyorum. kitap okuyorum amac olmuyor arac oluyor, resmen uykum gelsin diye kindle'i yalan tutup 1-2 sayfa ancak okuyoruz. gozler kapaniyor zaten hemen.
0
baldur2
(02.07.25)
-sabah işe giderken (20-25 dakika)
-akşam işten eve dönerken (20-25 dakika)
-akşam uyumadan evvel bir-iki saat.
-hafta sonu planım yoksa ara vererek birkaç saat.
0
m e b
(02.07.25)
birinin evine gittiğim zaman kitaplıktan seçip başlıyorum aniden namaza duran aile efradı gibi. ya da kahve içmeye falan çıktıysam aşırı iştahla okumak istiyorum. bir de havaalanında beklerken açşık susuzluk gibi vuuruyor okumamak. airportta kitapçı olsa mesela çaycıdan çok iş yapar gibi dergi hele uf. Ama düz günlük rutinimde, evde çok zor
0
ala09
(02.07.25)
hafta sonu ve tatilde.
0
gabe h coud
(02.07.25)
Okumuyorum. Eksikliğini de hissetmiyorum
0
runaway
(02.07.25)
iş saatleri dışında kalanların çoğunda.

Storytel i de çok kullanıyorum, bir işle uğraşırken filan yüksek sesle dinliyorum. Yürüyüşte filan hem dinliyorum, hem okuyorum.
0
a perfect lie
(02.07.25)
genelde haftasonlari. hafta icinde ancak aksamlari bos oluyor ve cok az okuyabiliyorum.
0
antikadimag
(02.07.25)
Evden calistigim gunlerde bazen oglenleri (muge anli tatile girdi :(( ), bazen de aksamlari. Hafta sobu ise gunduz. Gun isiginda okumayi daha cok seviyorum
0
mor oje
(02.07.25)
Yaz aylarinda, tatilde
0
narod
(03.07.25)
yemek yerken ve uyumadan önce. haftasonu kahve içerken.
0
unalub
(03.07.25)
yürürken, yemek yaparken, resim yaparken sesli kitap, akşamları fiziki kitap
0
yemrem
(03.07.25)
(13)

Kitap Önerilerine Açığımmm

koela
selamlar. Bu aralar John Steinbeck'in kitaplarına sarmış durumdayım. Önce fareler ve insanlar sonra cennetin doğusu ve son olarak gazap üzümlerini bitirdim. Ondan önce de genç werther'in acılarını bitirmiştim. Acıdan kavruldum yoğruldum. Bana okuduğumda o neymiş ya öyle diyebileceğim kitaplar önereb
selamlar. Bu aralar John Steinbeck'in kitaplarına sarmış durumdayım. Önce fareler ve insanlar sonra cennetin doğusu ve son olarak gazap üzümlerini bitirdim. Ondan önce de genç werther'in acılarını bitirmiştim.

Acıdan kavruldum yoğruldum. Bana okuduğumda o neymiş ya öyle diyebileceğim kitaplar önerebilir misiniz?

dünya klasiklerinden olabilir, okuması zevkli baymayacak kitaplar önerebilir misiniz
0
koela
(02.07.25)
Yalnızlık - hayatı sorgulama temalı : tatar çölü
0
substituent
(02.07.25)
Daha fazla acı çekmek istiyorsanız Yu Hua Yaşamak kitabını öneririm
Tatar Çölü+1
0
hayalhayal
(02.07.25)
john fante kitaplarını öneririm adam resmen depar ata ata kitaplar yazmış öyle tempolu.

yaşar kemal - ince memed.. kitap değil resmen destan.
0
ayseee
(02.07.25)
Sanırım henüz klasik sayılmaz ama acıdan zevk alıyorsanız Algernon'a Çiçekler'i önereyim ben de.
0
kobuzchu kiz
(02.07.25)
ferit edgü - hakkari'de bir mevsim
salinger - çavdar tarlasında çocuklar, franny and zooey
0
lüzumsuz adam
(02.07.25)
aslında bittikten sonra o neydi öyle diyebileceğim bir kitap arıyorum. acıdan yoğrulmak değil de kurgusuyla başımı döndürecek bir kitap.
0
🌸koela
(02.07.25)
o halde alfred bester - kaplan kaplan' a da bir şans verebilirsiniz.
0
lüzumsuz adam
(02.07.25)
sezgin kaymaz ile bu sene başında tanıştım ve hikayeleri de dahil tüm külliyatını bitirdim. hem üslubuyla, hem düşünsel yanıyla, hem diliyle, hem de olay örgüsü ve kurgusuyla harika bir yazar. bence ihsan oktay anar'ın muziplik zeminindeki izdüşümü gibi bir yazar. (herhangi bir aşağı-yukarı kıyaslaması yapmak için değil de fikir vermesi açısından söylüyorum bunu)
hikayeleri, romanlarına göre biraz daha sönük. bu sebeple aşağıdaki eserlerini mutlaka tavsiye ederim:

-uzunharmanlar'da bir davetsiz misafir
-geber anne
-kaptanın teknesi
-zindankale
-lucky
-düz dünyacılar
0
m e b
(02.07.25)
haruki murakami denenebilir. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu benim bugünkü tercihim oldu
0
ala09
(02.07.25)
roman turunde en buyuk eserler 19. yy'da verildi. dostoyevski'nin her romani okunmali.

suc ve ceza
budala
ecinniler
karamazov kardesler

yeraltindan notlar
insanciklar
0
antikadimag
(02.07.25)
Onca yoksulluk varken
0
Amaranta ursula
(02.07.25)
thomas bernhard otobiyografik beşleme

libgen.li
0
tabii lan manyak mısın
(02.07.25)
herhangi bir victorian era literature örnegi psikolojiyi aylarca bozmak icin yeterli derecede aci, sefalet ve zorlugu icinde barindirir.
oliver twist, david copperfield, jane eyre, wuthering heights, north and south, great expectations, tess of the d’urbervilles gözüm kapali önerebilecegim karamsar kitaplar.
modern dönemlerden angela's ashes. antidepresani hazir tutarsan iyi olur. rosasharn kadar sürünmüs hepsi.
genc werther tövbe isteyecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.09.25)
(6)

Saygı1 - Sertab Erener videosundan Hande Yener neden kaldırıldı?

ananiyimioguz
Sokak haycanları için söylemişti, bi an aklıma geldi dinleyeyim dedim, videoda hande yener i göremedim.Bi an dedim başka birinin gecesinde miydi ama yok buradaydı, altta bir kaç yorum gördüm kaldırıldı diye. Birisi Hande kendi istemiş falan yazmış. Ne alaka? Ne oldu ne kaçırdım?Videoyu sonra tek par
Sokak haycanları için söylemişti, bi an aklıma geldi dinleyeyim dedim, videoda hande yener i göremedim.

Bi an dedim başka birinin gecesinde miydi ama yok buradaydı, altta bir kaç yorum gördüm kaldırıldı diye. Birisi Hande kendi istemiş falan yazmış. Ne alaka? Ne oldu ne kaçırdım?

Videoyu sonra tek parça buldum ama ilginç, anlamadım. Bilen var mı?

www.youtube.com

Telif melif diyen var da yani bu şarkıyı sertab söyledi, model söyledi... ne oldu birden?

Hakları sezen aksu ya aitti de, sezen aksu geçenlerde tüm haklarını bir şirkete satmıştı onunla ilgili mi bişey oldu acaba?
0
ananiyimioguz
(02.07.25)
hande yener istemis. sebebi belli degil; ama telif/para konuları deniyor.
0
buenosdias
(02.07.25)
ilginç, koca koca sanatçılar. hande, sezen, sertab, oğuzhan uğur bişey yapamamış mı, oğuzhan çıkarıp verseydi bari
0
🌸ananiyimioguz
(02.07.25)
koca koca sanatcilarin koca koca egolari oluyor. bazen konu para olsa da parayla herseyi halledemezsin.
0
buenosdias
(02.07.25)
ne kadar doğru, bilmiyorum ama olay hande yener ile sertab erener arasında geçen ufak bir tartışmaymış. hande yener herhalde sahneye çıkmadan önce sertab erener'e "bana saygı gecesi/projesi yapıldığında seni de sahnede görmek, benim şarkılarımı söylemeni isterim" demiş. sonra sertab erener de bu duruma sinirlenmiş mi, alınmış mı, ne. ondan sonra çeşitli bahanelerle kaldırılmış.


hande yener'i çok severim ve genelde espritüel yanı da var. böyle takıldı veya talepte bulundu diye yapıldıysa hande yener'i haklı buluyorum. ama dediğim gibi söylentilerden biri bu, ne kadar doğru bilmiyorum.

hande yener bir yapımcının projesinde de buna benzer sorun yaşamıştı. genco arı'nın albümüne bir şarkı söyleyecekti, söylemişti de. ama sonra hande yener çeşitli sebeplerden ötürü projeden çekilince her şeyi bitmiş o şarkı da albümde yer almadı. genco arı bile şaşırmış duruma neden çekildiğini bilmiyorum diye.

bu yönden her iki olaya bakınca da hande yener'in kendi eserlerinin konuk olduğu projeler tarafından ezilmemesi için yaptığı hareketler gibi geliyor bir bakıma.
0
m e b
(02.07.25)
herhese 5 ona 3 vermişlerdir, bunu da istememişte olabilir. çok normal buluyorum.
0
hunharca ben
(02.07.25)
@ m e b, hmm aynı şeyi şarkı bitiminde sahnede de söylemişti bana da garip gelmişti. Ne alaka yani illa çıkar veya karşılık için mi bişey yapıyorsun. Şimdiye kadar çıkan hiç kimse, sanatçıya dönüp inş bana da gelirsiniz demedi. Vefalıysa gelir zaten. Biraz ego tavanmış gerçekten.

neyse şarkıyı güzel yorumlamıştı silindiğine üzüldüm. demek ki sertab ın gelmeyeceğini ya da bundan rahatsız olduğunu anladıysa o zaman beni de silin demiş.
0
🌸ananiyimioguz
(02.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.